Amerika döner hastası oldu

Obezitenin neredeyse yüzde 100'e yaklaştığı Amerika'da fast food sektörüne Türkiye döneri rakip oldu.

Dönerin bir Türk gıda ürünü olarak ABD'de marka olabileceğini bildiren yetkililer ABD'lilerin döner ilgisini böyle anlattı.

Amerika Birleşik Devletleri'nde et ve süt ürünleri alanında faaliyet gösteren Türk şirketi Al Marwa'nın Yönetim Kurulu Başkanı Levent Demirgil, dönerin ABD'de geleceğinin parlak olduğunu belirterek, Avrupa'daki Türk girişimcilerin deneyimleri ve iyi örneklerin bu ülkeye yansıtılabilmesi halinde, dönerin bir Türk gıda ürünü olarak ABD'de marka olabileceğini bildirdi.

Antalya'daki 2. Dünya Döner Kongresi'ne katılan Levent Demirgil, yaptığı açıklamada, dönerin, fast food olarak bilinen öteki hazır yiyeceklerden sağlık, hazırlanma kolaylığı ve temizlik koşulları açısından son derece üstün özellikler içerdiğini vurguladı.

Amerikalıların ete düşkün olduğuna dikkati çeken Demirgil, ekonomik krize rağmen ABD'de son yıllarda Türk döner dükkanı sayısının hissedilir şekilde arttığına tanık olduklarını anlattı. Levent Demirgil şunları söyledi:

''Amerikan halkı Türk usulüyle yapılan döneri daha yeni tanıyor. Döner eskiden de vardı, şimdi de var ama bu Türk konseptine uygun döner değil.

Yeni yeni Türk dükkanları açılıyor. Şu anda Tüm ülkede 1500 dolayında döner satış noktası var ve bunların 300'den fazlası Türk döneri yapıyor.

Bu dükkanların çoğu da yeni açıldı. Türk döner dükkanlarının çoğalmaya başlaması, bu ülkedeki başta Yunanlılar olmak üzere başka ülkelerden shoarma adı altında bu işi yapanları rahatsız etmeye, kaygılandırmaya başladı. Onlar, (eyvah Avrupa'daki gibi burayı da Türk dönercileri mi saracak) diye endişe ediyorlar.''

''TÜRK MÜŞTERİ ZORUNLU DEĞİL''

Levent Demirgil, Türk dönerinin ABD'de marka olarak tutunması için başlangıçta Avrupa'daki gibi Türk müşterinin olmasına gerek bulunmadığını, eti seven bir halk olarak Amerikalılara dönerin öteki hazır yiyeceklerden üstün özelliklerinin anlatılmasının ve tanıtılmasının yeterli olacağını belirtti.

Bir ürünün dünyada markalaşması için en iyi çıkış noktasının ABD olduğunu ifade eden Levent Demirgil, buna Burger King, Mc Donalds, Starbucks, Dominos Pizza gibi firmaları örnek gösterdi ve dönerin marka olması için öncelikle bir 'standart' yakalanmasının zorunlu olduğunu vurguladı. Demirgil, standardın ardından kurumsallaşarak ve franchise yöntemiyle yaygınlaşma yoluna gidilmesinin dönerin markalaşma sürecini hızlandıracağını anlattı.

ABD UYUYAN DEV


''Dönerde ABD için uyuyan bir dev diyebiliriz'' ifadelerini kullanan Demirgil, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Avrupa'da bizim için ciddi anlamda bir üretim tecrübesi var. Başarılı üreticilerin tecrübelerini buraya aktarabiliriz. Avrupa'da kötü örnekler de var.

Onları almayacağız. ABD biraz da şov ülkesi. İyi bir tanıtım, kısa sürede döneri bu ülkede yıldız yapabilir. Dünyanın her yanında Türk işadamları var.

İyimser bir tahminle Türkiye dışında 150 bine yakın Türk işadamından söz ediliyor. Bu bir şans aslında. Döner ABD'den marka olursa arkası gelir ve dünyanın başka yerlerinde de bu alanda daha çok işyeri açılır, istihdam sağlanır.''

Levent Demirgil, aile şirketi şeklinde büyümenin olumsuzluklarına da dikkati çekti ve bu nedenle Avrupa'da kurumsallaşmaya gidilemediğinden bu ülkelerde dönerin marka olmasında tam bir başarı sağlanamadığını belirtti. Demirgil, marka olmak açısından kurumsallaşmanın büyük önem taşıdığını tekrarladı.

Levent Demirgil'in sahibi ve yönetim kurulu başkanı olduğu Al Marwa şirketi, 1990'lı yılların ikinci yarısında New-York Brooklyn'de perakendeci bir döner ve gıda dükkanı olarak doğdu.

Bugün Türkiye'den de gıda ürünleri ithalatı yapan et ve süt ürünleri satışıyla ABD iç pazarında yılda 40 milyon dolar ciroya ulaşan ve 120 personel istihdam eden orta büyüklükte bir firma konumuna gelen Al Marwa, Pınar, Ülker gibi Türkiye'nin büyük gıda devlerinin de ABD temsilciliğini yürütüyor.