Ruhunu geliştirmek için roman okuyor
Nobel Edebiyat Ödülü sahibi yazar Orhan Pamuk, ruhunu geliştirmek için roman okuduğunu söyledi.
Pamuk, Almanya'nın önde gelen üniversitelerinden Berlin'deki Humboldt Üniversitesi'nde "Roman okuduğumuzda bize ne olur" konulu bir konferans verdi.
Pamuk, üniversitenin Audimax adlı konferans salonunu tümüyle dolduran edebiyatseverlere ve öğrencilere hitaben İngilizce yaptığı konuşmasında, "Bazen ilham almak, bazen unutmak, bazen de eğlenmek için okuruz. Romanı çok farklı nedenlerle okuruz. Ben ruhumu geliştirmek için okudum" şeklinde konuştu.
Romandan zevk alınması için insanın aydın olması gerekmediğini, insanların her tür romandan hoşlanabileceğini belirten Pamuk, kendisinin de insanları izlemeyi sevdiğini ve bu izlenimlerini kelimelere döktüğünü belirtti.
Romanları bir manzara resmine açılan görüntüye benzeten Pamuk, bu resmin tasviriyle insanların roman okurken kendilerini doğanın içinde hissettiğini, dağların, çiçeklerin kokularını aldığını söyledi.
Tolstoy'un Anna Karanina adlı eserinden örnekler veren Pamuk, romanların sadece bir hikayeden ibaret olmadığını, çok sayıda tasvirin yer aldığını, bunun da okuyucuları başka alemlere götürdüğünü ifade etti.
Pamuk, herkesin bir roman okurken kendisine hikayenin ne kadarının gerçekçi olduğunu sorduğunu, ancak her romanın kendine has bir mantığa dayandığını kaydetti.
Çoğu kişinin, romanların en önemli kısmını son bölüm olarak gördüğünü belirten Pamuk, kendisi için bir romanın asıl öneminin, hayatı olduğu gibi göstermesi ve bunu her bölümünde yansıtması olduğunu ifade etti.
"Yazar değil, roman konuşmalı" diyen Pamuk, 2 tip yazar olduğunu, bazı yazarların kendisi gibi gördüğünü iyi tasvir edebildiğini, diğer bazı yazarların ise anlatımının güçlü olduğunu sözlerine ekledi.
Bazı soruları da yanıtlayan Pamuk, "Masumiyet Müzesi" adlı romanından bir pasajın Almanca okunmasının ardından aynı pasajı Türk izleyiciler için Türkçe okudu.
Pamuk, üniversitenin Audimax adlı konferans salonunu tümüyle dolduran edebiyatseverlere ve öğrencilere hitaben İngilizce yaptığı konuşmasında, "Bazen ilham almak, bazen unutmak, bazen de eğlenmek için okuruz. Romanı çok farklı nedenlerle okuruz. Ben ruhumu geliştirmek için okudum" şeklinde konuştu.
Romandan zevk alınması için insanın aydın olması gerekmediğini, insanların her tür romandan hoşlanabileceğini belirten Pamuk, kendisinin de insanları izlemeyi sevdiğini ve bu izlenimlerini kelimelere döktüğünü belirtti.
Romanları bir manzara resmine açılan görüntüye benzeten Pamuk, bu resmin tasviriyle insanların roman okurken kendilerini doğanın içinde hissettiğini, dağların, çiçeklerin kokularını aldığını söyledi.
Tolstoy'un Anna Karanina adlı eserinden örnekler veren Pamuk, romanların sadece bir hikayeden ibaret olmadığını, çok sayıda tasvirin yer aldığını, bunun da okuyucuları başka alemlere götürdüğünü ifade etti.
Pamuk, herkesin bir roman okurken kendisine hikayenin ne kadarının gerçekçi olduğunu sorduğunu, ancak her romanın kendine has bir mantığa dayandığını kaydetti.
Çoğu kişinin, romanların en önemli kısmını son bölüm olarak gördüğünü belirten Pamuk, kendisi için bir romanın asıl öneminin, hayatı olduğu gibi göstermesi ve bunu her bölümünde yansıtması olduğunu ifade etti.
"Yazar değil, roman konuşmalı" diyen Pamuk, 2 tip yazar olduğunu, bazı yazarların kendisi gibi gördüğünü iyi tasvir edebildiğini, diğer bazı yazarların ise anlatımının güçlü olduğunu sözlerine ekledi.
Bazı soruları da yanıtlayan Pamuk, "Masumiyet Müzesi" adlı romanından bir pasajın Almanca okunmasının ardından aynı pasajı Türk izleyiciler için Türkçe okudu.