Çinli Li&Fung İstanbul'da 1 milyar dolarlık 'merkez üs' kurdu

Dünyanın önde gelen tedarik ve lojistik şirketlerinden Çinli Li&Fung, Avrupa merkezini İstanbul'da açtı.

Çinli Li&Fung İstanbul'da 1 milyar dolarlık 'merkez üs' kurdu
Çinli Li&Fung İstanbul'da 1 milyar dolarlık 'merkez üs' kurdu
10 yıldır Türkiye’de Atatürk Havalimanı Serbest Bölgesi’ndeki şirketi kanalıyla ürün tedarik eden Çinli küresel tedarik, lojistik ve perakende şirketi Li&Fung, Güzel Sanatlar Matbaası’nın Yenibosna’daki binasını satın aldı ve 15 Avrupa ülkesinin bağlı olduğu Avrupa Merkez Ofisi’ni İstanbul’da kurdu. 200’den fazla küresel markaya Türkiye ve çevresinden 1 milyar dolarlık ürün tedarik eden Li&Fung’un CEO’su William Fung, “İstanbul Avrupa’nın doğal başkenti oluyor. Herkes buraya gelecek. Avrupa’daki şehirleri iceledik, oraların ‘dün’, İstanbul’un ise ‘gelecek’ olduğunu gördük” dedi. Türkiye’nin teknolojisiyle, ve üretim gücüyle ‘Yeni İtalya’ olacağını ifade eden Fung, “Türkiye yükselen yıldız” dedi.

Li&Fung Yönetim Kurulu Başkanı Victor Fung da, aynı zamanda Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) Başkanı olarak, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Devlet Bakanı Zafer Çağlayan ve Sanayi Bakanı Nihat Ergün ile yaptığı görüşmelerde Türkiye’yi çok daha ‘derin’ anladığını söyledi. Fung, şöyle konuştu: “Bunu dünyaya da anlatacağım. Li&Fung olarak Londra ya da Hamburg’u bölgedeki merkezimiz yapmayı düşünürken, şimdi İstabul’da karar kılıyoruz. Çünkü İstanbul çok daha geniş bir coğrafyanın merkez üssü olmuş durumda. Türkiye’nin sunabileceği imkanlardan çok etkilendik. Tarihi İpekyolunu çağdaş, ulaşım ve lojistik zincirleri kurarak yeniden canlandınmanın tam zamanı.”

Li&Fung’un İstanbul merkez ofisi dışında Anadolu’da 5 bölgede daha ofisler açacağını ve Türkiye’den tedariğini büyüteceğini söyleyen Victor Fung, “İzmir ve Denizli’de zaten ofislerimiz var. İstanbul ise Hong Kong gibi. Eskiden Hong Kong’da da üretim çoktu. Sonra tamamen ticaret merkezi haline geldi. İstanbul da öylebir üs oluyor. Üretim çevreye yayılıyor” dedi. TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da, dün sabah ortak basın toplantısında şu bilgileri verdi: “Li&Fung’ın 40 ülkede ofisi var ve bu ülkelerde dolaylı 2 milyon kişilik istihdam sağlıyor. Türkiye’den de 700 milyon dolarlık ürün ihraç ediyor. Yıllık cirosu 15 milyar dolar.”

TİCARET ARTINCA REFAH DA ARTIYOR

TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu da dünya refahının artırılmasındaki en önemli unsurun ticaretin gelişmesi olduğunu belirterek, global krizle beraber ticarette büyük daralma yaşandığını söyledi. Hisarcıklıoğlu, “Bunun aşılabilmesi için, korumacılığın popülist politikalarla ön plana çıkmasının önlenmesi noktasında gerekli temaslarda bulunuyoruz. Dünya ticaretinin hızla artırılarak, dünyadaki refah düzeyinin artırılması noktasında çaba sarf ediyoruz” dedi. Tarihi İpek Yolu’nun yeniden canlandırılması konusuna değinen Hisarcıklıoğlu, Victor Fung ile bu projeyi paylaştıklarını ve kendisinin projeyi sonuna kadar desteklediğini söylediğini kaydetti. Rona Yırcalı da WCF’nin, dünyadaki odaların gelişimi konusunda ICC ile paralel çalıştığını ve iş dünyası adına tüm örgütlerde birlikte lobi yaptıklarını vurguladı.

Milletlerarası Ticaret Odası (ICC) Başkanı Victor Fung, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu ve Dünya Odalar Federasyonu (WCF) ve Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) İcra Kurulu Başkanı Rona Yırcalı ortak toplantı düzenledi. Victor Fung, Türkiye’yi, G-20 platformunda özellikle kriz sürecinde popülist yaklaşımlarla öne çıkan korumacılık anlayışına karşı lobi yapacaklarını anlattı. Fung, global ekonominin düzelmeye başladığını, finansal piyasaların makul iyileşme sergilediğini, ancak hâlâ yapılması gereken şeyler bulunduğunu dile getirdi. Tüketici talebinin, geri gelmeye başladığını belirten Fung şöyle konuştu: “Önümüzdeki 12 aylık risk döneminde yapılması gerekenlerin kararlı biçimde devam ettirilmesi gerekiyor. Korumacılığa meydan vermemeliyiz. Bu, uzun vadede ekonomilere hasar verir. Şu anda dünya ekonomisinde eksikliği görülen en önemli şey ‘güven’. Bunu sağlarsak talep canlanır, patronlar da yeniden işçi almaya başlar.”