Madencilerin aileleri şirket parasını istemedi

Bursa'da maden ocağında hayatını kaybeden işçilerin aileleri maden sahibinin parasını kabul etmedi.

Bursa'nın Mustafakemalpaşa ilçesindeki madende meydana gelen grizu patlamasında hayatını kaybeden madencilerin yakınları, mahkemeye, maden sahibi Nurullah Ercan'ın tutuksuz yargılanması kararına itiraz dilekçesi verdi.

Mustafakemalpaşa Adliyesi önünde toplanan madenci yakınları, Bursa Barosu avukatlarından Halil Ağırgöl öncülüğünde, Nurullah Ercan'ın tutuksuz yargılanmasına itiraz ederek, tutukluluğuna karar verilmesi için dilekçe yazdı.

Kazada hayatını kaybeden 19 kişiden 16'sının yakınları, itiraz dilekçelerini Ercan'ın 18 Aralıkta tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılmasına karar veren Mustafakemalpaşa Sulh Ceza Mahkemesine verdi.

Hayatını kaybedenlerden 3'ünün yakınlarının ise maddi imkansızlıklar nedeniyle adliyeye gelemediği belirtilirken, itiraz dilekçelerini adliyeye havale yoluyla ileteceği öğrenildi.

Hayatını kaybeden işçilerden Murat Hanay'ın ağabeyi Nihat Hanay, dilekçelerin sunulmasının ardından, işçi yakınları adına gazetecilere yaptığı açıklamada, avukat Halil Ağırgöl'ün hiçbir maddi karşılık beklemeden dilekçelerini gönüllü olarak yazdığını belirtti.

Bursa Baro Başkanı Zeki Kahraman'ın, kendisinin de içinde yer alacağı 20, hatta gerekirse 40 kişilik avukat grubu oluşturma sözü verdiğini aktaran Hanay, ''Biz şu anda hiçbir kimseyi avukat olarak atamadık. Baro Başkanımızın seçeceği avukatlarla yolumuza devam edeceğiz'' dedi.

Hanay, Nurullah Ercan'ın tutuklanıp cezaevine konmasını istedikleri için tutuksuz yargılanma kararına itiraz ettiklerini söyledi.

Avukat Halil Ağırgöl ise Nurullah Ercan'ın iş yasasının ilgili maddelerine göre asli şekilde sorumlu olduğunu hatırlatarak, şöyle konuştu:

''İş yerinde iş güvenliğini işveren sağlar. Yasaya göre işveren, vekillerinin işçilere yaptığı işlerden sorumludur. Ama Ercan, işin içinden sıyrılmaya çalışıyor. Ercan, ifadesinde işi taşerona verdiğini söylüyor. İşi taşerona vermesi, bir şeyi değiştirmez. Yasalara rağmen açık ihmal sonucu 19 canı toprağa vermemize rağmen bu kişi ne yazık ki dışarıda elini, kolunu sallayarak geziniyor.''

Ailelerin, dilekçelerle ''Savcılığın yanında biz de bu işe itiraz ediyoruz, bu adaletsizliğe karşı çıkıyoruz'' tepkisini verdiğini ifade eden Ağırgöl, Ercan'ın tutuklanmasını beklediklerini dile getirdi.

''BİZİM OCAĞIMIZA ATEŞ DÜŞTÜ, BAŞKA OCAKLARA DÜŞMESİN''

Dilekçe veren madenci yakınları da adaletin yerini bulmasını beklediklerini belirterek, şu görüşleri dile getirdi:

''Nurullah Ercan, ne kadar ağır ceza alırsa yüreğime bir nebze olsa da su serpilmiş olacak. Ercan, 15 bin lira sonra da 10 bin lira vereceğini söylüyor. Bizim eşlerimizin fiyatı 15 bin lira değil. 40'a yakın çocuk yetim kaldı. Ercan'ın gazete ilanıyla vereceğini açıkladığı 15'er bin lirayı, hiçbirimiz kabul etmeyecek. Ercan, o parayla madenlerinin eksikliklerini tamamlasın, başka aileler de yanmasın, çocuklar babasız kalmasın. Nurullah Ercan yüzünden bizim ocağımıza ateş düştü, başka ocaklara düşmesin. Bizim evlerimize telefon ettirmesin, gelmesin, istemiyoruz. Onun parasına ihtiyacımız yok.''

DİLEKÇEDEN İFADELER

İtiraz dilekçesinde yer alan bazı görüş ve ifadeler ise şunlar:
''Şüpheli Nurullah Ercan, asıl işveren olarak iş yerinin işletilmesinden doğan yasal yükümlülüklerini yerine getirmemiştir. Açık ihmalli davranışıyla ölüme sebebiyet vermiştir.

Ercan'ın kaçma şüphesi vardır. Yüksek maddi olanaklarını kullanarak, kanun önünde hesap vermekten kaçmıştır ve yargılama devam ederken de bu hareketini tekrarlama olasılığı yüksektir.

Ercan, tanık, mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunmaktadır. Kendine yakın kişileri ev ev dolaştırarak, şikayette bulunmamalarını telkin etmeye başlamıştır.''