'3 vakte kadar BDP'deyim''

BDP'ye katıldıktan sonra da yeni bir sol parti kurma çalışmalarına devam edeceğini belirten İstanbul Bağımsız Milletvekili Ufuk Uras,'Benimki simgesel, politik bir jest. Grup'ta idari bir görev almayacağım' dedi.

Meclis'te gazetecilerin sorularını cevaplayan İstanbul Bağımsız Milletvekili Ufuk Uras, BDP'ye ne zaman katılacağının sorulması üzerine, "3 vakte kadar katılacağım. Oradaki hazırlıklara endeksli. Benimle ilgili değil" diye konuştu.

Uras, bir sol parti kurma çalışmaları sürdürdüğünü hatırlatılması ve 'O proje ne olacak' sorusunun yöneltilmesi üzerine o projenin kaldığı yerden devam ettiğini vurguladı. Türkiye'nin ciddi bir kitlesel sol partiye ihtiyacı olduğunu belirten Uras, "Benim Meclis'te bir grup kurulmasına yönelik dayanışma ve politik jestimin dışında biz bu sol kitle partisi için kaldığımız yerden devam edeceğiz. O yüzden BDP grubunda bir idari görev almayacağımı da ifade ettim. Bu çalışmalara yoğunlaşacağım. Türkiye'de
politik gettolaşmayı aşacak bir köprü oluşturabilirsek, bir ortak yurttaş ve vicdan hareketi, vatandaş merkezli bir siyaset zemini oluşturabilirsek Türkiye'nin temel sorunlarının çözümünde hızlanabiliriz" şeklinde konuştu.
Uras, siyasette yeni kültür geliştirilecekse sivil toplum örgütlerinin siyasete tavrının olumlu bir örneği olarak BDP'nin Meclis'te grup kurma kararını gösterebileceklerini ifade etti. BDP'nin grup kurma sürecinin ne zaman tamamlanacağının sorulması üzerine Uras, "Yeni yılın başı tabii. Yeni yılı bulacaktır muhtemelen ama yeni yılın başıdır. Sonu değildir herhalde. Ne zaman grup kurma adımını atarlarsa...Benimki simgesel, politik bir jest. Ben Meclis'te siyaset yapmaları gerektiğini, sorunların yegane
çözüm adresinin TBMM olduğunu düşünüyorum" diye konuştu.
Bu kararla beraber toplumdaki gerginliklerin azalmasının kaotik ortamın ortadan kalkmasının çok memnuniyet verici olduğunu dile getiren Uras, TBMM'de de demokratik açılım konusunda somut adımların atılması halinde 2010 yılını çok umutlu görebileceklerini söyledi. Uras, "2011'de de seçmen karar verir. 2011 Mayısı'nda eğer seçim olacaksa seçmen siyasi partilerin 2010 performansına bakar ve Türkiye normalleşme ve badireleri atlatma sürecine girer. 2010 açısından son derece iyimserim" şeklinde konuştu.
Kapatılan DTP'nin eski Genel Başkanı Ahmet Türk'ün, 'BDP'nin bir çatı partisi olmasını arzularız' ifadelerini kullandığının hatırlatılması ve 'Sizin çalışmalarınızla BDP'nin bir araya gelmesi mümkün mü?' sorusunun yöneltilmesi üzerine Uras şunları kaydetti:
"Bu parti yapılarını aşan yeni bir şey yapmak lazım. Çünkü çatı partisi projeleri esas itibarıyla varolan örgütlerin koalisyonu içindir. Bunlar daha önce ve başarılı olmadı. Kendisini hiçbir siyasi partiye ait hissetmeyen ama Türkiye'nin geleceğine ilişkin söz, yetki ve karar sahibi olmak isteyen çok geniş bir kitle var. Onlara bir siyasi adres göstermemiz gerek. Bir vatandaş hareketi üzerinden bütün bu yapıları aşan yeni bir politik özne yaratmamız gerek. Bu bir müzakere ve mesai işi. Her şey üç gün içinde çözülemez. Böyle bir proje Türkiye açısından anlamlıdır. AK Parti'ye karşı iktidar seçeneği de parti koalisyonlarından değil böyle hakiki bir sol kitle partisi oluşturularak sağlanır. Onun çalışmalarına kaldığımız yerden devam edeceğiz. Yürürken çiklet çiğnemek mümkün herhalde. Bir yandan bir iş yaparken diğer yandan da eş anlı olarak başka meşgalelerimiz olacak."
Mahmur'dan demokratik açılımla ilgili gelen 10 kriterden birinin Öcalan'a yönelik tecridin sona erdirilmesi olduğunun hatırlatılması üzerine Uras, herkesin kendi fikrini ifade edebileceğini belirterek, "Esas olan amasız, ön koşulsuz, şartsız bu demokratik açılımı gerçekleştirmek. Çanağa ne doğrarsan kaşığa o gelir diye bir laf var. Çanağımız boş. İki yılı boşa geçirdik. Hızla TBMM'de bu demokrasi çanağını doldurmamız gerekir" diye konuştu.
Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'a yönelik suikast iddiasının ardından başka isimlere de suikast yapılacağı iddialarının gündeme geldiğinin hatırlatılması üzerine Uras şunları söyledi:
"Bu puslu hava her türlü provokasyona uygun bir zemin oluşturuyor. Bu puslu ortamı dağıtacak şey demokratikleşme yönünde kalıcı adımlar atmaktır. Hükümet de bütün bu provokasyonlara karşı bunları ortaya çıkarma görevine sahip. Hükümet şikayet mercii değil ki. İktidarın bu meselenin üzerine gitmesi gerek. Hem iktidarda olup hem şikayet etmek doğru değil. Biz de dedektif değiliz bunları ortaya çıkaralım. İktidar gereğini yapmak durumunda."
Uras, 'Politik jestinizi sınırları var mı?' sorusuna ise, "Grupta herhangi bir idari görev almayacağımı ifade ettim. Biz o büyük buluşmayı sağlamak, bir yurttaş hareketini oluşturmak için kaldığımız yerden çalışmaya devam edeceğiz" karşılığını verdi.