Merrill Lynch: IMF'ye gerek kalmadı

Merrill Lynch, EEMEA ekonomisti Türker Hamzaoğlu, önümüzdeki yıl için Türkiye'nin artık IMF ile stand- by anlaşması yapmasına gerek kalmadığını düşündüklerini söyledi.

Merrill Lynch Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EEMEA) Ekonomisti Türker Hamzaoğlu

Merill Lynch Varlık Yönetimi 2010 yılı yatırım stratejilerinin değerlendirildiği basın toplantısı bugün İstanbul'da yapıldı.

Merrill Lynch Varlık Yönetimi Gelişmekte olan Avrupa Piyasaları Sorumlusu Jean- Marie Deluermoz, Avrupa, Ortadaoğu ve Kuzey Afrika Yatırımlardan Sorumlu Direktörü Bill O'Neill ve Türkiye, Ortadoğu ve Kuzay Afrika'dan Sorumlu Ekonomisti Türker Hamzaoğlu'nun katıldığı toplantıda Bill O'Neill, Merrill Lynch Varlık Yönetimi'nin 2010 Yılı Yatırım Stratejilerine Genel Bakış raporunu açıkladı.

Merrill Lynch Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika (EEMEA) Ekonomisti Türker Hamzaoğlu ise , EEMEA bölgesi için önümüzdeki sene dış inansman ihtiyacının sorun olmaktan çıkmasını beklediklerini belirterek, bu nedenle artık Türkiye'nin IMF ile bir stand by anlaşması yapmaya ihtiyacı kalmadığı görüşünde olduklarını bildirdi.

Merrill Lynch'in 2010 yılı yatırım stratejilerine genel bakış raporuna ilişkin olarak düzenlenen basın toplantısında konuşan Hamzaoğlu, 2010 yılında toparlanmanın gücü açısından olumlu beklenti içinde olduklarını belirterek, toparlanma sürecinin zayıf ve yavaş olacağını, ancak ikinci bir dip beklemediklerini kaydetti.

Bölgede enflasyonun düşük kalacağını ve gelişmekte olan ülkelerin merkez bankalarının bu süreçte daha proaktif olacağını tahmin ettiklerini söyleyen Hamzaoğlu, ''Bölgede büyümenin genel olarak kredisiz olmasını bekliyoruz. Bunun dışında kalan tek ülke Türkiye. Türkiye'de kredi büyümesinin kuvvetli olacağını öngörüyoruz'' dedi.

Krizin Türkiye'ye getirdiği daha düşük cari açık, düşük reel faiz ve düşük enflasyon ortamının Türkiye için bir yeniden değerlendirme fırsatı yaratabileceğine işaret eden Hamzaoğlu, ''Bu durumu 2001 sonrası Brezilya'ya benzetiyoruz. Türkiye yeni bir Brezilya olabilir. Fitch'in not artırımı da bizi bu konuda umutlandırdı'' diye konuştu.

Hamzaoğlu, diğer reyting kuruluşlarından da önümüzdeki bir sene içinde not artışları beklediklerini ifade etti.Türkiye'nin önümüzdeki 5 sene içinde yüzde 4-5 reel faizle devam etmesi durumunda ciddi büyüme potansiyeli yarattığına işaret eden Hamzaoğlu, bunların yapılabilmesi için Türkiye'ye olan güvenin tesis edilebilmesinin önem taşıdığını vurguladı.

2010 yılında EEMEA bölgesinde bir ''büyüme sürprizi'' beklediklerini ve büyüme tahminlerinin, genel beklentilerin ortalama bir puan üzerinde olduğunu ifade eden Hamzaoğlu, Türkiye için de yüzde 4,5'luk bir büyüme öngördüklerini belirtti.

2010'A İYİMSER BAKIYORUZ

Bill O'Neill, Merrill Lynch'in 2010 yılına iyimser verilerle girileceğini ve 2010 yılının tıpkı 2009 yılında oldupu gibi ilginç bir yıl olacağını söyledi.

2010 yılına yönelik iyimserliğin son çeyrekte finans piyasalarında yaşanan toparlanma ve sermeye piyasalarında yüzde 70'lere varan artışların etkili olduğunu vurgulayan O'Neill, dünya ekonomisin hala kırılganlığını koruduğunu ve henüz düze çıktık demek için erken olduğunu kaydetti.

1930 buhranı ve 2. dünya savaşından sonra yaşanan en büyük krizi bir gemi kazasına benzeten Bill O'Neil, konuışmasına şöyle devam etti: Gemi kazasından geri kalanlar gibiyiz, karaya çıktık ve henüz güvende olduğumuzdan emin değiliz. Dünya ekonomisi 2010'da toparlanmaya başlayacak ancak bu kısa vadede ve hızlı bir toparlanma beklenmemesi gerekiyor"

Konuşmasında, 2010'da en önemli öngörülerinden birinin yeni yıldan sonra doların yeniden değer kazanacağını ve dolar- euro paritesinin 1.3
'un altına düşeceğini ifade eden O'Neill doların düşüş seyrini " şizofrenik" olarak nitelendirdi.

TÜRKİYE YÜZDE 4.3 BÜYÜYECEK

Merril Lynch Portföy Stratejisti O'Neill, 2009 yılındaki yaklaşık yüzde birlik ekonomik küçülmenin ardından küresel ekonominin, işsizlik tehlikesinin azalması ve hane halkı gelirinin canlanması ile birlikte 2010 yılında yüzde 4,3 büyüyeceği tahmin ettiklerini belirterek sözlerine şöyle devam etti:

“Hükümetler ekonomiyi canlandırmak için trilyonlarca dolar harcadı. Merkez bankaları faiz oranlarını sıfıra yakın düzeye çekti. İşletmeler ekonomik canlanma sağlamak için yeniden yapılandı, yatırımlarını azalttı, birleşmeler gerçekleştirdi ve borçlandı. 2010 yılında ise büyümeyi sürüklemesi için bayrağı tüketicilere devredecekler. Bu devir teslimin başarılı olup olmadığına dair ilk işaretleri ise yılın ortalarında görmeye başlayacağız.”

ÇİN VE HİNDİSTAN BÜYÜMEYE ÖNDERLİK EDECEK

2010 Yılı Yatırım Stratejilerine Genel Bakış raporuna göre küresel ekonomik canlanmaya sırasıyla yüzde 10 ve yüzde 7 civarında ekonomik büyüme ile Çin ve Hindistan'ın öncülük etmesi bekleniyor. O'Neill'e göre Çinli tüketicilerin iç büyümeyi kamçılayacağı tahmin ediliyor.

2010 yılında, ABD’nin yüzde 3; ortak para birimi olarak Euro’nun kullanıldığı ülkeleri kapsayan bölgenin ise yüzde 2 oranında büyüme gerçekleştirmesi bekleniyor.Japon ekonomisinin de 2009'daki yüzde 6 gerilemenin ardından yüzde 3 oranında büyüyeceği rapor ediliyor.

O'Neill: "2010 yılının hisse senetleri için iyi bir yıl olacağına inanıyoruz. Enflasyon riskinin söz konusu olmadığı bir büyüme bekliyoruz. Tahminimiz 2010 yılında hisse senetlerinin performansının hem şirket hem de devlet tahvillerini geride bırakacağı yönünde." şeklinde konuştu.

O'Neill'e göre hisse senetlerinin özellikle Asya piyasalarındaki hızlanan büyümeden faydalanacağı düşünülüyor. Çin, Hindistan, Malezya, Endonezya ve Kore piyasalarında işlem gören hisse senetlerinin 2010 yılında cazip getiriler sunacağı tahmin ediliyor. Sonuç olarak gelişen piyasaların hisse senetlerinin gelişmiş ekonomilerdeki muadillerine kıyasla daha iyi performans göstermesi bekleniyor.

Petrol ve gaz, temel kaynaklar ve sanayi ürünleri gibi sektörlerdeki döngüsel hisse senetlerinin daha iyi performans göstereceği tahmin ediliyor. Küresel hisse senetlerinin yüzde 26'nın üzerinde getiri sağladığı 2009 yılında, piyasalardaki canlanmaya döngüsel varlıkların liderlik ettiğini belirten O’Neill, 2010 yılında ise sağlık ve alt yapı hizmetlerindeki savunmacı hisseler kadar, otomobil ve kimyasalların da ağır hareket eden hisseler arasında olmasının beklendiğini söyledi.

FAİZ ORANLARI ARTACAK


Merrill Lynch'in raporunda merkez bankalarının 2010 yılında enflasyon odaklı politikalara ağırlık vereceği; İngiltere, Hindistan, Kore ve Endonezya'nın ise yılın ilk yarısında faiz oranlarını yükseltmesi beklenen ülkeler arasında olacağı tahmin ediliyor.

Çin ve ortak para birimi olarak Euro’nun kullanıldığı ülkeleri kapsayan bölgenin yıl sonu itibariyle bu gidişi izlemesi bekleniyor. Ancak, O'Neill'in tahminine göre temel enflasyondan kaynaklanan tehdit büyük olasılıkla etkisiz kalacak.

2010'un ikinci yarısında faiz oranlarında kısa süreli, keskin bir şok riski olduğunu söyleyen O’Neill; “Ancak gelecek yıl enflasyonun bir sorun yaratmasını beklemiyoruz. Büyük miktarlardaki devlet tahvili arzları, artan faiz oranları ve enflasyon işaretlerine karşı şiddetli hassasiyet gibi nedenlerin devlet tahvilleri için sorun yaratması bekleniyor.” şeklinde konuşuyor.

O’Neill; “2010'un devlet tahvillerinden çıkma yılı olacağına inanıyoruz. ABD ve İngiltere tahvil getirileri çok düşük gözükmektedir. Kısa vadeli oranlar yükselmeye başladığında tahvil fiyatlarının düşmesi bekleniyor. Özellikle ABD ve İngiltere getiri eğrilerinde riskler görüyoruz." diyor.
Özellikle yatırım derecesi kredisi olmak üzere devlet tahvillerine kıyasla daha iyi beklentiler sunsa da, kurumsal tahvil değerlemeleri de hisse senetlerine kıyasla gergin gözüküyor" şeklinde konuştu.

DÜNYA YENİ NORMALLA YAŞAMA ALIŞIYOR

Yaşanan krizin anormal değil olağanüstü bir durum olduğunu ve bu olağanüstü durumun henüz geçtiğini n söylenemeyeceğini iadfe eden Merrill Lynch Startejisti O'Neill, "dünya yeni normalla yaşamayı öğrneniyor. Bu bir süre daha böyle devam edecek. 2010 yılında piyasalara sürülen paranın artması nedeniyle riskli bir yıl olduğunu ve süğrecin dikkatle ve yajkından takip edilmesi mesajını da verdi.