AK Parti MHP'ye cevap verdi

AK Parti, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin dün hükümete yönelik yaptığı eleştirilere cevap verdi.

Hüseyin Çelik "Devlet Bahçeli özür dilesin. Aksi takdirde yasal yollara başvuracağız" dedi.

AK Parti'den MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin açıklamalarına cevap:

*Sayın Bahçeli, partisinin iç meselesi ve hesaplaşmasından yola çıkarak kongre süreçlerinin önlenmek, sabote edilmek ve baltalanmak istendiğini iddia etmiş, hükümetin, elindeki kamu gücünü kullanarak MHP kongresinin huzurunu bozmayı, mensuplarını tahrik etmeyi ve bu yolla siyasi kazanç sağlamayı planladığı hezeyanında bulunmuştur.

*TBMM'de grubu bulunan bir siyasi partinin genel başkanının, ülkede hukuksuzluğa, kavgaya, kargaşaya, zorbalığa ve anarşiye çağrı anlamına gelen itham, iftira ve şantajlarından dolayı tüm ülkeden ve milletten özür dilemesi kendisinden beklenendir ve yakışan da bu olacaktır.

*Elbetteki hükümetimizin, partimizin ve güvenlik güçlerimizin yasal yollara başvurma hakkı saklıdır

Ak Parti'den yapılan yazılı açıklama:

Aziz Milletimiz;
Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli, partisinin yarın yapılacak 9. Olağan Büyük Kongresi vesilesiyle bir yazılı basın açıklaması yapmış ve açıklamasında çok aleni bir biçimde Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini, partimizi ve devletin emniyet güçlerini hedef almıştır.

Sayın Bahçeli, partisinin iç meselesi ve hesaplaşmasından yola çıkarak kongre süreçlerinin önlenmek, sabote edilmek ve baltalanmak istendiğini iddia etmiş, hükümetin, elindeki kamu gücünü kullanarak MHP kongresinin huzurunu bozmayı, mensuplarını tahrik etmeyi ve bu yolla siyasi kazanç sağlamayı planladığı hezeyanında bulunmuştur.

Sayın Bahçeli, itham, iftira ve şantaj dolu açıklamasında yine çok açık bir biçimde hükümetimizi, partimizi ve devletin güvenlik güçlerini tehdit etme talihsizliğine düşmüştür.

Öncelikle belirtmek isteriz ki, bu dil ve üslup sağlıklı ve kendisiyle barışık bir ruh halinin yansıması değildir.

Sayın Bahçeli'nin ve partisinin elinde, iddia ettiği gibi, kongrelerine yönelik bir provokasyon, bir sabote etme çabası veya huzur bozmaya yönelik bir delil, bir emare varsa hukuk devletinin gereği olarak bunu devletin ilgili birimleriyle paylaşmaları ve gereken tedbirlerin alınmasını talep etmeleri gerekir.

Bunu yapmak yerine Sayın Genel Başkan, kongre esnasında kendi iç bünyelerinden kaynaklanan olumsuzlukların sorumluluğunu hükümetimize, partimize ve devletin güvenlik güçlerine yıkma yolunu seçmiştir. Hızını alamayan Sayın Bahçeli, Ak Parti'nin yurt çapındaki tüm toplantılarını sabote edeceklerini, artık bu toplantıların huzur ve güven içerisinde yapılamayacağını söyleme cür'etini göstermiştir.
Ancak çete ve mafya yapılanmalarında kullanılabilecek dil, üslup ve beyanlar Anayasa ve yasalar çerçevesinde kurulmuş ve işleyen siyasi partiler tarafından kullanılamaz. Daha önce dağa çıkmaktan söz eden Sayın Bahçeli, mezkur açıklamasında yine çok açık bir biçimde suç işlemektedir.

Bu açıklamanın, aynı zamanda gelecek hafta TBMM'de ele alınacak olan Milli Birlik ve Kardeşlik Projesi'ne yönelik bir tertip olduğu kanaati doğmuştur.

Herkes tarafından bilinmelidir ki, kurulduğu günden beri hukukun üstünlüğü ve kamu nizamı prensiplerine sıkı sıkıya bağlı olan partimiz, tüm partilere örnek olacak kongreler yapmış ve Ak Parti hükümetleri, tüm partilerin legal faaliyetlerinin huzur ve güven içerisinde gerçekleşmesi için gerekli tedbirleri almışlardır.

Bugüne kadar tüm parti kongrelerinde büyük bir fedekarlık örneği göstererek huzur ve güveni sağlayan güvenlik güçlerimizi ilzam eden bu yaklaşımı kabul etmek mümkün değildir.

Çok iyi bilinmelidir ki Ak Parti, hiçbir partinin içişlerine karışmayacak kadar demokratik olgunluğa, seviye ve seciyeye sahiptir.

Yarınki MHP kongresinde, geçmiş MHP kongrelerinde yaşanan görüntülerin tekrar yaşanmasını asla ümit etmeyiz. Ancak geçmiş MHP kongrelerindeki görüntüler yarın tekerrür ederse bu mevcut MHP yönetiminin meselesidir ve kendilerinden kaynaklanacaktır.

Nereden gelirse gelsin hiçbir tehdit ve şantaja boyun eğmeyen Ak Parti, her itham ve iftiraya karşı ise hukuk ve meşruiyet içerisinde kalmış ve sadece adalet kurumuna müracaat etmiştir.

TBMM'de grubu bulunan bir siyasi partinin genel başkanının, ülkede hukuksuzluğa, kavgaya, kargaşaya, zorbalığa ve anarşiye çağrı anlamına gelen itham, iftira ve şantajlarından dolayı tüm ülkeden ve milletten özür dilemesi kendisinden beklenendir ve yakışan da bu olacaktır.

Elbetteki hükümetimizin, partimizin ve güvenlik güçlerimizin yasal yollara başvurma hakkı saklıdır.

Durumu kamuoyunun takdirine saygıyla arz ederiz...