Türk Bakan'ın dinlenme korkusu

İngiltere'nin Dünyaca ünlü dergisi Economist, Türk bir bakan ile röportaj yaptı.Fakat bakan dinlenme kaygısı olduğu için muhabirden cep telefonunun pilini çıkarmasını istedi.

Türk bakan dinlenme kaygısı olduğu için muhabirden cep telefonunun pilini çıkarmasını istedi..Fakat bakan ile röportajı yapan Economist dergisi, meçhul bakanın ismini vermedi.

Economist dergisi, Türkiye’de telefonların gizlice dinlenmesi konusunu, iktidar partisiyle Silahlı Kuvvetler arasındaki mücadelede yeni bir dönemeç olarak nitelendirdi. Derginin bu haftaki sayısında “Telefonun diğer ucunda kim var?” başlığıyla imzasız yayınlanan Ankara çıkışlı yazıda, Adalet Bakanı Sadullah Ergin’in, dinlemelerin yasal olduğu yönündeki sözlerine yer verilerek, bunun doğru olabileceği belirtilirken, İnsan Hakları Derneği Başkanı Hüsnü Öndül’ün “yasaların alt üst edildiğini ve bu yasaların çoğunun iktidardaki Ak Parti tarafından geçirildiğini” söylediği belirtildi. Yazıda, Öndül’ün “bu geniş yasal yetkiler çerçevesinde, bir kişinin münferit olarak ve aynı zamanda polis, milli istihbarat teşkilatları ve jandarma tarafından dinlenmesinin mümkün olduğu” yönündeki görüşüne yer verildi.

Haberin girişinde ise bir Türk bakanla geçtiğimiz günlerde yapılan bir röportaj sırasında dinleme paranoyasının hangi boyutlara ulaştığına yönelik yaşanılan deneyim de aktarıldı.

TÜRK BAKAN: PİLİ ÇIKART

Bir Türk bakanla geçtiğimiz günlerde bir röportaj yapmak istediğimizde Türk bakan muhabirimizden cep telefonunun pilini çıkarmasını istedi. “Aksi halde yapacağımız görüşmeyi dinlerler” dedi. Türk bakanın paranoyası anlaşılabilir. Çünkü geçtiğimiz hafta Türkiye’de elitler; Türk siysetçilerin, hakimlerin ve gazetecilerin dinlendiğinin ortaya çıkmasıyla sarsıldı. Başbakan bile kendisinin 6 yıl dinlendiğini söyledi. Durum çok karmaşık. Mesela Başbakan’ı kimin dinlemiş olabileceği açık değil. Daha önce Ak Parti’yi kapatma konusunda başarısız olan Yargıtay Başsavcısı dinleme olayına el koydu. Bunların anayasaya aykırı olup olmadığını inceleyecek. Eğer aykırılık bulursa o zaman Ak Parti’yi kapatmak için kendisine bir bahane daha bulmuş olacak. Tartışmanın yargı ile pek fazla ilgisi yok aslında. Bu daha çok, Başbakan Erdoğan ve ılımlı İslamcı partisi ile, son dönemde zemin kaybeden askerlerin öncülüğündeki tutucu cumhuriyetçiler arasında uzun süredir devam eden güç mücadelesinde yeni bir aşama. Ordunun konumu, ülkede kaos yaratmayı ve hükümeti düşürmeyi hedefleyen bir dizi belgenin basına sızmasıyla yıpranmış durumda. AK Parti hükümeti de karşı darbeyi, ordunun yetkilerini budayan yeni yasalarla indiriyor. Gizli telefon dinlemeler, bu siyasi kavganın yeni silahlarından biri olabilir.