Ali Babacan belediyeleri uyardı

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, gelecek dönemde belediyelerin mali performansını denetlemek ve raporlamak için çalışma başlattıklarını belirterek, yerel yönetimler için bir anlamda 'mali karne' hazırlayacaklarını söyledi.

Hazine Müsteşarlığı koordinasyonunda, Maliye Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Devlet Planlama Teşkilatı ve İller Bankası işbirliği ile düzenlenen '2. Yerel Yönetimlerin Mali Yönetimi Forumu' Bilkent Otel'de gerçekleştiriliyor. Forumun bu sabahki açılış oturumun Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan ile İçişleri Bakanı Beşir Atalay katıldı.

Burada bir konuşma yapan Babacan, belediyelerin harcamalarını öz gelirleri dışında borçlanmayla finanse ettiklerini belirterek, fakat bu klasik finansman modelinin terk edilmesi ve yeni alternatif finansman modellerinin incelenmesi gerektiğini kaydetti.

Türkiye'nin 70 milyon nüfusu ve hızla gelişen sosyal, ekonomik ve siyasi yaşamıyla tek bir noktadan idare edilemeyecek kadar büyük bir ülke olduğuna işaret eden Babacan, sorunlara mahallinde çözüm üretilmesi gerektiğini vurguladı.

Yerel yönetimlerin güçlendirilmesi için kapsamlı bir reform çalışması yaptıklarını belirten Babacan, bu çerçevede 2003 yılında 'Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Reformu'nu çıkarttıklarını, 2005 yılında Belediye Kanunu, İl Özel İdaresi Kanunu gibi mevzuat değişiklikleri yaptıklarını anlattı. Babacan, "Gelecek sene ile beraber, ki bizim Orta Vadeli Programdaki hedefimiz de o şekilde, ekonomimizdeki toparlanmanın hızlanması, vergi gelirlerinin artması belediyelerimizin merkezi hükümetin gelirlerinden aldığı paylar konusunda çok daha iyi bir tabloyu ortaya koyacaktır. Bizim beklentimiz bu yöndedir" dedi.

Babacan, gündemlerinde önemli reformlar olduğunu belirterek, "Yerel yönetimlerde kurumsal yönetişim ilkelerinin geçerli kılınması, mali disiplinin tesisi, saydamlığın artırılması, istatistik kalitesinin daha iyi hale getirilmesi gebe hedefler bizim Orta Vadeli Programımızda da ortaya koyduğumuz hedefler. Ayrıca, yerel yönetimlerin öz gelirlerinin artırılarak, mali yapılarının güçlendirilmesi hedefi de bulunmaktadır" dedi.

Babacan, Belediyelerin öz gelirlerini artırmak için daha fazla enstrüman sağlayarak, daha çok gelir imkanı alanı yaratacaklarını belirten Babacan, biryandan da yerel yönetimlerin hizmet kapasitelerinin artırılması için çalıştıklarını söyledi.

FAZLA BORÇLANAN BELEDİYELERE UYARI

Belediyelerin mali performansının denetlenmesi ve raporlanmasının da önümüzdeki dönemde önem verdikleri bir çalışma alanı olduğunu belirten Babacan, şunları kaydetti:
"Şu tür şikayetlerle biz çok sık karşılaşıyoruz. Bazı belediye başkanlarımız geliyor diyor ki; 'ben hesabıma kitabıma çok dikkat ediyorum, fazla borçlanmıyorum'. Fakat bizim mali açıdan dikkatli olmamız, kendimize bir bakıma çeki düzen vermemiz, pek de karşılığını bulmuyor. Nihayetinde halk, 'yatırım oluyor mu, yollar düzgün mü, çöpler alınıyor mu?' ona bakıyor. Benim defterimde kaç lira borç yazmış ona bakmıyor.

Dolayısıyla bizim mali yönetim açısından dikkatli olmamızla olmamamız arasında yeterince ödüllendirilmiyoruz. Bu konuda dikkatsiz davranan belediye başkanlarımız, bu konuda belki haksız bir şekilde ön planda da olabiliyorlar. Bu tür şikayetler çok alıyoruz. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde merkezi yönetimin belediyelerimizin mali performanslarını izleyip, bunu şeffaf bir şekilde raporlamasına yönelik bir sistem üzerinde de çalışıyoruz. Yani bir bakıma bir karne, mali bir karne. Bu özellikle oy veren vatandaşlarımızın daha bilinçli şekilde bu tercihlerini kullanmaları açısından da önemli olacaktır" dedi.

Borçlanma imkanının daraldığı, dünyadaki küresel krizin etkisini sürdüğü bugünlerde yerel yönetimlerin alternatif finansman imkanlarını ele almalarının yatırımların sürdürülmesi açısından önemli olduğunu vurgulayan Babacan, bu yöntemlerin özel sektör-kamu işbirliği (PPP), arazi satışı ya da kiralanması ve kalkınma fonlarının kullanılması olduğunu söyledi. Türkiye'de yatırımların özel sektör desteğiyle yapılanmasının yaygın bir yöntem haline geldiğini, bu çerçevede çevre, konut, ulaşım, su, kanalizasyon, katı atık gibi alt ve üst yapı yatırımlarının da büyük önem taşıdığını söyledi.