'Kaz Dağları'nı ben yakmadım'

Balıkesir İl Genel Meclisi'nin Edremit ilçesinden üyesi olan iş adamı Ali Rıza Timur'a yönelik “Kaz Dağları'nı Yaktı” iddiası mahkemeye taşındı.

Milli Parklar görevlisi Salih Sönmezışık tarafından orman yangınlarıyla ilgili tutulan rapor’un ulusal bir gazetede suçlamaya dönüşmesi tepkileri beraberinde getirdi. Edremitli iş adamı ve İGM üyesi Ali Rıza Timur, düzenlediği basın toplantısında suçlamaların iftira olduğunu dile getirerek, yazılı bir açıklama yaptı.
Kendisine iftira atıldığını söyleyerek, iftiracılara karşı maddi ve manive tazminat davası açtığını da söyleyen Ali Rıza Timur, “Son dönemlerde hakkımda birkaç isim tarafından düzenlenen rapor ve birkaç gazeteye de verilen Kaz Dağları’ndaki yangınla ilgili ilgim ve alakam olabileceğine dair bir takım asılsız karalama yazıları çıkmaktadır. Şüphesiz ki doğma büyüme Edremitli olan şahsım için bu çirkince yazılmaya çalışılan bu yazılar, vatan millet için canını hiç düşünmeden verecek, Edremit Körfezi sevdalısı olan beni hiçbir zaman yıldıramayacaktır. Anlaşılan o k,i bir kumpasın içerisine çekilmeye çalışılıyorum. Ancak bu konuda istenilen çirkin emellere benim adım altında ulaşılamayacaktır. Temmuz ayında çıkan gazetedeki yazımda bir sorunu dile getirmeye çalışmıştım. Bu yazıda köylünün mağduriyeti ve yaşadığı sorunlar vardır. Bu sorunlar defalarca Cengiz Uzun’a aktarılmıştır. Köylünün mağduriyeti karşısında köylünün kendine bir çözüm bulmaya çalışacağı yazmaktadır. Aklı selim bir insanın zaten bu konudan başka bir olay çıkarması mümkün değildir. Eğer kendisi konuyla yakından ilgilendiğini düşünüyorsa gidilsin sorulsun bakalım, sorun yaşanan köyde köylüyle konuşulsun. Bakalım Cengiz Uzun ne gibi önlemler almış, bu mağduriyeti nasıl önlemiştir? Hakkımda Salih Sönmezışık tarafından sivil toplum örgütlerine bir kanaat raporu verilmiştir. Bu rapor neye istinaden hangi amaçla verilmiştir? Asıl hedef yönleri değiştirilmeye çalışılmaktadır. Ben bu oyuna gelmem Türk adaleti hiç gelmez. Bu suçlama neticesinde şahsım derinden yaralanmış ve telafisi mümkün olmayan bir mağduriyete düşmüştür. Bu ülkede kanun vardır. Her önüne gelen istediğini suçlayacak iftira atacak durumda değildir. Kimse kanıt sabit olmadan kimseyi yargılayamaz. Buradaki söz konusu şahıslar hâkim veya savcı değildir. Şahsıma yapılan bu hakaret asla kabul edilemez. Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundum. Bu konuda beyanat veren kişi ve kuruluşlar hakkında maddi ve manevi tazminat davası açmış bulunmaktayım. Söz konusu şahısların ayrıca Türk adaletini yanlış yönlendirmeye çalıştıkları açıktır bu bir kamu sorunudur. Hakkımda yapılan bu suçlamaya karşın mücadelemi Türk hakim ve savcılarına bıraktım. Türk adaletine sonsuz güven duymaktayım ve asıl suçluların ve iftira atanların en kısa zamanda bulunacağına ve yargılanacağına inanıyorum” dedi.