Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, Canlı Yayında Soruları Yanıtladı Açıklaması (3)

'Yani biz diyelim ki üniversiteye giriş sınavıyla ilgili hangi konuların söz konusu olduğunu yıl sonunda ÖSYM'ye bildiririz ama bu özel bir durum ve bunu öğretim yılı başında hem kamuoyuyla paylaşacağız hem de ilgili kurum ve kuruluşlarla paylaşacağız. Büyük ihtimalle eylül içinde olur' 'Biz artık önümüzdeki süreçte tüm öğretmenlerimizin kişisel olarak 'ben şu eğitimi istiyorum' dediği eğitimi vermek üzere bir yola girdik. Yani öyle 1 milyon öğretmenin sadece 2030 bininin bir yıl içinde eğitim alabildiği konvansiyonel bir yapı yok artık. Her zaman sürdürülebilir sürekli bir eğitimden bahsediyoruz' '(Okulların açılması) Risk varsa açar mıyız, kesinlikle açmayız. Bunu kim söyleyecek, bilim insanları söyleyecek' 'Bir ülkenin eğitim sisteminin niteliği ile öğretmenin niteliği çok ilişkili. O yüzden de öğretmenimize daha çok yatırım yapıp, öğretmenimizin imkanlarını daha geliştirip eğitim sisteminin niteliğini arttırma yolunda bir çabamız var'

Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, üniversiteye giriş sınavında hangi konuların yer alacağının eğitim öğretim yılı başında kamuoyu ile paylaşılacağını söyledi.

Bakan Selçuk, NTV'deki Özel Röportaj programında, üniversite sınavına girecek öğrencilerin sorumlu olduğu konuların eğitim öğretim yılı başında açıklanacağını belirtti.

Selçuk, "Aslında bununun iletimi yıl sonuna doğru yapılıyor ama biz bunu yıl başında yapacağız. Yani biz diyelim ki üniversiteye giriş sınavıyla ilgili hangi konuların söz konusu olduğunu yıl sonunda ÖSYM'ye bildiririz ama bu özel bir durum ve bunu öğretim yılı başında hem kamuoyuyla paylaşacağız hem de ilgili kurum ve kuruluşlarla paylaşacağız. Büyük ihtimalle eylül içinde olur." dedi.

Selçuk, "Salgın döneminde davranış bozukluğu olan çocuklar için bir çalışma var mı?" sorusuna ilişkin, bu konuda 7/24 çalışan psikososyal destek hattı bulunduğunu ve bunun yanı sıra velilere rehberlik hizmeti verildiğini belirtti. Selçuk, bunun yanı sıra tüm kesimler için psikolojik destek kitapları çıkardıklarını kaydetti.

Salgın sonrasında 400 binin üzerinde öğretmenin bilişim becerilerinde ulusal ve uluslarası sertifika aldığını vurgulayan Selçuk, öğretmenlere dijital eğitim ve beceriler konusunda daha çok katkı sağlanması gerektiğinin altını çizdi.

Selçuk, "Öğretmeni destekleyelim, öğretmene katkı sağlayalım dememin temel sebebi şu; öğretmene ne yapsak azdır, ne versek azdır. Çünkü ona verdiğimiz her şey öğrencide yansımasını bulacak." değerlendirmesinde bulundu.

"Öğretmen ve öğrencilere teknolojik destek olacak mı? Bilgisayar ya da laptop alımlarında bir KDV indirimi söz konusu olabilir mi?" şeklinde bir soru üzerine Selçuk, bu konuda vergi indirimi gibi bir paketin konuşulduğunu, öğretmen ve öğrencilerin bu tür imkanlardan faydalanmasını çok önemsediklerini belirtti.

Hizmet içi eğitim içeriğinin tümüyle değiştiğini aktaran Selçuk, şöyle konuştu:

"Biz artık önümüzdeki süreçte tüm öğretmenlerimizin kişisel olarak 'ben şu eğitimi istiyorum' dediği eğitimi vermek üzere bir yola girdik. Yani öyle 1 milyon öğretmenin sadece 20-30 bininin bir yıl içinde eğitim alabildiği konvansiyonel bir yapı yok artık. Her zaman sürdürülebilir, sürekli bir eğitimden bahsediyoruz. Öğretmenlerimize ücretsiz olarak Türkiye'de inanılmaz bir destek var. Ulusal, uluslararası kuruluşlar 'öğretmen eğitimi' deyince gönüllü olarak hiçbir bütçe istemeden yüz binlerce öğretmenimizin eğitimine katkı sağlıyor."

- "Çok büyük bir atılımın içerisindeyiz şu anda"

Öğretmenlerin eğitimleri için çok daha büyük bir altyapıyı çok daha hızlı şekilde hayata geçireceklerini aktaran Selçuk, "Yüz binlerden bahsediyorum. Yani böyle dijital eğitim konusunda değil sadece. 'Ben masal anlatıcılığı istiyorum.', 'Ben sistem eğitimi istiyorum.', 'Ben fen bilgisinde uluslararası eğitim istiyorum.', 'Ben oryantiring eğitimi istiyorum.', 'Ben drama eğitimi istiyorum'. Ne derse fark etmez, biz bunların hepsini sağlamak noktasında çok büyük bir atılımın içerisindeyiz şu anda." diye konuştu.

Okul öncesi eğitimle ilgili geçmiş dönemde ihmal edilen bazı hususların olduğuna dikkati çeken Selçuk, bu dönemde okul öncesine yönelik çalışmaları arttıracaklarını ifade etti.

Selçuk, okul öncesi eğitim konusunda akademisyenlerle birkaç toplantı yaptıklarını, söz konusu gruba yönelik kaynaklar ve videolar üretildiğini, hazırlıklar yapıldığını vurgularken, "Orada biraz eksik kaldık haklılar ama önümüzdeki süreçte daha iyi olacak." dedi.

- "Risk varsa açar mıyız, kesinlikle açmayız"

Okulları hep birlikte güvenle açacaklarını kaydeden Selçuk, "Ama risk varsa açar mıyız, kesinlikle açmayız. Bunu kim söyleyecek, bilim insanları söyleyecek. Biz süreçte Bilim Kurulunun değerlendirmesini ve tavsiyesini takip ediyoruz. Bu toplantılarda ilgili parametreleri konuşuyoruz. Sonuçta bir tavsiye kararı çıkıyor, bu tavsiye kararı da durup dururken çıkmıyor, büyük bir çalışmanın ve birikimin sonucunda çıkıyor." ifadesini kullandı.

Dünyadaki eğitim sistemlerinin çocuklardan beklediği temel beceriler ile Türkiye'de beklenilen temel beceriler arasında uyumsuzluk olduğuna vurgu yapan Selçuk, şöyle konuştu:

"Öğretmen eğitimi açısından bazı beklentilerimiz var, değişmesi gerekiyor. Onun için öğretmen eğitimine çok önem veriyoruz. Onun için öğretmene her zaman çok değer veriyoruz. Bir ülkenin eğitim sisteminin niteliği ile öğretmenin niteliği çok ilişkili. O yüzden de öğretmenimize daha çok yatırım yapıp, öğretmenimizin imkanlarını daha geliştirip eğitim sisteminin niteliğini arttırma yolunda bir çabamız var. Önümüzdeki süreçte '21. yüzyıl becerileri' diye ifade edilen becerilerin bizim sistemimiz içerisinde daha genişletilerek, sosyal-duygusal becerilerileri de içerecek şekilde, yetenek takibini içerecek şekilde çok daha ileriye gittiğini göreceğiz. Tamam şu anda imkansızlıklar var, salgın var, birtakım sıkıntılarımız var. Bütün dünyanın var, sadece bizim yok. Ama bu imkansızlıklar içerisinde de birçok şey yapabiliriz ve yapmaya da devam edeceğiz. Bu sınavlarda Türkiye'nin ilerlediğini göreceksiniz."

"Çocuklarımız için biz buradayız." diyen Selçuk, velilere ve öğretmenlere tavsiyelerde bulundu, bu süreçte çocukların öğretmenlere, öğretmenlerin kendilerine emanet olduğunu sözlerine ekledi.

(Bitti)
Kaynak: AA