BTK'dan Sorgulatarak Alınıp Satılan Telefonlar, Çalıntı Görünebiliyor
Cep telefonu alım, satım ve tamiri yapan Edremit’teki küçük esnaflar, AVM’ler ve GSM firmaları ile sorunlar yaşadıklarını ve sorunlarıyla ilgilenecek bir meslek odası istediklerini söylerken, BTK’nın da güncelleme yapmamasından yakındı.
AVM’ler ve GSM firmaları karşısında kendilerini küçük esnaf olarak nitelendiren cep telefoncuları, gün geçtikçe içinden çıkılmaz bir hal alan sorunlarını anlattı. Ziraat mühendisi olmasına rağmen 16 yıldır Edremit ilçesinde telefonculuk işiyle uğraşan Vacit Kurtdereli, Bilgi Teknolojileri Kurumu’nun (BTK), web sitesindeki telefon IMEI sorgulama sistemini güncellemediğini söyleyerek, “Esnaflık olarak telefonculuk, yapılması en zor mesleklerden bir tanesi durumuna geldi. Telefoncu dükkanı açarken pek fazla zorlanılmıyor ama, sonrasında teknik konulara girildiğinde çok büyük riskleri olan bir meslek” şeklinde konuştu.
“BTK’dan sorgulatarak alıp sattığımız telefonlar çalıntı çıkıyor”
Bilgi Teknolojileri Kurumu’nun resmi web sitesinden sorgulatarak satın aldıkları ve sonrasında güvenerek sattıkları telefonların birkaç ay sonra çalıntı çıkmasından dolayı çok ciddi hukuki sorunlarla karşılaştıklarını söyleyen Kurtdereli, BTK’nın sitesinin her gün güncellenmesini istedi. Kurtdereli, “Bizim telefon alımı yaparken aldığımız telefonun durumunu kontrol edebileceğimiz tek bir yer var. Bu yer devletin Bilgi Teknolojileri Kurumu’dur. Yani BTK. Bu kurum ile internetten web sitesi aracılığıyla irtibat kuruyor ve telefonların IMEI numaralarını sorgulatıyoruz. Telefonun kayıtlı olup almadığı, çalıntı olup olmadığını buradan öğrenmemiz gerekiyor. Kontrol ettiğimiz bir telefonun kaçak olmadığı, çalıntı olmadığı görünüyor. Telefonu aldığımız şahsın adresini ve kimlik fotokopisini alıyoruz. Fakat satın aldığımız telefon, 5-6 ay sonra BTK’nın sitesinde çalıntı olarak görünebiliyor. Tabi biz bu kez mahkemelik oluyoruz. Telefonu sattığımız şahıs geri getiriyor. Emniyete, telefonu satın aldığımız kişinin bilgilerini veriyoruz. Biz telefoncular, BTK’nın web sitesinin günlük olarak güncellenmesini istiyoruz. Bu nedenlerle telefoncuların çok büyük çoğunluğu sürekli mahkemelere çıkıyorlar” dedi.
“Sıfır telefon satışında taksit hakkımızı artık elimizden aldılar”
Cep telefonları GSM operatörleri ve büyük AVM’lerin dışında sıfır cep telefonlarına taksit imkanın ortadan kaldırıldığını ve bu konudan şikayetçi olduklarını ifade eden Vacit Kurtdereli, “Ayrıca, bizlere sıfır telefon satarken taksit yasağı getirildi.
Bu da rekabet ortamını sıfıra düşürdü. AVM’ler ve GSM operatörleri ile rekabetimizi bitirdi. Onlar hat üzerinden taksit seçeneği sunuyor ve insanlar bizi küçük görüp sıfır telefon almıyorlar. Bizler telefonları ana bayilerden alabiliyoruz ve bize ne taksit, ne de indirim yapıyorlar. Biz de aldığımız ürünün üzerine kar koyarak satmaya kalktığımızda müşteriye pahalıya geliyor. Tamir konusunda da sıkıntılarımız oluyor. Birçok müşterimiz, telefonunu tamir ettirip, sağlam aldıkları telefonları 2-3 ay sonra geri getiriyor ve ‘bunu size yaptırdım ve şurası bozuk’ diyerek kendi hatalarını bedavadan yaptırtmaya çalışıyor. Küçük esnaf olduğumuz için onlar da bizi küçük insanlar gibi görüyorlar. Biz telefoncuların çok büyük sıkıntıları var. Bizler Metal İşleri Odası’na bağlıyız. Bizlere hiçbir faydası olmuyor. Ayrı bir meslek odamızın olmasını istiyoruz. Bize arka çıkan herhangi bir resmi kuruluş yok. Sorunlarımızla yapayalnızız” diye sözlerini bitirdi.
“Bizim toplumumuz cep telefonlarını düzgün kullanmıyor”
Türk toplumunun genelde cep telefonlarını bilinçsiz şekilde kullandığını söyleyen 10 yıllık cep telefonu teknik servis uzmanı Hakan Kuzey ise, “Birçok insan bilinçsiz şekilde kullanmaları nedeniyle sıkça arızalanan telefonlarını bize getiriyorlar. Bizler de elimizden geldiğince bunları onarıp iade ediyoruz. Bizim toplumumuz cep telefonlarını düzgün kullanamıyor. Telefonları satın aldıktan sonra içinden çıkan kullanım kılavuzunu okuyan çok az insan var. Bahsettiğimiz cihazlar çok hassas cihazlar. Eskisi gibi dayanıklı cihazlar değil, akıllı telefonlar. Vatandaşların çoğunluğu cep telefonlarını pantolonların arka ceplerinde gezdiriyor. Çok sık yere düşürüyorlar. Suya düşürüyorlar. Yere düşen ve sıvı teması gören cihazlar illaki bugün olmasa bile yarın mutlaka arıza verir. Büyük firmaların satış stratejisi olarak, bazı telefonların su geçirmez olduğu söylenir. Bizim toplumumuz, nasıl olsa su geçirmiyor diye denize, havuza sokuyor, suyun altına tutuyor. Suyun içinde fotoğraf bile çekiyorlar. Sonrasında da hüsrana uğruyorlar. Sıvı teması olan cihazlar sıkça arıza yapıyor” dedi.
“Tamirde kar marjı konusunda düzenleme istiyoruz”
Cep telefonu tamirinde kar marjını yüksek veya düşük tutan tamirciler nedeniyle farklı fiyatları gören müşterilerin yapılan işi ve malzeme kalitesini sorguladığını, güvensizlik ortamının doğduğunu belirten Kuzey, bu konuda bir düzenleme yapılmasını isteyerek, “Bu cihazlar ucuz değiller. Bin lira ila 4-6 bin lira arasında cihazlar bunlar. Telefon tamiri konusunda sıkıntılarımız oluyor. Örneğin, X marka bir telefonun ekranı kırık ve bunun ekranını biz 260 liraya tedarik ediyoruz. Üzerine minimum bir işçilik koyarak değişimi yapıp telefonu teslim ediyoruz. Ama başka bir tamir atölyesinde farklı bir işçilik bedeli koyuluyor. Dolayısıyla bunun belli bir piyasası olmuyor. Müşteriyle sıkıntılar yaşıyoruz. Taktığımız parçanın kalitesi sorgulanıyor bu sefer. Bu sorunun önüne geçemiyoruz. Yetkililer bu konuda bir şey yapabilirler ise seviniriz. Sıfır cep telefonlarında taksit yapma hakkımız elimizden alındı. Sıfır telefon satışı yapamıyoruz. Sorunlarımızla ilgilenecek bir meslek odamızın olmasını istiyoruz. Yetkililerin sorunlarımızla ilgilenmelerini bekliyoruz” şeklinde konuştu.