İşkembe Atığıyla Mantar Üretiyorlar

Bingöl Üniversitesi Ziraat Fakültesinde yapılan çalışma ile et ve süt kurumları ile mezbahalarda bertaraf edilmesi maliyetli olan işkembe (rumen) atığından hazırlanan karışımla daha kaliteli ve düşük maliyetle istiridye mantarı yetiştirildi Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Söğüt: 'Rumen içeriğini samana değişik oranlarda katmak suretiyle nasıl bir sonuç alacağımızı düşünerek ve nasıl bir sonuç alacağımızın merakıyla bu çalışmayı başlattık. Böylelikle bir çöpe veya atılmasında da zorluk olan bir ürünü mantar üretiminde bu haliyle kullanabileceğimizi gördük'

İşkembe Atığıyla Mantar Üretiyorlar
ABDULLAH ÇELİK - Bingöl Üniversitesi Ziraat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bünyamin Söğüt ve Teknik Bilimler Meslek Yüksekokulu (MYO) öğretim görevlisi Hakan Ürüşan, bertaraf edilmesi bile maliyetli olan rumen (işkembe) atığından yaptıkları karışımla daha kaliteli ve düşük maliyetle istiridye mantarı üretmeyi başardı.

Türkiye'de gün geçtikçe popüler hale gelen istiridye mantarı yetiştiriciliğini Bingöl'de de geliştirmek ve bu işe yeni gireceklerin verimini arttırmak ve maliyetlerini düşürmek için bitkisel ve hayvansal atıklarla farklı kompost (mantar yetiştirme ortamı) içerikleri üzerine çalışma başlatan Söğüt ve Ürüşan, saman, talaş gibi atık malzemeye yüzde 50 oranında işkembe atığı katarak sıfır maliyetle mantar kompostu hazırladı.

Ziraat Fakültesi bodrum katında kurulan laboratuvarda, rumen atığından elde edilen beş çeşit komposto denemesinde istiridye mantarı üretildi.

Zootekni Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Söğüt, AA muhabirine yaptığı açıklamada, istiridye mantarı üretimi yapmak isteyen girişimlere her türlü bilimsel ve teknik desteği vereceklerini söyledi.

- "Ekonomiye çift taraflı katkı"

Daha önce hindiler için rumen atığından yem ürettiklerini aktaran Söğüt, et ve süt tesisleri ile mezbahalar için bertaraf edilmesi maliyet isteyen Rumen atığını geri dönüşümle ekonomiye çift taraflı kazandırdıklarını ifade etti.

Doç. Dr. Söğüt, "Rumen içeriğini samana değişik oranlarda katmak suretiyle nasıl bir sonuç alacağımızı düşünerek ve nasıl bir sonuç alacağımızın merakıyla bu çalışmayı başlattık. Bu çalışmalarda samanın içerisine yüzde 25 ve 50 rumen içeriğini kattık. Böylelikle bir çöpe veya atılmasında da zorluk olan bir ürünü mantar üretiminde bu haliyle kullanabileceğimizi gördük.” ifadelerini kullandı.

Üretim için kurulacak 100 metrekare bir tesis için ortalama 15 ton kompost gerektiğini belirten Söğüt, buna karşılık 5 ton verim alınabileceğini bildirdi.

Yaptıkları çalışma ile üreticilerin yaptıkları harcamaları kısa sürede kazanca dönüştürmelerini sağlamayı hedeflediklerini ifade eden Söğüt, şöyle dedi:

"Mantardan elde edeceği kazanç normal üretim maliyetlerini harcadığında zaten 9 ayda kendini tolere ediyor. Bizim burada yapmaya çalıştığımız şey ilk kurulum maliyetlerini veya kompost maliyetlerinin minimuma indirmek. Yani ne kadar az maliyetle insanlar bu işe girerse daha çok tercih edileceği ve bölgede daha yaygınlaşacağı kanaatindeyim.”

MYO öğretim görevlisi Hakan Ürüşan da son yıllarda kültür mantarının yanında alternatif ürün olarak istiridye mantarı yetiştiriciliğinin yapıldığını söyledi.

Kayın mantarı olarak da bilinen istiridye mantarı üretiminde girişimcilerin en fazla karşılaştıkları sorunların başında kompost maliyetleri olduğunu anlatan Ürüşan, bu maliyeti düşürmek için çeşitli çalışmalar yaptıklarını aktardı.

Ürüşan, Doç. Dr. Söğüt ile yaptıkları ortak çalışmada bu maliyetleri düşürmeyi başardıklarını vurgulayarak, şöyle konuştu:

"Üreticilerin en fazla karşılaştıkları sıkıntı, tabii ki bunun yetiştirme ortamı olarak kullandığımız kompost olarak adlandırdığımız ortamın maliyetleri. Hocamla, bu maliyetleri nasıl düşürebiliriz veya atık olan malzemeleri nasıl bu tür bir üretim metodunda kullanabiliriz şeklinde bir çalışma yürütmeye çalışıyoruz. Elde ettiğimiz sonuçlar bizi mutlu etti. Zaten gerekli verimi elde ettiğimizde bunu insanlara ve üreticilerimize özellikle tavsiye etmeyi istiyoruz. Ürün olarak kayın mantarı veya istiridye mantarı olarak adlandırılan mantar bölge itibariyle çok bilinmiyor. Bunu bölgeye yaygınlaştırılması ve yeni üreticiler kazandırılması bölge ekonomisine çok büyük katkılar sağlayacaktır."

Kaynak: AA