Özel Ümit'ten Öğrencilere Gelişim Semineri

Seminerde; Psikolog Sarıkardaşoğlu, 10-11 yaş aralığındaki çocukların yaşadığı değişimlere, sorunlarına, aile ve bireysel ilişkilerine değindi. Gelişimin ilkeleriyle konuşmasına başlayan Sarıkardaşoğlu, gelişimin aile ve çevre olmak üzere iki türlü geliştiğini söyleyerek; “Bazı özelliklerimizi doğuştan getiriyoruz. Ama bazıları da çevresel faktörler dediğimiz yaşadığımız aile, şehir, gittiğimiz okul, arkadaşlarımız, bizim nasıl gelişeceğimizi etkiliyor. Dolayısıyla sadece biri etkili değil” dedi.

BU DÖNEM ÇOCUKLUĞUN BİTİŞİYLE TANIŞILDIĞI DÖNEM

Öğrencilerin bulunduğu dönemin; çocukluğun bitişiyle tanışıldığı ve ergenlik öncesi dönem gibi olduğunu aktaran Sarıkardaşoğlu, bu yaşların; kararsızlık, dikkatsizlik, grup tarafından kabul edilme isteği, duygusal olma gibi süreçleri içinde barındırdığını belirtti.

Uzman Psikolog Sarıkardaşoğlu şunları söyledi:

“Siz şu an orta ve genç çocukluk diyebileceğimiz 6-11 yaş arasındasınız. Ama bu süreç herkeste aynı yaşlarda olmayabilir. Bu durum bazı sıkıntılar yaratabiliyor. Bunlar arasında kararsızlık ve düşünmeden hareket etme olabiliyor. En önemlisi de grup tarafından kabul edilme. Örneğin; okulda bir grubum olsun veya bir kulübe gideyim, arkadaşlarım olsun duygunuzun giderilmesi bu dönemde önemli. Ama duygularınız da sık sık değişebileceği için sosyal anlamda etkin olmanızda, faal olmanızda fayda var. Yine bu dönemde, duygusal ve ağlamaklı olabiliyoruz. Yine bu yaştaki gençlerimiz daha çabuk kızabiliyor. Kendinden küçükleri eleştirme yönüyle ‘Biz büyüdük, küçüklük geride kaldı’ gibi küçükleri beğenmeme olabilir. Yine sosyalleşme isteğinin olması çok doğal ama şimdilik anne babanızın uygun gördüğü şekillerde ilerlemekte fayda var. Dikkatsizlik ve konuşkanlık da bu dönemin bir özelliği. Önemli olan biraz bunun farkında olmak.”

ANNE BABAYA KARŞI GELMEYE BAŞLAR

Bu dönemde somut düşünceden soyut düşünceye de geçildiğini aktaran Sarıkardaşoğlu, şöyle konuştu:

“Somut dönemde hemen her şeyi olduğu gibi alıyoruz. Reklamlarda ‘eteklerim zil çalıyor’ deniliyordu. Biz gerçekten eteğin zil çaldığını zannediyorduk. Ama soyut dönemde biz çok heyecanlandığını, çok mutlu olduğunu anlıyoruz. Öyle olunca da (koyu işaretli kısma gerek yok çıkaralım) Ahlak gibi, doğru- yanlış gibi soyut kavramalara geçiş oluyor bu dönemde. Problem çözerken mantıksal bakış açısı gelişir ve bağımsızlığa düşkün ve eleştirel bakış açısı da oluşmaya başlar. Bu yaşların en fırtınalı kısmı birazcık anne babaya karşı gelmeye başlamalardır. Elbette aynı fikirde olmayabilirsiniz. Ama bunu yaparken karşı tarafa saygısızlık etmeden, hakkını yemeden yapmak lazım.”

SPOR VE DOĞRU BESLENME

Uzman Psikolog Aslı Sarıkardaşoğlu, bu dönemde hormonların etkisiyle vücutta da gelişim ve değişimlerin olduğunu ifade ederek; “Bu dönemde kızlar biraz daha uzun; erkekler biraz daha kısa olabiliyor. Ama birkaç yıl sonra erkekler birden boy atacak; kızlar daha yavaş ilerlemeye başlayacaklar. Yapacağınız spor ve doğru beslenme, bu dönemde çok sağlıklı bir şekilde gelişmeniz, özellikle uzamanız için çok faydalı. Bu dönemin en büyük sıkıntılarından biri sivilceler ama bunların hepsi geçici. Yine hormonsal değişimlerden dolayı vücut kokularında değişiklik olabilir. Buna karşı sık duş almak, kıyafetlerimizi düzenli değiştirmek lazım” dedi.

EN SAĞLIKLI DÖNEM

Bu dönemin bazı sıkıntılarına rağmen hayatın en sağlıklı dönemi olduğunu belirten Sarıkardaşoğlu, aynı dönemde çekingenlik, duygu değişimi, öğrenme zorlukları, aşırı korkular ve dikkat eksikliği gibi sorunların görülebileceğini, bunları büyüklerle paylaşıp uzmanlardan yardım istemenin en doğru yol olduğunu söyledi.

Yine bu dönemde, dalga geçmeler, bazı arkadaşlarımızla uğraşmalar, kötü sözler söylemeler ya da hoş olmayan ağır şakalar yapmalar gibi zulüm yapma ya da zorbalık olarak adlandırılabilecek davranışların çok görüldüğünü belirten Uzman Psikolog Aslı Sarıkardaşoğlu, "Zalim olmayın, empati kurun ve dışlamayın" mesajını verdi.

Seminerin ardından çocukların Sarıkardaşoğlu’na sorduğu sorularla eğitim sona erdi.