Başbakan Yardımcısı Kaynak Siirt'te Açıklaması (1)

'(Fırat Kalkanı Harekatı) Dün gece maalesef ElBab'da askerlerimizin konakladığı yere bir savaş uçağıyla saldırı gerçekleşti. 3 askerimiz şehit oldu, 11 yaralımız var ve bir tanesi ağır. Türkiye bu mücadeleden asla vazgeçmeyecektir' 'Adana'da İncirlik üssünde uçakları bulunan, hava harekatıyla dünyada DEAŞ'a karşı mücadele eden müttefik ülkeler, DEAŞ'ın elindeki kendi ürettikleri silahların hesabını vermeliler. Daha 2 ay kadar önce oradaki tankımıza saldırı oldu. O tankta da 3 şehidimiz oldu maalesef. Kullanılan tanksavar silah Milan marka. Milan tanksavarı Almanya üretiyor' 'Musul'da, Telafer'de, Kerkük'te, Irak'ın kuzeyinde, Suriye'de yapılan gibi bir etnik temizliğe asla müsaade etmeyeceğiz. Asla orada yeni bir göç dalgasının oluşmasına müsaade etmemeye kararlıyız. Bizim sorumluluk alanımız bütün insanlık alemidir'

Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, Fırat Kalkanı Harekatına ilişkin, 'Dün gece maalesef El-Bab'da askerlerimizin konakladığı yere bir savaş uçağıyla saldırı gerçekleşti. 3 askerimiz şehit oldu, 11 yaralımız var ve bir tanesi ağır. Türkiye bu mücadeleden asla vazgeçmeyecektir.' dedi.

Şirvan ilçesindeki maden faciasına ilişkin Siirt'teki temaslarını sürdüren Kaynak, AK Parti Siirt İl Başkanlığını ziyaretinde yaptığı konuşmada, maden ocağında meydana gelen heyelanla ilgili hükümet ve teşkilat olarak sürekli kentte bulunduklarını söyledi.

'Ölüden diriyi, diriden ölüyü çıkarma kudretine sahip olan Rabbimden diliyoruz ki; orada 9 insan var ve onlara canlı ulaşalım. Ama en azından eğer hayatlarını kaybetmişlerse bunların bedenlerine ulaşalım ve inancımıza uygun dini merasimle toprağa verelim ve ailelerinin acısını paylaşalım.' diyen Kaynak, bugün de söz konusu bölgede yürütülen çalışmalar kapsamında ilave tedbirler alındığını belirtti.

Kaynak, tüm Türkiye'de bu işler için eğitilmiş köpeklerin sabah erken saatlerden itibaren çalışmalara katıldığını vurgulayarak, dedektörle çalışmaların yapıldığını, sonuç alıncaya kadar hükümet olarak bölgede olacaklarını aktardı.

Ailelerin bir kısım tereddütler ifade ettiğine vurgu yapan Kaynak, 'Asla kimse şundan yana tereddüt etmesin ki; Siirt Cumhuriyet Başsavcılığımız olaya el koymuş vaziyette. Bir tutuklama var. Enerji Bakanlığımız, Maden İşleri Genel Müdürlüğü madendeki çalışma şartlarının uygun olup olup olmadığını teftiş edecek. Çalışma Bakanlığımız da iş güvenliği tedbirleri bakımından çalışmaları yapacak.' diye konuştu.

Herkesin görevini yapması, görevini yapmayanın da bırakıp gitmesi gerektiğine işaret eden Kaynak, 'Eğer arama kurtarmada bir ihmal ve hata varsa AFAD'ın bağlı olduğu bakan olarak ben de hesaba tabi tutulurum. Kim tarafından? Başbakanımız, Cumhurbaşkanımız, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından. Dolayısıyla kimsenin aklına, 'Acaba burada hatası, kusuru olanlarla ilgili bir tolerans olur mu?' sorusu gelmemelidir.' ifadelerini kullandı.

- 'Fırat Kalkanı Harekatı

Başbakan Yardımcısı Kaynak, gece Suriye'deki El Bab'tan aldıkları haberler üzerine bir moral bozukluğu ile güne başladıklarına dikkati çekerek, şöyle devam etti:

'Bildiğiniz gibi Türkiye kendi güvenliği için Cumhurbaşkanımızın büyük cesareti, basireti ve kararlılığıyla Suriye'de üç ayı aşkın süredir Fırat Kalkanı Harekatı yapıyor. Fırat Kalkanı Harekatını yapmamızın birçok sebebi var. Suriye'de oluşan devlet otoritesi boşluğundan dolayı 5,5 yıldan beri Suriye'den topraklarımıza terör ve terör geçişi oluyordu. Cumhurbaşkanımızın, Başbakan olduğu dönemden beri söylediği, 'Biz burada güvenli bölge oluşturalım, bu bölgede muhacirlerimiz kalsınlar. Güvenlik güçlerini kendi aralarından oluşturalım.' Bütün dünya ne yaptı? İncirlik, Diyarbakır, Malatya ya da uçak gemilerinden kalkan uçaklarla DEAŞ terör örgütüne karşı hava harekatıyla netice almaya çalıştılar. Aslında şu tarafı çok daha garip. Yüzden fazla devletin vatandaşı orada bir çete oluşturmuşlar ve adı DEAŞ terör örgütü.'

- 'DEAŞ terör örgütünün Suriye'de 8-10 bine yakın teröristi var'

'DEAŞ terör örgütünün Suriye'de 8-10 bine yakın teröristi var ve onlar İslam adına maalesef cinayet işleyen, kafa kesen, kadınlara zulmeden, İslam adına insanlığa zulmeden insanlar. Birçoğu da Müslüman değil aslında. İslam ülkelerinden gelen sayısı çok daha az. Öyle bir örgüt Suriye ve Irak'ın topraklarının 3'te birini ele geçirdiler. Bunu şu salonda bulunan hangimizin zekası, aklı, mantığı kabul edebilir?' değerlendirmesinde bulunan Kaynak, bunun başka siyasi hesap için tahsis edildiğini gösterdiğini kaydetti.

Kaynak, şöyle konuştu:

'Bu bölgelerdeki petrol kaynaklarının dörtte birine hakim olmuşlar. Sonra bunlar adeta düzenli ordu kurmuşlar. Görüyorsunuz kamyonetleri var, arkasında silahlı teröristler var, tepesinde bir makineli tüfek var. Irak ve Suriye'nin çöllerine buğday hasıl ettiğimiz gibi mermi ekip silah mı biçiliyor, hasat ediliyor? O silahların tamamı Batılı müttefiklerimiz tarafından maalesef onlara veriliyor. Sonra diyorlar ki; 'Biz buraları tekrar kurtaracağız'. Buna, 'Peki.' demek bizim aklımızla alay etmek demektir. Gaziantep'te canlı bomba yeleği giydirilmiş 14 yaşındaki bir çocuğun düğüne, bir sevinç gününe, eşin, dostun ve akrabanın katıldığı bir düğün merasiminde kendisini patlatması ve 56 kişinin can vermesi. Bunların 29'u çocuk.'

- 'Türkiye bu mücadeleden asla vazgeçmeyecektir'

Kaynak, bu saldırı üzerine Kurban Bayramı'ndan önce Türkiye'nin Fırat Kalkanı Harekatına başladığını anımsatarak, gelinen nokta itibarıyla bin 750 kilometrekarelik bir alanın hem PYD ve PKK hem de DEAŞ teröründen temizlendiğini aktardı.

Bölgede iki kritik noktadan birinin El-Bab diğerinin Münbiç olduğunu belirten Kaynak, 'Dün gece maalesef El-Bab'da askerlerimizin konakladığı yere bir savaş uçağıyla saldırı gerçekleşti. 3 askerimiz şehit oldu, 11 yaralımız var ve bir tanesi ağır. Türkiye bu mücadeleden asla vazgeçmeyecektir. Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum. Biz biliyoruz ki; onlar asla ölü değillerdir, onlar şehitlerdir ve Peygamberimize inşallah komşu olmuşlardır.' diye konuştu.

- 'Türkiye bu işlere asla duyarsız kalmayacaktır'

Kaynak, 'Adana'da İncirlik üssünde uçakları bulunan, hava harekatıyla dünyada DEAŞ'a karşı mücadele eden müttefik ülkeler, DEAŞ'ın elindeki kendi ürettikleri silahların hesabını vermeliler. Daha 2 ay kadar önce oradaki tankımıza saldırı oldu. O tankta da 3 şehidimiz oldu maalesef. Kullanılan tanksavar silah Milan marka. Milan tanksavarı Almanya üretiyor.' ifadelerini kullandı.

Irak ve Musul'da nisan ayından bu yana 250 binden fazla insanın evini terk ettiğini, sadece kasım ayında Musul'da başlayan operasyondan sonra 50 bine yakın insanın ilaveten evini terk ettiğini anlatan Kaynak, şunları kaydetti:

'Türkiye bu işlere asla duyarsız kalmayacaktır. Gaziantep'ten 15 gün önce Musul'a Kızılay ile 108 tır kamp malzemesi gönderdik. Çadırlar, konteynırlar, mutfaklar, giyecekler... Musul'da Telafer'de, Kerkük'te, Irak'ın kuzeyinde, Suriye'de yapılan gibi bir etnik temizliğe asla müsaade etmeyeceğiz. Asla orada yeni bir göç dalgasının oluşmasına müsaade etmemeye kararlıyız. Bizim sorumluluk alanımız bütün insanlık alemidir. Nerede insan varsa şunu bilin ki; enişteniz, bizim liderimiz, reisimiz orada olmamızı emrediyor. Nerede bir mazlum, mağdur ve 'imdat' diyen bir el varsa ona Allah'a hamdolsun Türkiye'den kardeşlerinin eli uzanıyor.'

(Sürecek)

Kaynak: AA