'HDP'lilere Ayrı Bir Muamele Yok'

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, HDP’li vekillerin zorla mahkemeye getirilmesine ilişkin olarak, “Hukuka, yargıya saygı göstermeyen, meydan okuyan bir tavır ortaya koydular, hukukun gereği yapıldı. HDP’li vekillere ayrı bir muamele yapılması söz konusu değildir” dedi.

'HDP'lilere Ayrı Bir Muamele Yok'
NATO Parlamenterler Asamblesi 62. Genel Kurulu’nda katılımcılara hitap eden Bekir Bozdağ, soruları da yanıtladı.

“HERKES DARBE TEŞEBBÜSÜNDEN SORUŞTURULMUYOR"

Türkiye’nin darbe teşebbüsünde bulunanlara karşı kanunun gerektirdiği şekilde davrandığını söyleyen Bozdağ, “Türkiye’nin yaptığı da böylesine bir darbe teşebbüsüne karşı bizim kanunlarımız neyi emrediyorsa onu yapıyoruz. Kanunlarımıza uygun şekilde yapıyoruz, hukuku uyguluyoruz. Darbe teşebbüsünde bulunmuş,. İnsanları öldürmüş, yaralamış birine karşı elbette hukuksal süreçler işletilecektir. Yargın bunlarla ilgili kararları verecektir. Bu konuda sizlerin ülkenizde benzer bir uygulama yapılacağından şüphem yok. Bu işi yapanların üzerine demokrasiye inanan güçler gider. Türkiye de hukuk devleti çerçevesinde bu meselenin kovuşturması sürdürülmekte. Neden çok fazla görevden alınma var. Bu teşebbüsü bir terör örgütü gerçekleştirdi. Eğer normal TSK içinde herhangi bir terör örgütüne mensup olmayan diğer askerler tarafından gerçekleştirilmiş olsa, sadece o teşebbüste bulunanlara dönük olurdu. Orada bir terör örgütü yok çünkü. Ama bu darbe teşebbüsü bir terör örgütü tarafından gerçekleştiriliyor. TSK içinde Fetullahçı terör örgütüne üye askerlerce gerçekleştiriliyor. Terör örgütü üyesi olduğu iddiasıyla soruşturulanlar ayrı, terör örgütünün eylemelerine iştirakten dolayı soruşturanlar ayrı, darbe teşebbüsüne katılanlarla ilgili ayrı bir soruşturma yürüyor. Herkes darbe teşebbüsünden soruşturulmuyor. Büyük bir kısmı FETÖ üyesi. Hem darbe teşebbüsünden, hem örgüt üyeliğinden yargılanacak. Darbe teşebbüsüne iştirak etmeyenler örgüt üyesi ise örgüt üyeliğinden, örgüt üyeliği yanında başka suçlar işlemişlerse işledikleri suçlarla sınırlı bir soruşturmaya tabi tutulacaklar” diye konuştu.



“KAMUDA ARINDIRMA ALMANYA’DA DA YAPILDI"

Kamuda FETÖ üyelerine ilişkin arındırma çalışmalarının daha önce başka ülkelerce de yapıldığına dikkat çeken Bozdağ, “Kamudan arındırma sadece Türkiye’nin yaptığı bir iş değil. Almanya da bunu yaptı. SSCB dağılmasından sonra bağımsızlığına kavuşan pek çok ülke de arındırma politikaları uygulandı. Almanya’da 500 bin civarında çalışanın birleşme sonrası iş akdi feshedildi. Konu Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne de taşındı. AİHM bir kararında her ülkenin kamuda istihdam ettiği kişilerde yüksek bir sadakat bekleme hakkı olduğunu, sadakatinden şüphe ettiği kişileri çalıştırmama hakkına sahip olduğunu ifade etti.

Bir ülke DEAŞ üyeliği bilinen birinin kamu biriminde çalıştırılmasına izin verilebilir mi. Türkiye de, ortaya çıkan bu durum nedeniyle devletle değil de terör örgütü ile sadakat ilişkisinde bulunduğunu değerlendirdiği kamu görevlilerinin iş akitlerini feshetmiştir. Bu Türkiye devletinin kendini, anayasal düzenini koruma konusunda ortaya koyduğu bir reflekstir. Olağanüstü halle ilgili çıkarınlar yasal dayanaklara da uygundur. Şeffaf şekilde yapılmakta, resmi gazete de yayınlanmaktadır. Yaptığımız doğru bir işti. Bu kadar insanı nasıl tespit ettiniz derseniz. Bu bir kişinin yaptığı bir tespit değil. Devletin organları var. Her yerde komisyonlar kuruldu. Bunu bir komisyon da incelemedi. Başka komisyonlar da bunu tek tek incelediler. İncelemeler sonucunda FETÖ, PPKK terör örgütü ve diğer terör örgütleri ile üyeliği olduğuna dair bir tespit yapılanlarla ilgili işlem yapıldı” şeklinde konuştu.



“HUKUK DEVLETİNDE İNANIYORSANIZ BU HAKİMLERİ MESLEKTEN UZAKLAŞTIRMALISINIZ"

Anayasa Mahkemesi ve Hakim ve Savcılar Yüksek Kurulu’ndaki FETÖ üyelerinin görevlerine oy birliği ile son verildiğini anlatan Bakan Bozdağ, “Meslekten ihraç edilenlerden bir kısmı itirafçı oldu. Çok net şekilde dosyaların Fetullah Gülen’e gönderildiğini, oradan gelen talimatlarla yargıdaki örgüt imamı olan kişinin talimatları üzerine nasıl kararlar verildiğini anlatıyor. Yargıtay üyelerinin nasıl seçildiğini anlatıyor. Önemli davaların Yargıtay’da düşeceği yerlere örgüt üyelerinin nasıl yerleştirildiğini anlatıyor. Biz hukuk devletiyiz, yargının içinde bir terör örgütü var, yüksek yargı üyesi kim olacak o belirliyor. Kritik mahkemelerin başkanı ve üyesi kim olacak onlar belirliyor. Onu belirlediği üyenin verdiği kararın ne olacağını da örgüt lideri belirliyor. Siz buna vakıf olduğunda hukuk devletine inanıyorsanız yapmanız gereken şey bu işi yapan hakimleri bu meslekten uzaklaştırmaktır. Bizim yaptığımız bu. Terör örgütüne sadakatle yargının içinde görev yapanlarla ilgili yapılmış bir adımdır. Diğer ayıklamalarda böyledir” ifadelerini kullandı.

“HDP’Lİ VEKİLLERE AYRI MUAMELE SÖZ KONUSU DEĞİL"

HDP’li parlamenterlerle ilgili bir soruyu da yanıtlayan Bozdağ, şunları söyledi;

“Sadece HDP’li parlamenterlerin dokunulmazlığı kaldırılmadı. Hem Ak Partili, hem CHP’li, hem MHP’li, hem de HDP’li 154 milletvekilinin dokunulmazlığı kaldırıldı. Bunların 811 dosyası vardı. Dokunulmazlık kalkınca onlar yargılama makamlarına giderler ifade verirler, eğer davası varsa kaldığı yerden işlemeye başlar. Bu milletvekillerinin bütün geleceğe dönük dokunulmazlığı kaldırılmadı. Sadece dokunulmazlığın kaldırıldığı tarihteki mecliste olan dosyalardan dokunulmazlık kalktı. Diğer konularda dokunulmazlık devam ediyor. Pek çok milletvekili, savcıların ifade çağrısına uydular ve ifade verdiler. İfadeye gitmeyenler mazeret beyan ettiler. Ancak HDP’li milletvekilleri kendilerine çağrı yapılmasına rağmen ifade vermeye gitmediler, aksine Eşgenelbaşkanları ifade vermeye gitmeyeceklerini, kendilerini nasıl alınacaksa gelip almaları gerektiğini söylediler. İfadeye gitmeyeceklerini net şekilde ortaya koydular. Yargılama süreci başlamış, bu süreçte hukukun işlemesi gerekiyor ama gitmiyor. Gitmeyince zorla getirme var. Zorla getirme kararı verildi.

HDP’li vekiller zorla götürüldü. Hukuka, yargıya saygı göstermeyen, meydan okuyan bir tavır ortaya koydular, hukukun gereği yapıldı. Bunlar gitmiş olsa zorla getirme kararı çıkması mümkün değildi. HDP’li vekillere ayrı bir muamele yapılması söz konusu değildir. Tutuklama konusu mahkemenin takdirinde olan bir konudur”

“AVRUPA’DA BİR MİLLETVEKİLİ VATANDAŞLARI ÖLDÜRÜLEN TERÖRİSTİN CENAZESİNE KATILSA NASIL ALGILANIR"

HDP Milletvekillerinin canlı bomba eylemi yapan teröristlerin cenazelerine katıldığını hatırlatan bakan Bozdağ, “Bizim ülkemizde PKK terör örgütü eylemler yapıyor. Bir canlı bomba gidiyor kendini patlatıyor. Bu patlamada onlarca insan ölüyor. İngiltere’de, Almanya’da, Fransa’da veya NATO üyesi herhangi bir ülkede, sizin ülkenizdeki bir milletvekili onlarca vatandaşı öldüren teröristin cenazesine gidip, cenaze tabutuna omuz verirse nasıl algılanır. Buna ne derler. Şu anda bazı HDP milletvekilleri canlı bombaların, çocuk kadın bir sürü insan ölmüş, bunların cenazelerine gidip tabutların altına giriyorlar. PKK terör örgütünün aleyhine tek bir sözleri yok. Belediyelerle ilgili de mahallelerden teröristler belediyelerin araçları ile hendek kazdılar. Belediye paralarına terör örgütlerine aktarıyorlar. Bunların hepsini yapıyor belediyeler. Terör örgütlerine devletin gönderdiği parayı bir kamufle usulüyle aktarıyorlar. Yargı bunu ortaya çıkarıyor. Türkiye’yi değerlendirirken Türkiye’nin yaşadıklarına da bakarsınız faydalı olacaktır” dedi.



“İDAM CEZASI TÜRKİYE’DE TARTIŞILIYOR"

İdam cezası konusunun Türkiye’de tartışıldığını söyleyen Bakan Bozdağ, “Halkın idam cezasının terör suçları ve darbe suçları gibi suçlarla alakalı getirilmesi talebi var. Bunu her gittiğimiz yerde söylüyorlar. Sayın Cumhurbaşkanımız da ‘eğer parlamento bu yönde bir anayasa değişikliği yaparsa ben bunu onaylarım’ dedi.

Sayın Başbakan da ‘halktan gelen talepleri görmezden gelemeyiz’ dedi.

Şu anda tartışılıyor. Ancak anayasa değişikliği gerektiriyor. Şu anda anayasa değişikliği konusunda AK Parti’nin yeter sayısı yok, diğer partilerle anlaşması gerekir. Halk oylaması da gerekiyor. Bu bir süreç, sayısal yetersizlikler var. Nasıl bir şey olacak, çıkması halinde nasıl bir metin olacak bundan henüz bir bilgimiz yok. Çıktığı zaman nasıl bir metin olacağını göreceğiz” diye konuştu.



“USAME BİN LADİN’DEN BİN KAT FAZLA KANIT VAR"

Elimizde Fetullah Gülen’ni. Bu konuda yeterinden fazla kanıt var, çok net kanıtlar var. Usame Bin Ladin DÜNYA ticaret merkezini bombaladığında Amerika Bin Ladin’i sorumlu tuttu. Amerikanın elinde olan kantıtan bin kat daha fazlası terösit gülenin bu işi yaptığına dair kanıt var. Sokğaa çıkın bu darbeyi kim yaptı deiy herkes size söyleyecektir. Bu kadar milletin şahitliği var. Çünkü darbeyi gerçekleştiren askerlre ve bu darbeye tdestek verenlerin tamamına yakını bunlarla irtibatlı olanlar. Genel Kurmay başkanı ifade var ‘darbeciler beni gülen ile görüştürmek istediler’ diyor.

Kaynak: İHA