Didim Doğa Tutkunlarının Yeni Adresi Oldu

Didim’de tatilini geçiren Ankara Hiking Trekking (HTD) Doğa Sporları ve Dağcılık Grubu Yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Selim Altunakar, doğa yürüyüşün sağlık ve özellikle ruhsal acıdan faydalı bir spor olduğunu belirtti.

Didim Doğa Tutkunlarının Yeni Adresi Oldu
Doğa yürüyüşleri, adından da anlaşılacağı gibi doğada birkaç kişi veya gruplar halinde yürüyerek yapılan bir doğa sporu olduğunu belirten Altunakar, “Günümüzde, insanların şehir hayatından bir nebze de olsa uzaklaşmak, hafta içi farkında olmadan depoladığı negatif enerjiyi atmak için sıkça yapmaya başladığı bu spor, gün geçtikçe kurulan doğa aktiviteleri gruplarıyla farklı bir boyut kazanmıştır. Bu etkinliklerin sağlık açısından ve özellikle ruhsal açıdan birçok faydası vardır. Gruplar halinde yapılan etkinliklerle birlikte sosyalleşme, yeni arkadaşlıklar ve güzel dostluklar edinilmektedir. Doğa yürüyüşleri her ne kadar bir veya birkaç kişiyle yapılabiliyor olsa da en uygun olanı grup halinde yapılan faaliyetlerdir. Bunun için rotayı iyi bilen ve grubun yürüyüş temposunu belirleyen bir rehber gerekmektedir. Yine aynı şekilde yürüyüş esnasında grubun dağılmasını engelleyen ve rehberle sürekli iletişim halinde olan artçı olarak isimlendirilen bir kişi daha gerekmektedir. Yürüyüşe katılan katılımcılar bu iki kişinin söyledikleri ve talimatları doğrultusunda yürümelidirler. Rehber ve artçı telsizler yardımıyla kesintisiz iletişim halinde olmaları gerekmektedir. Etkinlikte sorumlu olan bu iki kişi doğada tecrübeli, teknik ekipman kullanabilen ve aynı zamanda olası bir kaza veya yaralanma esnasında ilk yardım uygulayabilecek kişiler olmalıdırlar. Dolayısıyla etkinliklerde GPS, ilk yardım çantası vb önemli ekipman ve malzemeleri bulundurmalıdırlar. Doğa yürüyüşleri her ne kadar kolay gibi görünse de zaman zaman mevsimlere ve özellikle yürünecek olan rotalara göre zorluklar gösterebilmektedir. Hava durumu ve rotaya ait zorluklar hakkında etkinlik öncesi katılımcılara bilgi verilmelidir. Buna göre katılımcılar gerekli olan ekipman ve malzemeleri beraberlerinde getirmelidirler” dedi.

Altunakar, “ Doğa yürüyüşlerinde giyim çok önemli bir konudur. Mevsim şartlarına uygun giyilmediği takdirde uzun yürüyüşlerde problemler görülmektedir. Bu sporu oluşturan ana etmen yürüyüş olduğundan haliyle en önemli ekipman ayakkabı olmaktadır. Bu sporda görülen kaza ve yaralanmaların en başında ayak burkulmaları ve incinmeleri yer almaktadır. Bu sebeple doğru ayakkabı seçimi esastır. Bileği saran, sert ve kaymayı önleyen tabanlı, nefes alabilir bir ayakkabı en ideal olanıdır. Günümüzde yüksek teknolojiyle üretilmiş outdoor ayakkabılar kolaylıkla temin edilebilir. Giyim konusunda ise iç katman ve dış katman olmak üzere mevsimsel kıyafetlere de dikkat edilmelidir. Özellikle nefes alabilen kıyafetler tercih edilmelidir” diye konuştu.

Yürüyüşlerde giyim kadar ekipmanlarında da önemli olduğunu ifade eden Altunakar, “Yürüyüş esnasında rahatsız etmeyecek ve özellikle sırtla temas eden bölümün hava akışının sağlanabildiği sırt çantaları tercih edilmelidir. Yürünecek olan rotaya göre baton denilen yürüyüş bastonları da kullanılabilir. Doğa yürüyüşlerinde çantada mutlaka olması gereken nesneler vardır. Yolun uzunluğuna ve rotadaki su kaynaklarına göre yeterli miktarda su alınması gerekmektedir. Mevsim şartlarına göre yedek kıyafetlerin olması önem teşkil eder. Etkinlikte tüketilecek besin maddelerinin, yine yolun uzunluğu ve rotaya göre yeterli miktarda alınması gerekmektedir” dedi.

Doğa yürüyüşlerinde, özellikle yaz aylarında yürüdükçe vücudun terleme yoluyla fazlasıyla su kaybettiğini belirten Altunakar, “Susuzluk hissi olmaksızın belirli aralıklarla su içilmelidir. Aksi halde suya ihtiyacı olan vücudumuz, başta omurilik olmak üzere vücudumuzun bazı bölgelerindeki suyu kullanmaya başlar. Bu da baş ağrılarıyla birlikte vücut direncini düşürmektedir. Bu durum da doğada istenmeyen kazalara ve yaralanmalara yol açabilmektedir. Doğa yürüyüşlerindeki bir diğer ve en önemli konu ise doğaya olan sevgi ve saygıdır. Etkinlikler sırasında kesinlikle doğa kirletilmemeli ve ayak izleri dışında iz bırakılmamalıdır. Bu, doğanın bir parçası olan biz insanların gelecek nesillere tertemiz bir dünya bırakmak adına yerine getirmemiz gereken bir sorumluluktur. Unutulmamalıdır ki doğa bizden önce de vardı ve doğa, insanlığa yakmadan, yıkmadan, kirletmeden bırakmamız gereken bir mirastır. Doğa sevgidir, doğa yaşamın gereğidir” şeklinde konuştu
Kaynak: İHA