Hanefi Bostan Açıklaması 'Öğretmen Açığı Hat Safhada'
Türkiye’de 350 binden fazla öğretmenin atama beklediğine dikkat çeken Türk Eğitim-Sen İstanbul İl Başkanı Yrd. Doç. Dr. M. Hanefi Bostan, öğretmen açığının hat safhaya ulaştığını açıkladı.
Konuya ilişkin yazılı açıklama yapan Bostan, “Milli Eğitim Bakanlığı, 11 Kasım 2015 tarihinde norm güncellemelerinin tamamlanmasının ardından iller bazında öğretmen ihtiyacının toplam 91 bin 142 olduğunu açıkladı.
Yine norm kadro güncellemesine göre; 100 bin 481 idareci norm kadrosuna karşılık 69 bin 716 idareci bulunuyor. 6 bin 431 okul müdürü, 808 müdür başyardımcısı ve 23 bin 526 müdür yardımcısı olmak üzere toplam 30 bin 765 idareciye ihtiyaç olduğu ortaya çıkıyor. Bu rakamları bir araya getirdiğimizde Milli Eğitimdeki norm kadro açığının 121 bin 907 öğretmenden oluştuğu anlaşılıyor. Yılbaşından itibaren 15-20 bin öğretmenin emekliye ayrılacağı göz önüne alındığında öğretmen açığının 140 bine çıkacağı kuşkusuzdur” ifadelerini kullandı.
İstanbul’da 23 bin öğretmen açığının bulunduğuna dikkat çeken Hanefi Bostan, “İstanbul’un öğretmen açığına gelince; MEB’in norm kadro güncellemesine göre 20 bin 994 öğretmen ve bin 890 idareci olmak üzere yaklaşık 23 bin kişi olduğu, bunlara yılbaşından itibaren emekli olacak en az 3 bin öğretmeni de ilave ettiğimizde açığın 26 binden fazla olacağı anlaşılmaktadır. Hükümetin 2016 yılı Şubatında sadece 30 bin öğretmen almayı planlaması gerçekçi bir yaklaşım değildir. Şubatta ataması planlanan 30 bin öğretmenin ancak İstanbul ilinin ihtiyacını karşılayacak düzeydedir” dedi.
Öğretmen açığının bulunduğu bölümleri de açıklayan Bostan, şöyle devam etti:
“MEB’in norm kadro güncellemesine göre İstanbul’da 4 bin 609 özel eğitim (Zihinsel, işitme ve görme engelliler ve üstün zekalılar), 2 bin 713 din kültürü ve ahlak bilgisi, 2 bin 331 rehberlik, 2 bin 286 İngilizce, bin 289 ilköğretim matematik, bin 126 Türkçe, 868 beden eğitimi, 805 fen bilgisi, 576 okul öncesi, 566 Arapça, 555 sınıf öğretmenliği, 477 bilişim, 421 İ.H.L. meslek dersleri, 350 teknoloji ve tasarım, 290 biyoloji, 240 matematik, 206 kimya, 151 fizik, 123 Almanca, 122 güzel sanatlar, 93 Türk dili ve edebiyatı, 93 sağlık hizmetleri, 76 grafik ve fotoğrafçılık, 58 çocuk gelişimi ve eğitimi, 29 sosyal bilgiler, 22 sağlık bilgisi ve 17 tarih öğretmenine acilen ihtiyaç bulunmaktadır.”
Ücretli öğretmen uygulamasıyla derslerin verilmeye çalışıldığına değinen Bostan, “Söz konusu dersler İstanbul’da ücretli öğretmenlerle verilmeye çalışılmaktadır. Nitekim 2014-2015 eğitim ve öğretim yılında İstanbul’da kadrolu öğretmeni bulunmayan birçok ders 15 bin 902 ücretli öğretmenle verilmeye çalışılmıştır. Aynı eğitim-öğretim döneminde Türkiye genelindeki ücretli öğretmenlerin sayısı 80 bine ulaşmıştır. İstanbul’da ücretli olarak öğretmen yaptırılanların 3 bin 440’ı ön lisans (iki yıllık meslek yüksekokulu) mezunudur. Ülke genelinde 12 bin 697 iki yıllık meslek yüksekokulu mezununun ve sayısı bilinmeyen açıköğretim mezunlarının ücretli öğretmen olarak çalıştırıldığı düşünüldüğünde eğitimin ne hale düştüğünün açık delilleri olsa gerektir” diye ifade etti.
350 binden fazla öğretmenin atama beklediğine dikkat çeken Bostan, "Bilindiği üzere iki yıllık meslek yüksekokulu mezunları arıcılık, aşçılık, kuaför, işletme, muhasebe vb. bölümlerden mezun olan kişilerdir. Yani bu kişilerin öğretmenlik mesleği ile uzaktan yakından ilgileri bulunmamaktadır. Özel uzmanlık gerektiren alanlarda ön lisans mezunlarının ücretli öğretmen olarak görevlendirilmesi akıl ve mantıkla bağdaşmamaktadır. 350 binden fazla öğretmen adayımız atama beklerken ve ülkemizde en az 140 bin öğretmene ihtiyaç bulunurken Şubatta 30 bin öğretmen atamasının yapılacağını söylemek ülke gerçeklerinden ve eğitimden ne kadar uzak olduğumuzun delilidir. Eylül 2015’deki öğretmen alımlarında İstanbul’da hat safhadaki öğretmen açığına rağmen sadece 1878 yeni öğretmenin bu ilimize ataması yapılmıştır. Bu atama döneminde 1 tarih, 2 rehberlik, 2 müzik, 36 İngilizce, 91 özel eğitim öğretmeni alınmıştır. Zeka, duygusal ya da fiziksel engelleri olan öğrencilerimizin öğretmen ihtiyacını karşılamaktan aciz bir durumdaysak vay eğitimin haline" dedi.
Yetersiz öğretmen sorunun öncelikli bir sorun olduğuna dikkat çeken Hanefi Bostan, şunları kaydetti: “Bugün eğitimimizin en önemli sorunlarının başında yetersiz öğretmen istihdamı birinci sırada yer almaktadır. İş başına gelen hükümetler bu sorunu çözme noktasında yeterli öğretmen atamasını ekonomik sıkıntıları ileri sürerek gerçekleştirmemektedirler. Yetersiz öğretmen istihdamı eğitimimizin kalitesini doğrudan etkilemektedir. Nitekim 2003 yılından bu tarafa düzenli olarak PISA araştırmasına katılan ülkemiz, 2012 sonuçlarına göre öğrencilerimiz matematik, fen ve okuma-anlama beceri düzeyleri konusunda OECD ortalamalarının gerisinde bulunmaktadır.”
Hanefi Bostan, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Bu kadar büyük sayıda öğretmen açığı söz konusu iken; kadrolu öğretmen istihdam etmeyip ücretli öğretmenlerle açığın kısmen kapatılmaya çalışılması eğitimi ciddiye almadığımızın ve gerekli önemi vermediğimizin açık göstergesidir. Yine ülkemizin ekonomik durumunun çok iyi bir konumda olduğunun dillendirildiği bir dönemde, güvenceli istihdamı bırakıp güvencesiz olarak ve asgari ücretin de altında aylık 600-700 TL’ye öğretmeni mahkum ederek çalıştırmak hak ve hukuk ile de bağdaşmamaktadır. Çocuklarımızın ve gençlerimizin kaliteli bir eğitim alması için başta İstanbul olmak üzere ülke genelindeki öğretmen açığı bir an önce giderilmelidir. Artık öğretmensiz eğitimle bir yere varamayacağımızı görmeliyiz.”
Kaynak: İHA
Yine norm kadro güncellemesine göre; 100 bin 481 idareci norm kadrosuna karşılık 69 bin 716 idareci bulunuyor. 6 bin 431 okul müdürü, 808 müdür başyardımcısı ve 23 bin 526 müdür yardımcısı olmak üzere toplam 30 bin 765 idareciye ihtiyaç olduğu ortaya çıkıyor. Bu rakamları bir araya getirdiğimizde Milli Eğitimdeki norm kadro açığının 121 bin 907 öğretmenden oluştuğu anlaşılıyor. Yılbaşından itibaren 15-20 bin öğretmenin emekliye ayrılacağı göz önüne alındığında öğretmen açığının 140 bine çıkacağı kuşkusuzdur” ifadelerini kullandı.
İstanbul’da 23 bin öğretmen açığının bulunduğuna dikkat çeken Hanefi Bostan, “İstanbul’un öğretmen açığına gelince; MEB’in norm kadro güncellemesine göre 20 bin 994 öğretmen ve bin 890 idareci olmak üzere yaklaşık 23 bin kişi olduğu, bunlara yılbaşından itibaren emekli olacak en az 3 bin öğretmeni de ilave ettiğimizde açığın 26 binden fazla olacağı anlaşılmaktadır. Hükümetin 2016 yılı Şubatında sadece 30 bin öğretmen almayı planlaması gerçekçi bir yaklaşım değildir. Şubatta ataması planlanan 30 bin öğretmenin ancak İstanbul ilinin ihtiyacını karşılayacak düzeydedir” dedi.
Öğretmen açığının bulunduğu bölümleri de açıklayan Bostan, şöyle devam etti:
“MEB’in norm kadro güncellemesine göre İstanbul’da 4 bin 609 özel eğitim (Zihinsel, işitme ve görme engelliler ve üstün zekalılar), 2 bin 713 din kültürü ve ahlak bilgisi, 2 bin 331 rehberlik, 2 bin 286 İngilizce, bin 289 ilköğretim matematik, bin 126 Türkçe, 868 beden eğitimi, 805 fen bilgisi, 576 okul öncesi, 566 Arapça, 555 sınıf öğretmenliği, 477 bilişim, 421 İ.H.L. meslek dersleri, 350 teknoloji ve tasarım, 290 biyoloji, 240 matematik, 206 kimya, 151 fizik, 123 Almanca, 122 güzel sanatlar, 93 Türk dili ve edebiyatı, 93 sağlık hizmetleri, 76 grafik ve fotoğrafçılık, 58 çocuk gelişimi ve eğitimi, 29 sosyal bilgiler, 22 sağlık bilgisi ve 17 tarih öğretmenine acilen ihtiyaç bulunmaktadır.”
Ücretli öğretmen uygulamasıyla derslerin verilmeye çalışıldığına değinen Bostan, “Söz konusu dersler İstanbul’da ücretli öğretmenlerle verilmeye çalışılmaktadır. Nitekim 2014-2015 eğitim ve öğretim yılında İstanbul’da kadrolu öğretmeni bulunmayan birçok ders 15 bin 902 ücretli öğretmenle verilmeye çalışılmıştır. Aynı eğitim-öğretim döneminde Türkiye genelindeki ücretli öğretmenlerin sayısı 80 bine ulaşmıştır. İstanbul’da ücretli olarak öğretmen yaptırılanların 3 bin 440’ı ön lisans (iki yıllık meslek yüksekokulu) mezunudur. Ülke genelinde 12 bin 697 iki yıllık meslek yüksekokulu mezununun ve sayısı bilinmeyen açıköğretim mezunlarının ücretli öğretmen olarak çalıştırıldığı düşünüldüğünde eğitimin ne hale düştüğünün açık delilleri olsa gerektir” diye ifade etti.
350 binden fazla öğretmenin atama beklediğine dikkat çeken Bostan, "Bilindiği üzere iki yıllık meslek yüksekokulu mezunları arıcılık, aşçılık, kuaför, işletme, muhasebe vb. bölümlerden mezun olan kişilerdir. Yani bu kişilerin öğretmenlik mesleği ile uzaktan yakından ilgileri bulunmamaktadır. Özel uzmanlık gerektiren alanlarda ön lisans mezunlarının ücretli öğretmen olarak görevlendirilmesi akıl ve mantıkla bağdaşmamaktadır. 350 binden fazla öğretmen adayımız atama beklerken ve ülkemizde en az 140 bin öğretmene ihtiyaç bulunurken Şubatta 30 bin öğretmen atamasının yapılacağını söylemek ülke gerçeklerinden ve eğitimden ne kadar uzak olduğumuzun delilidir. Eylül 2015’deki öğretmen alımlarında İstanbul’da hat safhadaki öğretmen açığına rağmen sadece 1878 yeni öğretmenin bu ilimize ataması yapılmıştır. Bu atama döneminde 1 tarih, 2 rehberlik, 2 müzik, 36 İngilizce, 91 özel eğitim öğretmeni alınmıştır. Zeka, duygusal ya da fiziksel engelleri olan öğrencilerimizin öğretmen ihtiyacını karşılamaktan aciz bir durumdaysak vay eğitimin haline" dedi.
Yetersiz öğretmen sorunun öncelikli bir sorun olduğuna dikkat çeken Hanefi Bostan, şunları kaydetti: “Bugün eğitimimizin en önemli sorunlarının başında yetersiz öğretmen istihdamı birinci sırada yer almaktadır. İş başına gelen hükümetler bu sorunu çözme noktasında yeterli öğretmen atamasını ekonomik sıkıntıları ileri sürerek gerçekleştirmemektedirler. Yetersiz öğretmen istihdamı eğitimimizin kalitesini doğrudan etkilemektedir. Nitekim 2003 yılından bu tarafa düzenli olarak PISA araştırmasına katılan ülkemiz, 2012 sonuçlarına göre öğrencilerimiz matematik, fen ve okuma-anlama beceri düzeyleri konusunda OECD ortalamalarının gerisinde bulunmaktadır.”
Hanefi Bostan, açıklamalarını şöyle sürdürdü:
“Bu kadar büyük sayıda öğretmen açığı söz konusu iken; kadrolu öğretmen istihdam etmeyip ücretli öğretmenlerle açığın kısmen kapatılmaya çalışılması eğitimi ciddiye almadığımızın ve gerekli önemi vermediğimizin açık göstergesidir. Yine ülkemizin ekonomik durumunun çok iyi bir konumda olduğunun dillendirildiği bir dönemde, güvenceli istihdamı bırakıp güvencesiz olarak ve asgari ücretin de altında aylık 600-700 TL’ye öğretmeni mahkum ederek çalıştırmak hak ve hukuk ile de bağdaşmamaktadır. Çocuklarımızın ve gençlerimizin kaliteli bir eğitim alması için başta İstanbul olmak üzere ülke genelindeki öğretmen açığı bir an önce giderilmelidir. Artık öğretmensiz eğitimle bir yere varamayacağımızı görmeliyiz.”