Sakaryalı Müteahhitlerden Deprem Açıklaması

Başkan Kadir Savaş, büyük acılar yaşandığını ve artık binaların depreme daha dayanıklı olduğuna vurgu yaparak, kentsel dönüşümün olası başka depremlere çözüm olduğunu, deprem ve sonrasını çok farklı yönleriyle açıkladı.

Resmi verilere göre 17 bin 840 kişinin öldüğü, 43 bin 953 kişinin yaralandığı, 285 bin konut ile 40 binden fazla iş yerinin hasara uğradığı, 505 kişinin sakat kaldığı, 52 farklı ülkeden yardım elinin uzandığını bildiren Sakarya Müteahhitler Birliği Başkanı Kadir Savaş, “Sakarya'da oluşturulan yeni yerleşim bölgesi, belediyenin inşa ettiği sosyal donatı alanları, hükümetimizin özverili mücadelesi, sivil toplum kuruluşların iradesi ve Müteahhit arkadaşlarımızın gayretleri neticesinde şehrimiz yeniden canlılık kazanıyor” dedi.

Sakarya’da yaşayan, en üst tabakadan en alt tabakaya kadar tüm şehrin, depremde nasıl bir bütün olup, yaraları hep birlikte sardığını, birlikten güç doğduğuna işaret eden Başkan Kadir Savaş, “Bürokrat, işadamı, siyasetçi, vali, kaymakam olsun daha doğrusu insan olan herkesin bu acı gerçek karşısında oturup bir kez daha düşünmesi gerekmektedir. Bir dakika bile geç kalınması vatandaşımızın can güvenliğini ne kadar tehlikeye attığını 17 Ağustos 1999’da akabinde, Düzce depreminde ve Van Depreminde görmüş bulunmaktayız” şeklinde konuştu.

Risk bölgeleri ve risk taşıyan yapıların gözden geçirilip, afet yasasına uygun yeni binaların inşasının yanı sıra, kontrollerin ve eski deprem öncesi yapıların tekrar gözden geçirilmesinin insan hayatını yakından ilgilendirdiğini söyleyen Başkan Kadir Savaş, “Sakarya’mızda bina can güvenliği sorununu biran önce bitirmek gerekiyor. Gelecek nesillerimizi hasarlı binalarda yaşamaya mahkum etmeden, güvenilir bir gelecek sağlamamız bizlerin en önemli görevleri arasında yer alıyor” dedi.

Deprem tarihine asrın en büyük depremlerinden biri olarak geçtiğini ifade eden Başkan Kadir Savaş “Can kayıpları dışında ülkemiz ekonomisine yaklaşık 33 milyar dolar zarar olmuştur.

Tehlikeli bir deprem coğrafyasında yer alan ülkemiz, tarih boyunca büyük deprem afetlerine maruz kalmıştır. Depremden hala ders almadık. Şehrin bir an önce gecekondulardan, kaçak yapılardan, çarpık düzenden kurtulup, afet yasasına uygun, kentsel dönüşümü daha hızlı bir şekilde hayata geçirmemiz gerekiyor. Biz derneğimiz ve müteahhit arkadaşlarımız olarak şehrimize ve ülkemize hizmet vermeyi bir görev biliriz” diye konuşu.

Dere yatakları, heyelanlı alanlar, imara açılmasının daha büyük tehlikeler doğuracağını, daha yeşil bir şehir ve ülke olmanın önemli çözümlerden biri olduğunu da sözlerine ekleyen Başkan Kadir Savaş şunları söyledi: “Deprem öncesi önlemlere öncelik verilmeli deprem anı ve deprem sonrası önlemler ancak enkaz kaldırma çalışmalarıdır. İnsan hayatını can ve mal güvenliğimizden hepimiz sorumluyuz. Daha çok fidan daha çok ağaç dikerek tüm felaketlerden daha az zararla çıkabiliriz. Deprem öncesi yapılan çok katlı binaların hiçbirisi yönetmeliğe uymuyor.”
“Deprem kaçınılmaz bir gerçektir” diyen Savaş, “Deprem insanı öldürmez, çürük ve tekniğine uygun yapılar insanı öldürür. Tarih boyunca deprem afetlerinden büyük yıkımlar görmüş ülkemiz coğrafyasında bundan sonrada depremler yaşanacaktır. Bilgi toplumu olmanın gereği, deprem öncesi önlemler almak, denetlemek, yasal sorumluluk getirmek, çıkacak yasa ve yönetmeliklere esas olmalıdır. Deprem ve Afet risklerine karşı önlem almayan toplum olmamalıyız. Gerekli yasal düzenlemelerin bir an önce daha net bir şekilde, ivedilikle çıkmalı ve deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenmeliyiz. Depremde yaşanan tüm acılara rağmen, Türk halkının hatta dünyanın deprem sonrası gösterdiği örnek dayanışma nedeniyle 17 Ağustos gününün yani bugünün Kardeşlik ve Dayanışma Günü, deprem haftası olarak düşünmekteyiz. Depremin tarihini vermek mümkün değil fakat depremin olacağı bariz. Her sene yüzde 2 ihtimalle 7 şiddetinde deprem olabilir. 20 bin bina tamamen yıkılacak, yüzde 40'ında hasar meydana gelecek. Pek iç açıcı değil; ama 20-30 bin kişinin ölmesi bekleniyor. Bunlar nüfusun binde 2-3 oranında rakamlar. Büyük can ve mal kaybı yaşamamak adına depremle yaşamayı öğrenip, radikal kararlar alarak, depreme her an hazır bir şekilde, güvenilir yapılar inşa etmeli, denetimleri de bu ölçekte yapmakta yarar var” şeklinde konuştu.

“Depremi yaşamış bir Sakaryalı olarak o acı günümüzde yanımızda olan tüm dünya insanlarına teşekkür ediyorum” diyen Savaş açıklamasını şöyle tamamladı: “Yüzyılın en büyük kabusu olarak ülkemize derin ve tarifi imkansız acılar veren 17 Ağustos 1999 tarihindeki depreminin 14. yılında hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet, kederli ailelerine başsağlığı diliyor, ülkemizde ve dünyada bir daha bu tür doğal afetlerin olmamasını temenni ediyorum.”