Her Şey 'Sofrada Sıfır Artık' İçin

Çevre Kuruluşları Dayanışma Derneği (ÇEKÜD), Ramazan ayında, israfa dikkat çekmek amacıyla 'Sofrada Sıfır Artık' sloganıyla önemli bir kampanyaya imza atıyor.

Her Şey 'Sofrada Sıfır Artık' İçin
ÇEKÜD, nefislerin dizginlendiği, olanı paylaşmayı, yokluğa sabretmeyi, nimete şükredip Yaradan'a tevekkül etmeyi, kendinden çok kardeşini düşünmeyi öğreten Ramazan ayında, israfa dikkat çekmek amacıyla 'Sofrada Sıfır Artık' sloganıyla kampanya başlatıyor.

ÇEKÜD Başkanı Süleyman Yorulmaz, bu ayın israf ayı olmaması için son nimet tanesine kadar, herkesi sofrasına sahip çıkmaya davet etti. Yorulmaz, bu amaçla ilköğretim okullarında ve üniversitelerde konferanslar vermeyi planladıklarını söyledi.

OBEZİTE İSRAFLA KARDEŞ OLDU
ÇEKÜD Başkanı Süleyman Yorulmaz, dünyada 800 milyon insan açlıkla, bir milyar insan susuzlukla mücadele ederken, 1,5 milyar insanın obeziteye karşı savaş açmasını düşünülmesi gereken bir konu olduğunu söyledi.

Yorulmaz, 'Bugün bir Amerikan vatandaşının bir Afrikalıdan 24 kat daha fazla tüketiyor olması ve ardından obeziteyle mücadele kapsamına alınması israf değil de nedir acaba. Artan medeniyet ve refah seviyesine rağmen sorunun ahlâkî, insani ve vicdani bakış açısından ele alınması gerektiğini düşünüyorum' dedi.

Pirinç tanesinden yola çıkmalarının nedenleriyle ilgili Yorulmaz,“Bizler ÇEKÜD ailesi olarak pratik çözüm önerisi getirmek istedik ve sorunu küçülttük. Hatta öylesine küçülttük ki, bir pirinç tanesine kadar indirgedik. Bugün 70 milyonluk nüfusumuz günde bir pirinç tanesi israf etse 2,5 ton pirinç yapar.

Dolayısıyla israf edilen her bir pirinç tanesinin karşılığı günlük 30 bin porsiyon pilava denk düşmekte. Somali'de üç ayda açlıktan ölenlerin sayısının 29 bin olduğunu düşünürsek, bir pirinç tanesinin bile ne kadar önemli olduğunu görürüz. Bunu dünya ölçeğinde hesaplarsak, 7 milyar kişinin her gün israf edeceği birer pirinç tanesi günlük 250 ton pirinç, o da 3 milyon porsiyon pilav demektir. Biz mütevazı yaklaşıp bir pirinç tanesini misal veriyoruz. Düşünün ki, bir kaşık ya da yarım tabak pilavı israf ediyoruz. O vakit ortaya hesaba sığmaz bir tablo çıkar. Bunun da vebali hepimizin üzerine olacaktır” dedi.

Türkiye'de günde üretilen 123 milyon 200 gramlık ekmeğin 6 milyonunun çöpe gittiğini belirten Yorulmaz, “İstanbul'da günde üretilen 15 milyon ekmeğin 1,5 milyonu çöpe gidiyor. Pirinçteki benzer bir hesabı ekmek için de yaparsak bu vebalin altından kalkamayız. Sırf bu yüzden nimetlerin değerine dikkat çekmek için ÇEKÜD olarak 'Sofrada Sıfır Artık' diyoruz” dedi.

DENGELİ BESLENMEYİ YAŞAM TARZI HALİNE GETİRMEK EN GEREKLİ DAVRANIŞLARDAN BİRİSİ
Sağlıklı bir bedene sahip olmak için dengeli beslenmeyi yaşam tarzı haline getirmek en gerekli davranışlardan birisi” diyen Yorulmaz, “Dolayısıyla "Sofrada Sıfır Artık" kampanyasını sağlıklı beslenmenin ön şartı olarak görüyoruz. Soframızdan çöpe giden yiyeceklerde, musluğumuzdan boşa giden sularda açlık ve sefalet içinde yaşayan insanların hakları vardır. Dolayısıyla "Sofrada Sıfır Artık" sağlıklı bir sosyal yapının ön şartıdır. Bir başka deyişle, insan, paylaşabildiği ölçüde saygın ve mutlu olur, sevginin temel şartı paylaşım ve özveridir. Dolayısıyla "Sofrada Sıfır Artık" sağlıklı bir ruhsal yapının ön şartıdır” dedi.

Bir yılda çöpe giden ekmek miktarının tüm Türkiye'nin ihraç ettiği un miktarına eşit olduğunu söyleyen Yorulmaz, “Dolayısıyla "Sofrada Sıfır Artık" projesini sağlıklı bir ekonomik yapının ön şartı olarak görüyoruz. Şunu da unutmamak gerek: Aşırı tüketim ve israf tutkusu Allah'ın koyduğu ahlâkî yasalara karşı insanoğlunun takındığı umursamaz ve başkaldırıcı tavrın sonucudur. Dolayısıyla "Sofrada Sıfır Artık" sağlıklı bir inanç yapısının da ön şartıdır” dedi.

SORUMSUZLUK İSRAF NEDENİ
Yorulmaz, israfın artmasının temelinde insanların sorumsuzluğuna bağlayarak, “Gittikçe artan küresel krizler ve doğal afetler Kur'an-ı Kerim'de Rum suresinin 41. Ayetinde; İnsanların bizzat kendilerinin kazandıkları (günahlar ve cehaletleri) yüzünden çıktığı ifade ediliyor. Bu günahlar Feyzül Furkan mealinde şirk, ahlâksızlık, çeşitli nefsi hareketler, beşerî ihtiraslar, zimmete geçirme, ihtikâr, kaçakçılık ve benzerleri şeklinde; cehalet ise kimyasal maddelerin kullanımı, zehirli atıklar ve ormanların tahribi gibi şeylerle ozon tabakasının delinmesi, atmosferin ısınması, hava, su ve toprağın kirlenmesi gibi şeyler olarak tarif ediliyor” dedi.

Kampanyayı geçen yıl başlattıklarını ve küresel sorunlar çözülene kadar devam ettirmeyi düşündüklerini belirten Yorulmaz, “Bu konuda medyanın vereceği destek oldukça önemli. Sonuçta bu hepimizin bir sosyal sorumluluk projesidir. Bu çerçevede yeni eğitim döneminde ilköğretim okullarında ve üniversitelerde konferanslar vermeyi planlıyoruz. Projeye 400 bin üyesi olan İTO'nun ve İstanbul Ticaret Üniversitesi'nin katkı vermesi için de girişimde bulunacağız. Amacımız hem çocuklarımıza hem de gençlerimize alınteriyle kazandığımız nimetin değerini hatırlatmaktır. Tohumdan fidana kampanyamızdaki 100 bin adetlik hedefimize paralel olarak en az 100 bin kişi bu kampanyaya gönül verse binlerce aç insanın karnı doyacaktır.

Bu arada, iftar sofralarının gösteriş sofralarına dönüşmemesi için herkesin gayret içinde olması gerektiğini hatırlatan Yorulmaz, Suriye'de, Doğu Türkistan'da ve dünyanın diğer bölgelerinde yoklukla mücadele edenleri hatırlamak, bu alışkanlıktan da uzaklaşmaya vesile olacaktır' diye konuştu .
Kaynak: İHA