Sektörün Devleri, Demir Çelik Zirvesinde Buluştu
1. Uluslararası Madencilik, Metal ve Mineraller Türkiye Zirvesi İstanbul’da gerçekleşiyor.
Karabük Valiliği’nin organizasyonluğunda gerçekleştirilen 1. Uluslararası Madencilik, Metal ve Mineraller Türkiye Zirvesi, İstanbul Polat Renaıssance Otel’de başladı. 23 ülkeden 173’ün üzerinde yerli ve yabancı sektör temsilcilerinin katıldığı zirve bugün sona erecek. Zirvenin ilk gün yapılan programına Karabük’ten Vali İzzettin Küçük’ün yanı sıra Ticaret ve Sanayi Odası Meclis Başkanı Ziya Ünsal ve bazı meclis üyeleri, Karabük Haddecililer Derneği Başkanı Gökalp Büyükbektaş ve Karabük’lü bazı iş adamları katıldı. Zirvede ayrıca Kardemir A.Ş., Ticaret ve Sanayi Odası ile Batı Karadeniz Kalkınma Ajansı birer stand açtılar. Zirvenin ilk gününde ki programda açılış konuşması yapan Türkiye Demir Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Veysel Yayan, zirvenin düzenlenmesinde emeği ve katkıları geçen tüm kurum ve kişilere teşekkür ederek, "Bildiğiniz gibi birkaç gün önce çelik üretim rakamları açıklandı. Her ayın 20’sinde bu rakamlar açıklanıyor. 2010 yılı çelik üretim rakamı 1 milyar 413 milyon ton olarak açıklandı. Bu bir önceki yıla göre yüzde 15 artış gösteriyor. Bu aynı zamanda çelik üretiminde yeni bir zirveyi ifade ediyor. Böylece 2000 yılından buyana her yıl sürekli bir biçimde artış gösteren çelik üretimi, geçmiş yıllardaki kayıpları da telafi ediyor. Bu aynı zamanda dünya ekonomisindeki iyileşmenin de ifadesi olarak yorumlanabilir. Yani dünyadaki global krizin etkilerinin giderek etkisini kaybettiğini gösteriyor. Bu zirvenin dünya çelik sektöründe serbest piyasa mekanizmasının oluşturulduğu şartların gelişmesine katkıda bulunmasını diliyorum" dedi.Karabük Valisi İzzettin Küçük ise, Türkiye’de ilk entegre demir-çelik tesisinin kurulduğu ilin Karabük olduğunu vurgulayarak, "1937 yılında dönemin Başbakanı merhum İsmet İnönü tarafından Karabük Demir Çelik Fabrikaları’nın temeli atıldı. Tesisin temel atıldığı dönemde 13 haneli olan köy, şu anda 100 bini aşan bir nüfusa sahip bir cumhuriyet kenti konumuna gelmiştir. Bu tesis 1995 yılına kadar kamu kuruluşuydu. 1995 yılında özelleştirilerek KARDEMİR adını aldı. KARDEMİR, demir-çelik sektörü içinde çok önemli bir yere sahiptir. KARDEMİR sadece bulunduğu şehre değil, tüm Türkiye’ye önemli katkılar sağlamış, fabrikalar kuran fabrika unvanını almıştır. Burada yetişen mühendisler ve işadamları, daha sonra Türkiye’nin büyüme ve kalkınma hamlesinde önemli roller almışlardır. Şu anda KARDEMİR’in 1,5 milyon tona varan üretim kapasitesi vardır. Türkiye’de ve bölgede 72 metre uzunluğundaki ray sadece KARDEMİR’de üretilmektedir. Karabük’te demir-çelik fabrikasının kurulması ile birlikte pek çok haddehanede kurulmuştur. Daha önce 40 civarında olan haddehane sayısı bugün 20 civarındadır. Bunun yanında pek çok yan sanayide kurulmaktadır. Sektörle ilgili olarak benim anladığım en önemli sorun hurda girişi. Dünyada en çok hurda alan ülkeyiz ama fiyatlardan en çok etkilenen ülke de biziz. Bu kadar hurda alıyorsak bu ülkenin ve bu ülkedeki yöneticilerin hurda fiyatlarının belirlenmesinde etkisinin ve gücünün olması gerekir. İkinci olarak ise maliyet girdilerinde daha rekabetçi bir yapıya kavuşabiliriz. Örneğin son zamanlarda gündemde olan hafta sonları elektrik maliyetlerinin düşürülmesi söz konusu olabilir. Önümüz bu hususta çok açık. Türkiye’nin bulunduğu coğrafi ve stratejik konumu dünyaya açılması bakımından pek çok yabancı firmaya da ev sahipliği yapabilecek konumdadır. Son dönemlerde tüm sektörlerde olduğu gibi demir çelik sektöründe de ihracat patlaması oluyor. Türkiye komşuları ile çevresi ile olan münasebetleri tamamen çevresine de istikrarı empozite eden bir konumdadır. Bu toplantının, bu birlikteliğin ve vizyonun sağlanmasının mimarı olacağını düşünüyorum. Bu zirvenin gerçekleşmesinde emeği geçenlere ve yurt dışından gelen misafirlerimize teşekkür ediyorum" diye konuştu.Açılış konuşmalarının ardından zirve yapılan sunum ve yuvarlak masa toplantıları ile devam etti.
Kaynak: İHA