MİT kumpasının üzerinden 13 yıl geçti: FETÖ’nün kirli planı o ziyaretle çöktü!
13 yıl önce bugün, FETÖ'nün emniyet ve yargı içindeki kadroları, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve bazı üst düzey istihbaratçıları, terör örgütü PKK ile ilişki içindeymiş gibi gösterme bahanesiyle ifadeye çağırarak devleti içeriden çökertmeye çalıştı. Zamanlaması manidardı. O dönem Başbakanlık görevinde bulunan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, aynı gün ameliyata girecekti. Erdoğan, ameliyat öncesinde programında olmamasına rağmen son dakikada ihtiyaç sahibi bir aileyi ziyaret etti. Devlet refleksi devreye girdi. Yasal düzenleme yaparak istihbarat görevlilerinin ifadeye çağrılmasını Başbakan'ın iznine bağlanarak kirli plan bozuldu. Kumpası kuranlar ise yargı önünde hesap veriyor.


2012 yılında, FETÖ'nün emniyet ve yargı içindeki yapılanması, Milli İstihbarat Teşkilatı'nı (MİT) hedef alarak devleti içeriden çökertmeye yönelik bir operasyon başlattı.
Dönemin MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve bazı üst düzey istihbaratçılar, terör örgütü PKK ile ilişki içindeymiş gibi gösterme bahanesiyle ifadeye çağrıldı.
Ancak bu sadece bir hukuk süreci değildi. FETÖ, Türkiye'nin istihbarat mekanizmasını felç etmeye ve kritik devlet kurumlarını ele geçirmeye yönelik sinsi bir plan yürütüyordu.
DEVLETİ FELÇ ETME PLANI
7 Şubat 2012'deki kumpasın asıl amacı, MİT'i itibarsızlaştırmak, yönetimini tasfiye etmek ve devletin istihbarat mekanizmasını tamamen FETÖ'nün kontrolüne almaktı. Çözüm Süreci'ni sabote etme bahanesiyle, MİT'in PKK ile işbirliği yapıyormuş gibi gösterilmesi hedefleniyordu.
Dahası, operasyonun zamanlaması oldukça manidardı. O dönem Başbakanlık görevinde bulunan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, 7 Şubat'ta önemli bir ameliyat geçirecekti. FETÖ, Erdoğan'ın hastanede olduğu bir anda, hükümetin ve güvenlik bürokrasisinin en kritik unsurlarından biri olan MİT'i tamamen kontrol altına almayı planladı.
Fakat beklenmedik bir gelişme yaşandı. Erdoğan, ameliyat öncesinde programında olmamasına rağmen son dakikada ihtiyaç sahibi bir aileyi ziyaret etti. Bu ani değişiklik, sürecin seyrini de etkiledi.
Devlet refleksi hızlı çalıştı. MİT yetkilileri ifadeye gitmeyi reddetti, hükümet hızla yasal düzenleme yaparak istihbarat görevlilerinin ifadeye çağrılmasını Başbakan'ın iznine bağladı. Böylece FETÖ'nün ilk açık hamlesi püskürtüldü.
KUMPASÇILAR YARGI ÖNÜNDE
7 Şubat kumpasının arkasındaki isimler, dönemin savcıları Sadrettin Sarıkaya ve Bilal Bayraktar başta olmak üzere, FETÖ'nün yargı ve emniyet içindeki kadrolarıydı. Bu isimler meslekten ihraç edilerek yargı süreci başlatıldı.
İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi, 7 Şubat MİT kumpasında yargılanan 15 sanığa ağır hapis cezaları verdi, bazı sanıklar ise beraat etti.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 27. Ceza Dairesi, bu mahkumiyet ve beraat kararlarını inceleyerek hukuka uygun buldu ve onayladı.
Temyiz başvurusu üzerine dosyayı inceleyen Yargıtay 3. Ceza Dairesi ise hem mahkumiyet hem de beraat kararlarını bozdu.
Dosya yeniden görülmek üzere İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi'ne gönderildi ve dava kapalı oturumda devam ediyor.