AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek'ten çarpıcı açıklamalar!
AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek saat 19.30'da başlayan Sürmanşet programında çarpıcı açıklamalarda bulundu.


AK Parti Ankara Milletvekili Osman Gökçek'in konuşmalarından satır başları:
İMAMOĞLU'NDAN CHP'LİLERE 'PIŞIK'LI AYAR!
'Burada doğrudan doğruya Sayın Mansur Yavaş'a ve onunla birlikte CHP içerisinde Sayın İmamoğlu'na karşı olan gruplara karşı kullanılmış bir tabir. Ama tabi burada ‘pışık' tabirini kullanması çok enteresan geliyor.”
“Biliyorsunuz bir kongre süreci geçirdiler. Bu kongre süreci içerisinde özellikle Sayın İmamoğlu tarafından çok ciddi anlamda maddi olanaklar delegelere sağlanarak, satın alınarak, bir kongre sürecini tamamladıkları yönünde büyük iddialar ortaya çıktı. Bu iddialar ışığında bakıyoruz, ‘Kardeşim, parayı ben harcadım. Bu işlerle ben uğraştım. Sabah akşam da mücadelesini veriyorum. Sayın Kılıçdaroğlu'nun yerine de kukla niteliğinde olacak bir genel başkan getirdim. Şimdi sen Ankara'daki zat, bu işlerle uğraşmaya kalkarsan bu konuda beni geçemezsin, ben sana pıkış derim.' diyor. Bunun aslında Türkçe tabiri, okunması gereken şekil budur. Bakın şunu hiçbir zaman unutmayın. Sayın İmamoğlu, aslında kendisine istikbal edebilmek için ciddi paralar harcayan ve bununla alakalı da özellikle CHP içerisinde ciddi yapılanma yapan insanlardan bir tanesi. Özgür Karabat'ı bir makama getirmesi, kendisi otur dediğinde oturan, kalk dediğinde kalkan Gökhan Günaydın'ı grup başkanvekili yapması aslında bunun en büyük göstergelerinden bir tanesi. Burada Sayın Mansur Yavaş'a karşı iyi bir çıkış yaptı. Bakan Sayın Yavaş buna ne diyecek.”
“Düşünebiliyor musunuz bir siyasi partide, genel başkan bir kukla niteliğinde. Adamın sıfır otoritesi var. Özgür Özel'e bakıyoruz, bir gün Mansur Yavaş'ın koluna yatmış fotoğraf veriyor, bir gün bakıyoruz Ekrem İmamoğlu ‘Ben pışık dedim. Bundan kim alınırsa alınsın.' diyor.”
İMAMOĞLU, SURİYE'DE YAPILANLAR İÇİN 'HAMASİ İŞLER' DEDİ!
“Kandil'in verdiği destekle, özellikle o sürecinde içerisinde biliyorsunuz birçok terör örgütü mensubu Ekrem İmamoğlu'na destek verilmesi yönünde beyanatlarda bulunmuştu. Bu desteklerle bugün İBB başkanı seçilmesinde de yanında Kandil'den destek verenleri de biliyorsunuz, emeği olduğunu gösteren bir video ortaya çıkmıştı. Şimdi bize, Emevi Camii'nde namaz kılınmasıyla alakalı olarak kalkıp ‘hamasi işler' diyor. Sen Sayın İmamoğlu hatırlarsın, belediye başkanları seçiminde Kur'an-ı Kerim okuyordun camide. Allah kabul etsin, namaz kılıyordun. Bunları insanlara göstermeye çalışıyordun. Tabi herkesin inancı kendisine, benden daha az ya da çok imanlı diyemem, bu Allah katında Rabbimin takdir edeceği bir konu ama kendisine buradan tavsiyem seçimden seçime değil camiler her zaman açık. Beş yılda bir camiye gidiyor, poz veriyor. Seçimden seçime insanlara bunu göstermeye kalkıyor. Peki, bu hamasi bir hareket değil de nasıl bir harekettir? İlk olarak bunu soralım. İkinci olarak sizin derdiniz ne bu camilerle? Ayasofya'yı biz açtık. Cumhurbaşkanımız ikinci fetih gerçekleştirdi. Bunlar Ayasofya'nın açılmasıyla alakalı gittiler, Yunan televizyonlarında bizi şikayet ettiler. Şimdi de burada kalkıp camide namaz kılınmasıyla alakalı, Sayın İbrahim Kalın'ın yapmış olduğu bu ibadetle ilgili olarak ‘Bunlar hamasi hareketler' deniliyor. Bu olabilecek bir şey mi?”
“Şunu göremiyor musunuz daha, Suriye ile alakalı söylemiş olduğunuz her şey, CHP olarak boşa düştü. Bugün Suriye'deki birçok insanın Türkçe konuştuğunu görüyoruz. Siz ülkenizin bir başarısıyla, muhalefet dahi olasanız, gurur niye duymuyorsunuz? Siz heykel açılışı yapıyorsunuz, çeşme açılışı yapıyorsunuz, para kuleleriyle ilgileniyorsunuz. Bu ülkenin hükümeti, Suriye'de nasıl bir konumda olduğunu bütün dünyaya gösteriyor. Bunların arasında bir kıyas yapılması lazım. Yani, kent lokantası açmakla, Ankara'da çorba dağıtmakla, Suriye'de bugün olan olayları bu kadar kıyaslayacak duruma getirmek veya küçümsemeye çalışmak, bunlar olacak işler değildir. Sayın İmamoğlu sizin ne başarınız var bugüne kadar? İstanbul'u perişan ettiniz. Trafikte dünyada en ön sıralara taşıdınız. İstanbul'un en genç otobüs filosunu yanar hale, perişan hale getirdin. Yürüyen merdivenleri yürütemeyen bir zihniyet, bugün Suriye'deki hadiseleri küçümser duruma geldi. Bunu anlamak mümkün değil. Burada kıskançlık var. Ne oldu? Tabi bu sürecin içerisinde vatandaşımız, Türkiye Cumhuriyeti'nin, Sayın cumhurbaşkanımızın önderliğinde gerçekleştirdiği bu büyük başarıyı görünce, toplum içerisinde olan muhabbette de bir artma söz konusu oldu. Bunların rahatsızlığı ondan.”