Yalova UMKE'nin Isimsiz Kahramanlari

Yalova’da UMKE Haftasi nedeniyle afetlerin saglik gönüllüleri bugüne kadar büyük fedakarlik göstererek yaptiklari çalismalari gazetecilere anlatti. Ilk olarak söz alan Il Saglik Müdürü Uzm. Dr. Osman Karakus, UMKE gönüllülerine tesekkür etti. Büyük bir fedakarlikla zorlu bir egitimden geçerek UMKE gönüllüsü olan saglik çalisanlarinin önemine deginen Karakus, “Sunu da tüm halkimizdan saglikçilarimizdan sunu temenni ediyorum, en kisa zamanda bu ruhu benimsemeleri. Çünkü biz bölgesel olarak afetlerin çok oldugu bir yerdeyiz. Geçen yil yasamis oldugumuz Kahramanmaras depreminde hizmet veren arkadaslarimiz. UMKE gönüllüler ordusu. Saglikçilar arasindan çikmis, afette, sikintili günlerde halkimiza nasil saglik hizmeti veririz, nasil entegre oluruz, onlarin dilinden nasil anlariz, onlara nasil yardimci oluruz, onlari nasil rahatlatiriz noktasina önce kendilerini bir eziyet, iletisim, gönüllük kampina sokuyorlar ve egitimlerini aliyorlar. Insanlarin neler yasayabilecegini ne sikintilar çekebilecegini önce hissediyorlar. Saglikçi olarak buna entegre olup ilk duyduklari anda kosuyorlar" dedi.

Karakus, Yalova’da yaklasik 125 saglikçinin gönüllük esasina dayanan UMKE egitimlerini aldigini ve 60-70 civarinda da kisinin ise aktif hala görev yaptigini söyledi.

Karakus, eylül ayinda bir egitim programi yapacaklarini Yalova’dan 25 ve çevre illerden de 25 kisi olmak üzere gönüllük egitimi düzenleyeceklerini anlatti.

Her afette ilk yardima onlar kosuyor

Il Saglik Müdürlügü Acil ve Afetler Saglik Hizmetleri Birimi UMKE sorumlusu Mustafa Ülker, 1999 Marmara Depremi’ni yasadigini ve o günden sonra ne yapabilirim düsüncesine sahip oldugunu anlatti. Bu nedenle de UMKE gönüllüsü oldugunu belirten Ülker, “Van Depremi’nde 2011 yilinin aralik ayinda görev aldim ilk. Daha sonra Izmir Depremi’nde görev yaptim. Çesitli yangin ve sellerde görev aldim. En son yine Kahramanmaras Depremi’nde önce Adiyaman’da, daha sonra Kahramanmaras’a, ardindan Hatay’a 2 defa gidip oralarda görev aldik” dedi.

“14 kisiyi canli, sag kurtarabilme serefine nail oldum”

Samed Cem Alicioglu ise 17 yildir paramedik olarak görev yaptigini ve 2016’dan beri Saglik Bakanligi’nda çalistigini belirterek söyle konustu:

“5 yildir da UMKE gönüllüsü olarak görev yapiyorum. 1999 Marmara Depremi’nde ben küçük bir çocuktum. O zamanki görüntülerden çok etkilenmistim. Bundan dolayi ben insanlara yardim etmeyi, kendime bir borç bildim. Hem ülkemize hem vatandaslarimiza yardimci olmak adina depremde veya herhangi bir afette zarar görmüs, yardima muhtaç kisilere yardim eli olabilmek adina UMKE gönüllüsü oldum. 112 olarak Elazig ve Izmir depremlerine katildim. UMKE olarak da en son Kahramanmaras Depremi’nde görev aldim. Ilk günden itibaren bölgeye giden ekipteydim. Yaklasik 9 gün sicak alanda kaldim. 14 kisiyi canli, sag kurtarabilme serefine nail oldum. Bir vakada yaklasik 3,5 saat enkaz içinde depremzedeyle birlikte kaldim. Ona tibbi müdahalede bulunurken onu yukariya çikarabilmek için kendim de enkaz altinda kalinca orada bir empati kurabildim. Çok zor bir durum. Her yeriniz enkazda. Yapacak hiçbir sey yok. Bir yardim eli, bir yardim sesi duymak istiyorsunuz. Biz de bu yardim sesi olabildigimiz için gururluyuz, onurluyuz. Bu is gönüllük esasli bir is. Ben de gönüllü olmaktan dolayi çok mutlu ve gururluyum.”

Hemsire Ganime Köroglu Oruç, 20 yila yakinda UMKE personeli olan oldugunu 7 yildir da aktif olarak görev yaptigini belirterek, “Çesitli görevlerde bulundum. UMKE gönüllük isi insanlara yardim etmek, onlarin zor anlarinda yaninda olmak çok ayricalikli bir sey. Onun vermis oldugu gurur, onur çok farkli bir olay. Bunu yasamak istedim. Bir nebze de olsa birilerine yardimimiz dokunursa farkli bir duygu. Onun için UMKE personeli olmayi tercih ettim. Maras depremi, daha önce sinirlarda bir çok yerde görevde bulundum” dedi.

“O zorluklar bizi hiç yormadi”

Kahramanmaras Depremi’nde büyük zorluklar içinde insanlara yardimci olmaya çalistigini ifade eden Oruç, “O zorluklar bizi hiç yormadi. Insanlari kurtardigimiz zaman çok degisik duygular yasadik. Göçükte bir anne ve çocuk vardi. Anne çocugun üzerine yatmisti. 2 çocugu vardi biri ölüydü, anne de ölüydü. Diger bir tane küçük olan çocugu çikardik. Onu hiç unutamiyorum” ifadesini kullandi.