'Kirik Kalp Sendromu, Kalp Kriziyle Benzerlik Gösterebilir'
Kirik kalp sendromunun daha çok kadinlarda, özellikle menopoz sonrasi yaygin oldugunu belirten Kardiyoloji Uzmani Prof. Dr. Ali Cemal Sag, “Aniden baslayan ve genellikle siddetli olan gögüs agrisi, kirik kalp sendromunun en yaygin belirtisidir. Kalp krizinde oldugu gibi, bu agri genellikle gögsün ortasinda hissedilir. Kisi, aniden ortaya çikan nefes darligi yasayabilir” dedi.
Kirik kalp sendromunun tibbi tanimini yapan Prof. Dr. Sag, “Takotsubo kardiyomiyopati veya strese bagli kardiyomiyopati olarak bilinir. Bu sendrom, yogun stres veya duygusal travma sonrasi ortaya çikan, geçici bir kalp kasi zayifligi durumudur” diye konustu.
Prof. Dr. Sag, “Genellikle siddetli bir duygusal veya fiziksel stresin ardindan, kalbin sol ventrikülünde ani bir fonksiyon bozuklugu meydana gelir. Kalbin ana pompalama odasinin uç kisminda EKO ile balonlama gösterilebildigi gibi, koroner anjiyoda da ayni durum tespit edilebilmektedir. Bu durum, kalp krizine benzer semptomlar gösterebilir, ancak aralarindaki fark, kirik kalp sendromunun kalp damarlarinda tikaniklik olmamasidir. Sendromun belirtileri arasinda gögüs agrisi, nefes darligi ve düzensiz kalp atislari bulunur. Tedavi genellikle destekleyicidir ve hastalarin çogu birkaç hafta içinde tamamen iyilesir” ifadelerine yer verdi.
“Menopoz sonrasi kadinlarda daha sik görülüyor”
Kirik kalp sendromunun daha çok kadinlarda, özellikle menopoz sonrasi dönemde daha yaygin oldugunu söyleyen Prof. Dr. Sag, “Bunun baslica nedeni hormonlarin, özellikle de östrojenin, kalp sagligi üzerindeki koruyucu etkilerinin azalmasidir. Östrojen, kadinlarda kalp damarlarinin esnekligini ve sagligini korumada önemli bir rol oynar. Ayni zamanda stres hormonlarina (adrenalin ve kortizol gibi) karsi kalbi koruyucu bir etkisi vardir. Menopoz sonrasi dönemde östrojen seviyeleri düser, bu da kalbin stres faktörlerine karsi daha savunmasiz hale gelmesine neden olur. Menopozla birlikte gelen hormonal degisiklikler, kan basinci, kolesterol ve kan sekeri seviyelerinde degisikliklere yol açabilir. Bu degisiklikler, kalp sagligini olumsuz etkileyebilir. Ayrica, menopoz sonrasi kadinlar genellikle yasa bagli olarak daha fazla stres, kaygi veya depresyon yasayabilirler. Bu durumlar, kirik kalp sendromunu tetikleyen faktörler olabilir. Sonuç olarak, menopoz sonrasi östrojen seviyelerinin düsmesi ve bununla iliskili fizyolojik ve psikolojik degisiklikler, kadinlari kirik kalp sendromuna daha yatkin hale getirir” seklinde konustu.
“Kalp kriziyle benzerlik gösterebilir”
Kirik kalp sendromunun belirtilerinin genellikle ani ve siddetli oldugunu, kalp kriziyle benzerlik gösterebildiginin altini çizen Prof. Dr. Sag, “Aniden baslayan ve genellikle siddetli olan gögüs agrisi, kirik kalp sendromunun en yaygin belirtisidir. Kalp krizinde oldugu gibi, bu agri genellikle gögsün ortasinda hissedilir. Kisi, aniden ortaya çikan nefes darligi yasayabilir. Bu durum, kalbin yeterince etkili sekilde kan pompalayamamasindan kaynaklanir. Kalp atislarinda düzensizlik veya hizli kalp atislari (çarpinti) yasanabilir. Bazi hastalar, ani kan basinci düsüsü veya kalp atislarinin düzensizligi nedeniyle bayilabilir. Yogun bir yorgunluk hissi, kalbin zayiflamasi nedeniyle olusabilir. Bazi durumlarda mide bulantisi ve kusma görülebilir ancak bu belirtiler daha az yaygindir. Asiri terleme, genellikle gögüs agrisi ve nefes darligi ile birlikte ortaya çikabilir. Bu belirtiler ani ve genellikle stresli bir olaydan sonra ortaya çikar. Belirtiler yasandiginda acil tibbi yardim alinmasi önemlidir, çünkü kirik kalp sendromu kalp krizine çok benzeyebilir ve dogru teshis için uzman degerlendirmesi gereklidir” ifadelerini kullandi.