Saglikli Toplum Için Yapilmasi Gerekenleri Anlatti
Düzce Üniversitesi Tip Fakültesi Halk Sagligi Bölümü Dr. Ögretim Üyesi Ahmet Mekin Çetin, 3-9 Eylül Halk Sagligi Haftasi’na özel açiklamalarda bulundu.
Halk Sagligi Haftasi’nin amacini halk sagliginin önemini vurgulayan Dr. Ahmet Metin Çetin, “Halk sagliginin temelinde koruyucu hekimlik ve bununla birlikte sagligi gelistirici uygulamalar yer alir. Bu uygulamalar baslica Aile Sagligi Merkezleri ve Toplum Sagligi Merkezlerinde sunulan hizmetlerdir. Aile Sagligi Merkezlerinde aile hekimi ve aile sagligi çalisani olarak görev yapan arkadaslar hem size asilama, çocuk/gebe takibi gibi koruyucu saglik hizmetleri sunarken, hem de sagligi gelistirici hizmetler konusunda sizi bilgilendirebilir. Toplum Sagligi Merkezlerinde ise sularin ve saglik kuruluslarinin denetlenmesi gibi koruyucu hizmetler ile diyetisyen, psikolog, fizyoterapist ve benzeri görevi olan arkadaslar tarafindan sagligi gelistirici hizmetler verilir” dedi.
Halk sagligini tehdit eden önemli faktörler
Halk sagliginda konularin önemini belirleyen temel unsurun topluma verilen zararin boyutu oldugunu vurgulayan Çetin, “Birçok halk saglikçi dolayisi ile en sik görülen, en çok öldüren ve yasam kalitesini en çok düsüren hastaliklarin en önemli tehlikeler olduguna vurgu yapar. TÜIK verileri ülkemizde en sik görülen ölüm nedenlerini kalp-damar hastaliklari, kanserler ve solunum yolu hastaliklari olarak siralamistir. Sadece bu listeye bakilarak bile bu üç hastaligi büyük ölçüde etkileyen tütün ürünlerinin ülkemiz için baslica saglik sorunlarindan biri oldugu söylenebilir. Yine TÜIK verileri ülkemizde her gün tütün tüketen 15 yas üstü bireylerin oraninin yüzde 28,3 oldugunu söylüyor olmasi bu sikintinin boyutunu anlatmamiz için yeterlidir” ifadelerine yer verdi.
Saglik alaninda toplumda yaygin olan yanlis anlamalar
Ülkemizde karsilasilan yanlis anlamalarin, tüm dünyada oldugu gibi büyük ölçüde sosyal medya üzerinden gerçeklesen kasitli ya da kasitsiz yanlis bilgi aktarimlarindan kaynaklandiginin altini çizen Çetin, “Yanlis bilgilendirmelerden kaçinilmasi için bilgilerimizi sadece resmi kurumlardan alma yoluna gitmek, eger yeterli bilgiye ulasamiyor isek aile hekimlerimizle iletisime geçmek hepimizin faydasina olacaktir” seklinde konustu.
En çok ihtiyaç duydugu destekler
Halk sagligi görevi itibari ile hizmetlerini direk yöneticiler araciligi ile sunmasindan dolayi hizmete aracilik eden devlet kurumlarinin en önemli destegi olusturdugunu vurgulayan Dr. Ögretim Üyesi Ahmet Mekin Çetin, “Mevcut Saglik Bakanimiz aile hekimleri ile hastanelerin arasindaki baglantilari güçlendirmek istedigini belirten açiklamalar yapmistir. Bu çaba halk sagliginin ihtiyaci olan destegin karsilanmasi için gerekli adimlarin atildiginin en güzel örneklerinden biri olarak sayilabilir. Bireyler ise kendileri topluma katki sunmak istedikleri için zaman zaman yapilan bazi uygulamalara destek olabilseler de, önemi ortaya konulan sorunlar tüm toplumu ilgilendirdigi için her yerde bireylerden özveri beklemek uygulanabilir bir yaklasim degildir. Buna ragmen bireylerin yanlis bilgilendirmelere kanmamasi bir bakima en büyük destek olarak sayilabilir” dedi.
Gelecekte halk sagligina yönelik karsilasabilecek en büyük tehditler
Ülkemizde artan obezite sorununa dikkat çeken Dr. Çetin, “Halkimizin, TÜIK verileri ile yüzde 20,2’sinin vücut agirligi sagligini tehdit edecek düzeyde yüksektir (obez). Bu oran ülkemizin Avrupa ülkelerinin hepsinden daha kötü oldugunu ortaya koymaktadir. Yine tütün ürünleri kullanimi açisindan da Avrupa ülkelerine kiyasla Bulgaristan’dan sonra ikinci sirayi almaktayiz. Ülkemizde halk sagligi sorunlari olarak bu kadar belirgin problemlere yönelmek ileride gelecek sorunlari irdelemekten daha önemli olabilir; fakat yine de son yillarda artan asi muhalifligi sorunu bizim de, Avrupa ülkelerinin çözdügü sorunlari çözemeden onlarin karsilastigi yeni sorunlarla da karsilasmaya baslayacagimizin göstergesidir” ifadelerine yer verdi.
Daha saglikli bir yasam sürmesi için yapilmasi gerekenler
Sagligin gelistirilmesinin halk sagligi konulari arasinda önemli bir baslik oldugunu vurgulayan Çetin; “Halk sagliginda daima en temel olan konulara deginmenin de esas oldugunu yine tekrarlamak gerekir. Yani bireysel olarak sagligi gelistirmek için öncelikle fiziksel aktivite ve diyet konularina deginilmelidir. Fiziksel aktivite için haftada en az 3 gün ve 30 dakika araliksiz tempolu yürüyüs, kalp-damar hastaliklarina karsi koruyucu etki göstermektedir. Ayni zamanda disarda yapilan yürüyüs D Vitamini olusumu için gerekli olup kemikleri güçlendirecektir. Diyet için öncelikle vücut agirligimiz fazla ise kaloriyi azaltmaya çalismaliyiz. Bilindigi üzere vücut agirliginin fazla olmasi hem kan basincini artirir, hem seker hastaligi riskini artirir, bunlarin sonucunda ve ayrica kolesterol artisi gibi diger nedenlerle kalp-damar hastaliklarinin riskini arttirir. Bunlarin disinda diyette, Akdeniz tipi bol lifli gidalar tüketmek ise hem bagirsak düzenimize faydali olacaktir, hem de kalin bagirsak kanserine karsi korunmamiza yardimci olacaktir. Bunun yaninda yemeklere tuz katilmasi davranisindan vazgeçilmesi özellikle ileri yas bireylerin kan basinçlarini kontrol altina almalarini saglayarak inme, kalp krizi gibi hastaliklardan korunmalarina yardimci olacaktir. Diyette bir diger dikkat edilmesi gereken husus süt ve süt ürünleri tüketiminin artirilmasi olmalidir; çünkü süt ve süt ürünleri içerdigi kalsiyum ile kemikleri güçlendirerek ileri yaslarda kemik erimesi gibi hastaliklara karsi korunmada yardimci olacaktir. Son olarak tütün tüketen bireylerin en azindan yaslari çok ilerlemeden bu aliskanliktan vazgeçmeleri, zorlanmalari halinde tütün biraktirma polikliniklerine basvurarak gerekli yardimlari almalarini hatirlatmakta fayda vardir. Unutulmamalidir ki tütün ürünlerinin birakilmasinda geç kalinmasi olusan hasarlardaki geri dönüsü yavaslatmaktadir” seklinde konustu.
Saglikli çocuk ve gençler yetistirmek için yapilmasi gerekenler
Günümüzde gençlerin de yüksek vücut agirligi ve hareketsizlik gibi sorunlar ile karsi karsiya kaldigini dile getiren Çetin, “Bunun temel nedenleri abur cubur olarak da bildigimiz hazir paketli yüksek kalorili gidalar ve fastfood restoranlari olarak nitelendirilen kuruluslardir. Çözüm ise bilinçli ailelerin çocuklarini ev yemeklerine ulasmalarini kolaylastirmalaridir. Bunun için yemeklerinin evden hazirlanmasi ve ileri yaslarda kendileri hazirlayabilmeleri için yemek pisirilmesinin ögretilmesi etkili olacaktir. Hareketsizlik sorunun en önemli nedenlerinden biri ise ekranli elektronik cihazlarin temel eglence kaynaklarindan biri olarak yayginlasmasidir. Bunun yerine de çocuklarin sportif hobiler edinilmesinin saglanmasi etkili olacaktir. Bir de çocuklara dis firçalama aliskanliklari kazandirilmasi mutlak önem tasimaktadir ve bu firçalama esnasinda florürlü dis macunlari tercih edilmelidir. Florür uygulamalari dis çürükleri ve dis kayiplarina karsi en basarili silahimiz olmasina ragmen yine belli gruplar tarafindan gelir elde etme amaci ile kötülenen, yanlis bilgilerden etkilenen bir saglik araci olmustur” dedi.
Saglik sorunu yasayanlarin ya da bilgi almak isteyenlerin saglik kuruluslarina çekinmeden basvurmalari isteginde bulunan Çetin, “Birçok saglik çalisani size hizmet vermekten mutluluk duymaktadir. Özellikle aile hekiminiz sizin en yakin saglik danismaninizdir ve tabi ki tüm hekimlerinizin tavsiyelerini ciddiyetle dinlemeniz ve hekimlerinizin önerisi olmadan tedavilerinizi degistirmemeniz sizin için en hayirlisi olacaktir. Ola ki aile hekiminiz ile anlasamamaniz durumunda devletimiz hekim degistirme hakkini da sizlere sunmaktadir; fakat lütfen saglik çalisanlariniz ile sevgi/saygi çerçevesini kirmamaya özen gösterelim. Unutmayalim ki olumlu bir iliski herkesin yararina olacaktir” diyerek açiklamalarini sonlandirdi.
Kaynak: İHA
Halk sagligini tehdit eden önemli faktörler
Halk sagliginda konularin önemini belirleyen temel unsurun topluma verilen zararin boyutu oldugunu vurgulayan Çetin, “Birçok halk saglikçi dolayisi ile en sik görülen, en çok öldüren ve yasam kalitesini en çok düsüren hastaliklarin en önemli tehlikeler olduguna vurgu yapar. TÜIK verileri ülkemizde en sik görülen ölüm nedenlerini kalp-damar hastaliklari, kanserler ve solunum yolu hastaliklari olarak siralamistir. Sadece bu listeye bakilarak bile bu üç hastaligi büyük ölçüde etkileyen tütün ürünlerinin ülkemiz için baslica saglik sorunlarindan biri oldugu söylenebilir. Yine TÜIK verileri ülkemizde her gün tütün tüketen 15 yas üstü bireylerin oraninin yüzde 28,3 oldugunu söylüyor olmasi bu sikintinin boyutunu anlatmamiz için yeterlidir” ifadelerine yer verdi.
Saglik alaninda toplumda yaygin olan yanlis anlamalar
Ülkemizde karsilasilan yanlis anlamalarin, tüm dünyada oldugu gibi büyük ölçüde sosyal medya üzerinden gerçeklesen kasitli ya da kasitsiz yanlis bilgi aktarimlarindan kaynaklandiginin altini çizen Çetin, “Yanlis bilgilendirmelerden kaçinilmasi için bilgilerimizi sadece resmi kurumlardan alma yoluna gitmek, eger yeterli bilgiye ulasamiyor isek aile hekimlerimizle iletisime geçmek hepimizin faydasina olacaktir” seklinde konustu.
En çok ihtiyaç duydugu destekler
Halk sagligi görevi itibari ile hizmetlerini direk yöneticiler araciligi ile sunmasindan dolayi hizmete aracilik eden devlet kurumlarinin en önemli destegi olusturdugunu vurgulayan Dr. Ögretim Üyesi Ahmet Mekin Çetin, “Mevcut Saglik Bakanimiz aile hekimleri ile hastanelerin arasindaki baglantilari güçlendirmek istedigini belirten açiklamalar yapmistir. Bu çaba halk sagliginin ihtiyaci olan destegin karsilanmasi için gerekli adimlarin atildiginin en güzel örneklerinden biri olarak sayilabilir. Bireyler ise kendileri topluma katki sunmak istedikleri için zaman zaman yapilan bazi uygulamalara destek olabilseler de, önemi ortaya konulan sorunlar tüm toplumu ilgilendirdigi için her yerde bireylerden özveri beklemek uygulanabilir bir yaklasim degildir. Buna ragmen bireylerin yanlis bilgilendirmelere kanmamasi bir bakima en büyük destek olarak sayilabilir” dedi.
Gelecekte halk sagligina yönelik karsilasabilecek en büyük tehditler
Ülkemizde artan obezite sorununa dikkat çeken Dr. Çetin, “Halkimizin, TÜIK verileri ile yüzde 20,2’sinin vücut agirligi sagligini tehdit edecek düzeyde yüksektir (obez). Bu oran ülkemizin Avrupa ülkelerinin hepsinden daha kötü oldugunu ortaya koymaktadir. Yine tütün ürünleri kullanimi açisindan da Avrupa ülkelerine kiyasla Bulgaristan’dan sonra ikinci sirayi almaktayiz. Ülkemizde halk sagligi sorunlari olarak bu kadar belirgin problemlere yönelmek ileride gelecek sorunlari irdelemekten daha önemli olabilir; fakat yine de son yillarda artan asi muhalifligi sorunu bizim de, Avrupa ülkelerinin çözdügü sorunlari çözemeden onlarin karsilastigi yeni sorunlarla da karsilasmaya baslayacagimizin göstergesidir” ifadelerine yer verdi.
Daha saglikli bir yasam sürmesi için yapilmasi gerekenler
Sagligin gelistirilmesinin halk sagligi konulari arasinda önemli bir baslik oldugunu vurgulayan Çetin; “Halk sagliginda daima en temel olan konulara deginmenin de esas oldugunu yine tekrarlamak gerekir. Yani bireysel olarak sagligi gelistirmek için öncelikle fiziksel aktivite ve diyet konularina deginilmelidir. Fiziksel aktivite için haftada en az 3 gün ve 30 dakika araliksiz tempolu yürüyüs, kalp-damar hastaliklarina karsi koruyucu etki göstermektedir. Ayni zamanda disarda yapilan yürüyüs D Vitamini olusumu için gerekli olup kemikleri güçlendirecektir. Diyet için öncelikle vücut agirligimiz fazla ise kaloriyi azaltmaya çalismaliyiz. Bilindigi üzere vücut agirliginin fazla olmasi hem kan basincini artirir, hem seker hastaligi riskini artirir, bunlarin sonucunda ve ayrica kolesterol artisi gibi diger nedenlerle kalp-damar hastaliklarinin riskini arttirir. Bunlarin disinda diyette, Akdeniz tipi bol lifli gidalar tüketmek ise hem bagirsak düzenimize faydali olacaktir, hem de kalin bagirsak kanserine karsi korunmamiza yardimci olacaktir. Bunun yaninda yemeklere tuz katilmasi davranisindan vazgeçilmesi özellikle ileri yas bireylerin kan basinçlarini kontrol altina almalarini saglayarak inme, kalp krizi gibi hastaliklardan korunmalarina yardimci olacaktir. Diyette bir diger dikkat edilmesi gereken husus süt ve süt ürünleri tüketiminin artirilmasi olmalidir; çünkü süt ve süt ürünleri içerdigi kalsiyum ile kemikleri güçlendirerek ileri yaslarda kemik erimesi gibi hastaliklara karsi korunmada yardimci olacaktir. Son olarak tütün tüketen bireylerin en azindan yaslari çok ilerlemeden bu aliskanliktan vazgeçmeleri, zorlanmalari halinde tütün biraktirma polikliniklerine basvurarak gerekli yardimlari almalarini hatirlatmakta fayda vardir. Unutulmamalidir ki tütün ürünlerinin birakilmasinda geç kalinmasi olusan hasarlardaki geri dönüsü yavaslatmaktadir” seklinde konustu.
Saglikli çocuk ve gençler yetistirmek için yapilmasi gerekenler
Günümüzde gençlerin de yüksek vücut agirligi ve hareketsizlik gibi sorunlar ile karsi karsiya kaldigini dile getiren Çetin, “Bunun temel nedenleri abur cubur olarak da bildigimiz hazir paketli yüksek kalorili gidalar ve fastfood restoranlari olarak nitelendirilen kuruluslardir. Çözüm ise bilinçli ailelerin çocuklarini ev yemeklerine ulasmalarini kolaylastirmalaridir. Bunun için yemeklerinin evden hazirlanmasi ve ileri yaslarda kendileri hazirlayabilmeleri için yemek pisirilmesinin ögretilmesi etkili olacaktir. Hareketsizlik sorunun en önemli nedenlerinden biri ise ekranli elektronik cihazlarin temel eglence kaynaklarindan biri olarak yayginlasmasidir. Bunun yerine de çocuklarin sportif hobiler edinilmesinin saglanmasi etkili olacaktir. Bir de çocuklara dis firçalama aliskanliklari kazandirilmasi mutlak önem tasimaktadir ve bu firçalama esnasinda florürlü dis macunlari tercih edilmelidir. Florür uygulamalari dis çürükleri ve dis kayiplarina karsi en basarili silahimiz olmasina ragmen yine belli gruplar tarafindan gelir elde etme amaci ile kötülenen, yanlis bilgilerden etkilenen bir saglik araci olmustur” dedi.
Saglik sorunu yasayanlarin ya da bilgi almak isteyenlerin saglik kuruluslarina çekinmeden basvurmalari isteginde bulunan Çetin, “Birçok saglik çalisani size hizmet vermekten mutluluk duymaktadir. Özellikle aile hekiminiz sizin en yakin saglik danismaninizdir ve tabi ki tüm hekimlerinizin tavsiyelerini ciddiyetle dinlemeniz ve hekimlerinizin önerisi olmadan tedavilerinizi degistirmemeniz sizin için en hayirlisi olacaktir. Ola ki aile hekiminiz ile anlasamamaniz durumunda devletimiz hekim degistirme hakkini da sizlere sunmaktadir; fakat lütfen saglik çalisanlariniz ile sevgi/saygi çerçevesini kirmamaya özen gösterelim. Unutmayalim ki olumlu bir iliski herkesin yararina olacaktir” diyerek açiklamalarini sonlandirdi.