Disisleri Bakani Fidan Açiklamasi 'Suriyelilerin Güvenli Bir Sekilde Ülkelerine Dönmesi Gerekiyor'

Disisleri Bakani Hakan Fidan, “Milyonlarca Suriyelinin yaridan fazlasi su anda ülke disinda. Bunlarin güvenli bir sekilde ülkelerine dönmesi gerekiyor” dedi.

Bakan Fidan, Israil’in Gazze’ye saldirilari ve ateskes müzakereleri basta olmak üzere Türkiye’nin Suriye ve Irak ile iliskilerinin yani sira, Orta Dogu’daki gelismelere dair Birlesik Arap Emirlikleri (BAE) merkezli Sky News Arabia televizyon kanalina mülakat verdi.

“Dünyada Gazze halkinin yaralarini sarmak için muazzam bir seferberlik var”

Gazze’de ateskes saglanmasi için yürütülen diplomasi trafiginde Türkiye’nin hangi asamada oldugu sorusuna Bakan Fidan, “Bütün insanlik kurallarinin ayak altina alindigi bir soykirimi canli yayinda maalesef bütün insanlik izliyor. Bunu durdurmak için yogun bir çaba var. Dünyada Gazze halkinin yaralarini sarmak için muazzam bir seferberlik var ve Filistin Devleti’nin taninmasi için muazzam bir seferberlik var. Bütün bunlarin hepsi ayni anda oluyor. Türkiye olarak bütün taraflara elimizden gelen destegi ateskes konusunda vermeye çalisiyoruz. Hamas’la da bu konuda temaslarimiz var, konusuyoruz. Hem istihbaratimiz hem bakanligimiz yogun bir diplomasi trafigi içerisinde. Bir an önce amacimiz bu savasin, bu katliamin durmasi. Bunun için ugrasiyoruz” cevabini verdi.

Gazze’de yasanan çatismanin sona ermesinde engelin Netanyahu’nun politik amaçlari oldugunu aktaran Bakan Fidan, Filistin tarafinin anlasma hükümlerini kabul etmede çok büyük adimlar attigini kaydetti.

Hamas liderlerinin Doha’dan kovulmasi iddialarinin gerçegi yansitmadigini belirten Bakan Fidan, konunun gündeme gelmesiyle Türkiye’nin muhtemel ev sahipligi yapmasi sorusu üzerine su cevabi verdi:

“Türkiye, Hamas’i bir siyasi parti olarak taniyor. Filistin’in bütün siyasi partilerini tanidigimiz için, Filistin Devleti’nin çatisi altinda bulunan bütün Filistin partilerini tanidigimiz gibi Hamas’i da siyasi parti olarak taniyoruz. Filistin direnisinin Israil’le olan askeri kavgasi, mücadelesi baska bir boyut ama su anda Doha’dan çikmalari söz konusu degil.”

“Türkiye de dahil baska ülkeler Filistin Devleti’nin ve baris anlasmasinin ayakta kalmasi için elini tasin altina koymaya haziriz”

Iki devletli çözüm konusunda anlasma olmasi halinde Türkiye’nin garantörlük mekanizmasini öne sürdügünü hatirlatan Fidan, “Iki devletli çözümün muarizlari, yani ona karsi çikanlarin söyledikleri hep su oluyor; ’Peki bu nasil uygulanacak? Israil’in güvenligi nasil olacak?’ Evet, Filistinlilere de devlet verilirse biz diger Islam ülkeleriyle konustuk, baska ülkelerle de konustuk, Türkiye de dahil baska ülkeler bu devletin ve baris anlasmasinin ayakta kalmasi için elini tasin altina koymaya haziriz. Bunda bir sikintimiz yok” diye konustu.



“Arap ülkeleriyle ittifak kurarak bölgedeki güvenlik sorununu kökünden çözecek bir perspektifimiz var”

Arap ülkeleri ile iliskilerin mükemmel bir düzeye ulastigini kaydeden Bakan Fidan, “Türkiye olarak hem iliskilerimizi çok ileri düzeye tasimak hem de güvenlik krizleri basta olmak üzere baska türden krizler yasamamak için çalisiyoruz çünkü yakin tarihten çikan çok ders var. Bakin, Irak’ta isgal oldu, Suriye’de iç savas çikti. Yemen’de olan olaylari biliyorsunuz. Su anda Gazze ve bölgedeki bütün ülkeler diken üstünde. Herkesin bir güvenlik ihtiyaci var. Herkesin kalkinma yolunda attigi adimlar var. Bizim bu güvenlik ihtiyacina yönelik Türkiye olarak özellikle Arap ülkeleriyle ittifak kurarak bölgedeki güvenlik sorununu kökünden çözecek bir perspektifimiz var" degerlendirmesinde bulundu.

“Suriyelilerin güvenli bir sekilde ülkelerine dönmesi gerekiyor”

Türkiye’nin bölgedeki kardes ve dost ülkelerle normallesme süreçleri gibi Suriye’yle de belli noktalarda adimlarin atilmasinin istendigini dile getiren Bakan Fidan, su ifadeleri kullandi:

“Cumhurbaskanimiz bu konuda en üst düzeyde zaten politika ilanini yapti. Biz aramizdaki mevcut sorunlari çözmek için her türlü diyalogu, Cumhurbaskanligi dahil olmak üzere her türlü seviyede yapmaya haziriz. Bu, çok kiymetli ve önemli bir çagridir. Çünkü sorunlari çözmek için bir araya gelmeye ve konusmaya ihtiyaç var. Bizim 2017’den itibaren çesitli kanallarla yürüttügümüz görüsmeler oldu, çoklu ortamlar oldu ve bu ortamlarda yapilan tartismalar var ve bunlarin faydasini da gördügümüz anlar oldu. Ilk olarak, su anda bakin son 6-7 yildir Suriye’de, Suriye muhalefetiyle rejimi arasinda bir çatisma yok. Ikincisi, Suriye’den daha fazla mülteci halihazirda bölge ülkelerine ve dünyaya gitmiyor. Suriye rejiminin bu süreç içerisinde altyapi sorunlarini, ekonomi sorunlarini gidermek için, bazi siyasi sorunlarini gidermek için bir imkâni oldu. Savas yok çünkü ortalikta. Tabii bu geçici durumu daha kalici bir hâle dönüstürmemiz lazim. Çünkü biliyorsunuz Suriye’den bölge ülkelerine gitmek zorunda kalmis hayatlarindan endise eden milyonlarca insan var. Ürdün’e gittiler, Lübnan’a gittiler, Körfez ülkelerine gittiler, 1 milyon mülteci Avrupa’ya gitti, birkaç milyonu Türkiye’ye geldi. Milyonlarca Suriyelinin yaridan fazlasi su anda ülke disinda. Bunlarin güvenli bir sekilde ülkelerine dönmesi gerekiyor. Ikincisi, terörizm konusunun Suriye’den temizlenmesi gerekiyor. Özellikle PKK’nin isgal ettigi Arap topraklari var büyük ölçüde, ele geçirdigi petrol tesisleri var. Suriye halkinin kaynaklarini gasp eden bir örgüt var. Yani bununla savasip, bunun elindeki petrolü, enerji kaynaklarini alip Suriye halkina geri vermemiz gerekiyor. Çünkü bu insanlar kazandiklari parayla, çaldiklari servetle hem Suriye halkina karsi hem Türk devletine karsi muazzam bir savas içerisinde.”

Bakan Fidan, Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan ile Esad’in görüsmesine iliskin, “Cumhurbaskanimiz böyle bir teklifte bulundu, yani bizler de bu konuyla ilgili çalisiyoruz. Simdi bir sey söylemek için erken ama çalisiyorum” seklinde konustu.



“PKK, Irak’in bir milli güvenlik sorunu oldu”

Ankara ve Bagdat’in ortak perspektifinin terörü ortadan kaldirmak oldugunu vurgulayan Bakan Fidan, “Türkiye olarak sürekli Irak’ta hem siyasal istikrarin hem can güvenliginin saglanmasi için yapici katkida bulunduk. Simdi PKK, 20 yildir Irak’taki bu karisikliktan istifade eden baslica aktörlerden biri. PKK’nin amaci Irak’ta üslenerek Türkiye’deki istikrari bozmak, Türkiye’yi isgal etmekti. Fakat ne oldu? Türkiye’de bir sey yapamadi, simdi Irak’i isgal ediyor. Irak’ta Kürt bölgesinde yaklasik üçte birlik bir bölümü isgal etmis durumda. Sincar’i isgal etmis durumda, Kerkük’te PKK varligi var, Süleymaniye’de PKK varligi var, Kandil’de PKK varligi var. Simdi PKK, Irak’in her yerini kanser hücresi gibi sariyor. Bu bizim sorunumuz olmaktan çikip Irak’in bir milli güvenlik sorunu oldu. Biz Sudani’yle oturup konustugumuz zaman hep sunu diyoruz; biz Irak’in kalkinmasina yönelik politikalari önceliyoruz ve Irak’ta özellikle Kalkinma Yolu’nu, ki çok önemli bir proje. Irak ilk defa pozitif ajandayla gündeme geliyor. Ve Sudani’yi de destekliyoruz, oradaki partileri de tebrik ediyoruz. Bu konuyu da sonuna kadar destekliyoruz. Cumhurbaskanimiz oraya gittiginde 27 tane anlasmaya imza atti. Biz Irak’in pozitif gündemle bir araya gelmesini istiyoruz ama düsünün kalkinma

projesini, Basra Körfezi’nden baslayacak Irak’i geçecek, Türkiye’ye gelecek ve Avrupa’ya gidecek. Birlesik Arap Emirlikleri imza sahibi, Katar imza sahibi, baska ülkeler de düsünüyorlar. Türkiye imza sahibi, Irak imza sahibi. Simdi bu bölgeye bizim yatirimci getirmemiz için güvenligin olmasi lazim. Simdi kontrolsüz terörist gruplar olursa, PKK gibi silahli unsurlar belli yerleri isgal etmis, buraya yatirimci getiremezsiniz. Irak hükümetiyle biz bu konuda perspektif birligi içerisindeyiz. Yani bölgenin silahtan arindirilmis, teröristlerden arindirilmis, çatismadan arindirilmis bir yer olmasi lazim. DEAS de olsa bunlar yok edilmeli, PKK da olsa bunlar yok edilmelidir. Artik Irak halkinin çektigi sikintilar yeter. Yani Irak yatirima, temel hizmetlere büyük ihtiyaci var ve Sudani hükümeti bunu yapmaya çalisiyor. Biz de onlarla beraber bunu gerçeklestirmeye çalisiyoruz. Bunun sartlarindan biri de terörü ortadan kaldirmak” dedi.

Türkiye ve Misir iliskilerini degerlendiren Fidan, Misir Cumhurbaskani Sisi’nin Ankara ziyareti öncesinde agustos ayinda Kahire’ye resmi ziyarette bulunacagini belirterek, “Hazirliklarimiz iyi gidiyor, yani hazirliklari tamamlamak üzere. Benim agustos ayi basinda insallah Kahire’ye bir ziyaretim olacak. Orada Misirli yeni meslektasimizla bir araya gelip, iki lider arasinda olacak toplantinin hazirliklarini yapacagiz. Biliyorsunuz Cumhurbaskanimiz Kahire’ye gitmisti, simdi Sisi’yi de Ankara’da agirlayacagiz” ifadelerine yer verdi.

“Hafter’le temasimiz var”

Libya’nin dogusuyla iliskilerin olumlu ilerledigini aktaran Bakan Fidan, “Biz hem dogunun, hem batinin birlesip bir bütünlesik, bagimsiz, egemen bir Libya devletinin tekrar hayata geçmesini arzuluyoruz. Bu noktada batiyla zaten iliskilerimiz var, doguyla da iliskilerimizi ilerletiyoruz. Doguda Meclis Baskani Akile Salih birkaç defa ülkemize geldiler. Hafter’le temasimiz var, ogullariyla görüsüyoruz. Doguda baskonsoloslugumuzu açtik su anda, hizmete geçiriyoruz. Yani her türlü iliski devam ediyor ama biz bu iliskimizi, doguyla batiyi bir araya getirmede nasil kullanabiliriz su anda ona bakiyoruz” seklinde konustu.

Kaynak: İHA