Hollanda'da Gördü, Memleketinde Fabrikasini Kurdu

Hollanda’da fabrikada çalisan arkadasini ziyarete giden ve burada gördügü tel örgü makinesine ilgi duyan Mustafa Degirmenci, ilk ise basladigi makineyi Erzincan’da 2 bin 500 dolara yaptirarak evinin altinda faaliyete basladigini belirterek zamanla islerinin epey arttigindan zaman zaman siparislere yetisemedigini söyledi.



Yaklasik 26 yildan beri tel örgü isini yapan Erol Degirmenci, babasinin Hollanda’da gördügü makineyi tarif üzerine Türkiye’de yaptirdigini kaydederek, "Tel isiyle ugrasiyoruz en uzun tel örgü imalatini yapiyoruz. Babam 40 yil önce Hollanda’da çalisirken orada fabrikasini gördü. Daha sonra da Trabzon’a dönerek orada gördügü makineyi tarifle beraber yaptirdi. Sonrasinda yavas yavas biz çalismaya basladik ve isimizi büyüttük. Makineyle ilgili hiç bir sey bilmiyorduk deneme, yanilma sistemiyle ögrendik. Ben de bu isi 26 yildir yapiyorum. Bu isi Trabzon’da yapan yok. Trabzon disinda Samsun’da, Ankara’da var; bölgemizde tek biz yapiyoruz diyebiliriz" dedi.



"Genelde hali sahalar daha yogunlukta"

Genelde hali saha, site çevresi gibi islerde siparis aldiklarini belirten Degirmenci, "Genelde hali sahalar site çevresi bahçe çevirme islerimiz daha yogun. Bazen Trabzon disina bile gittigimiz oluyor; Rize’ye, Kars’a Samsun’a kadar gidiyoruz. Çocuklarla hep beraber bu isi yapiyoruz. Isinizi sevdikten sonra her sey kolay. Babam Hollanda’da fabrikada çalisan arkadasini ziyarete gidiyor. Makineleri orada gördü, Trabzon’a geldikten sonra ’böyle bir makine yaptirabilir miyim’ diye tornaciya makineyi tarif ediyor. Makine yapildiktan sonra evimizin altinda küçük bir yer vardi, orada ese dosta arkadaslara yapmaya basladi.

Daha sonra devam ederek bugünkü duruma geldik. Bu ise baslarken 30 yaslarinda idim, tam isimi buldum severek yapiyorum. Insallah çocuklarim da bu isi devam ettirecek” diye konustu.

Tel örgü makinesini Erzincan’da tarif üzerine yaptirdigini ifade eden Mustafa Degirmenci, “1964 yilinca Hollanda’ya gittim. Orada çalisirken fabrikada tel örgü makinesini gördüm. Bunu Türkiye’ye ilk ben getirdim. Bulus islerine merakliyim. Tel fabrikasinda usta çalisiyordu baktim güzel tel. Usta bana ’hosuna gitti mi’ dedi, ben de ’memnunum’ dedim. ’Ögrenmek istiyor musun’ dedi, ben de evet dedim. Kendisine ’makinenin ebadini motor gücünü yaz ver’ dedim. Daha sonra makinenin patentinin Erzincan’a geldigini duydum. Erzincan’a gittim. Sanayide makineyi yapan adami buldum. Bana ilk kullandigim makineyi 2 bin 500 dolara yapti. Daha sonra evimizin altina makineyi kurduk, çalistirmaya basladik. Makine faaliyete geçtikten bir müddet sonra müsterimiz epeyce artti, hatta zaman zaman siparisleri yetistiremedigimiz de oldu" dedi.