Keneden Korunmak Için Günlük Vücut Kontrolü Yapmali

Ates, cilt içi ve diger alanlarda kanama gibi bulgulara neden olan kene kaynakli Kirim-Kongo kanamali atesi (KKKA) vakalari, Nisan ve Mayis ayinda artis gösterdi. Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi Parazitoloji Anabilim Dali Ögretim Üyesi, Keneler ve Kene Kaynakli Hastaliklar Arastirma Laboratuvari Sorumlusu Doç. Dr. Ömer Orkun, IHA muhabirine yaptigi açiklamada, Kirim-Kongo kanamali atese neden olan kenelerden korunma yöntemlerini açikladi.



“Kene atlamaz, siçramaz”

Kenenin özelliklerini anlatan Doç. Dr. Orkun, “Bu avci karakterli bir kene olup insanlara yerden yürüyerek geliyor. Bu kene atlamaz, ziplamaz ve siçramaz. Bu kene otlara ve agaçlara tirmanmaz. Agaçlardan da düsmez. Bunun asil geldigi yer, yerlerden yürüyerek geliyor” ifadesini kullandi.

“Avina dogru yürüyerek gidiyor”

Tarim yapan vatandaslari da uyaran Orkun, “Tarimsal faaliyetlerin oldugu tarim alanlarinin etraflarinda daha yogun görüyoruz. Toprakta, tasin ve yapragin altinda saklaniyor. Hedef canli grubu, bu insan, sigir, koyun ve keçi olabilir, oradan geçene kadar bekliyor. Oradan geçerken bir takim çok kompleks algaçlariyla algiliyor. Tabiri caizse avina dogru yürüyerek gidiyor” diye konustu.



“Insanlari onlarca metre takip edebilir”

Türkiye’de Kirim Kongo Kanamali atesin vektörü olan kene türünün çok hizli hareket ettigini ifade eden Orkun, “Hatta dünyada karsilasabilecegimiz en hizli ve en uzun yol kat edebilen, yürüyerek veya da kosarak yol kat eden bir türdür. Insanlari onlarca metre takip edebilir. Kene tutulmasinin gördügümüz yerlerde çok karsimiza çikan bir durumdur. Yakaliyor ve ilk tercihen en çok girdigi yer paçanin içerisinden geliyor ve açik olursa deriye ulasmaya çalisiyor” seklinde konustu.



Doç. Dr. Orkun, Türkiye’de kenenin olmadigi hiçbir yerin olmadigi belirterek, tarim arazisinde vakit geçiren vatandaslarin ciddi risk altinda oldugunu da kaydetti.



“Keneden korunmak için günlük vücut kontrolü yapmali

Birtakim alinacak önlemler ile vatandaslarin keneden korunmasinin mümkün oldugunu söyleyen Orkun, söyle konustu:

“Ilk 24 saatten 48-72 saate kadar ulasan sürelere ihtiyaç var. Günlük vücut kontrolleri ve kene görüldügünde derhal çikartilmasi esastir. Eger siz keneyi bir an önce vücuttan uzaklastirirsaniz kene enfekte dahi olsa henüz size ekolojik ajani, yani iç organizmayi ve mikroplari vermeden siz çok kolaylikla kurtulabilirsiniz.”

“Çivi söker gibi çikarabilirsiniz”

Kenenin vücuttan çikarilmasinin profesyonellik isteyen bir durum olmadigina dikkati çeken Orkun, sunlari kaydetti:

“Keneyi çok kolaylikla bir cimbiz yardimiyla veya onlari bulamazsiniz eldiven, yaprak ve naylon ile tutup çikarabilirsiniz. Çivi söker gibi çok kolay. Patlatmamak burada esastir. Çünkü bazen patlattiginizda elinizdeki yarik ve çatlaklarda mikrobiyolojik ajanlarin girmesi de mümkün olabiliyor. Ama keneden bir an önce kurtulmaniz sizin için esas.”