Cumhurbaskani Erdogan'dan Yeni Anayasa Vurgusu

Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, “Mevcut anayasanin yeni Türkiye’yi tasimasi mümkün degil. 85 milyon olarak yeni yüzyilda, yeni anayasa ülküsünü gerçege dönüstürmemiz gerektigine inaniyorum.Türk demokrasisi, yeni ve sivil bir anayasayi ülkemize kazandirarak darbe gelenegi ile hesaplasmasini tamamlamalidir” dedi. Erdogan ayrica, Iran için 1 günlük milli yas ilan edildigini açikladi.

Cumhurbaskani Erdogan'dan Yeni Anayasa Vurgusu
Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, Kabine Toplantisi sonrasi Millete Seslenis konusmasini gerçeklestirdi. 19 Mayis Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayrami’ni kutlayan Erdogan, Milli Mücadele’de sehit düsenler basta olmak üzere yaklasik bin yildir vatan topraklarinin müdafaasi ve muhafazasi ugrunda can veren bütün kahramanlara rahmet diledi. Hayatta olan gazilere saglik ve afiyet temennisinde bulunan Erdogan, istikbalin teminati gençler için gece gündüz demeden kosturduklarini belirterek, son Kabine toplantisindan bu yana gerçeklestirdikleri çalisma takvimlerinin yogun oldugunu ifade etti.

Komsu ülkelerden hükümet ve devlet baskanlarini Türkiye’de agirladiklarini hatirlatan Erdogan, Kuveyt Emiri Mesal el-Ahmed el-Cabir es-Sabah’in ziyareti ile iki ülke arasindaki diplomatik iliskilerin tesisinin 60. yil dönümünün manasina uygun sekilde idrak edildigini söyledi.

Erdogan, es-Sabah’in Arap dünyasindan sonra ilk ziyaretini Türkiye’ye yapmasinin iki ülke iliskilerine verilen önemi gösterdigini kaydetti.

Cumhurbaskani Erdogan, imzalanan 6 yeni anlasma ile Kuveyt ile isbirligini bir adim öteye tasidiklarini, ticaret hacmini 5 milyar dolara çikarmak istediklerini hatirlatti.

Azerbaycan Basbakani Ali Asadov’u kabulüne de deginen Erdogan, tek millet iki devlet siariyla hareket edilen Azerbaycan’a Türkiye’nin destegini ifade ettiklerini, Azerbaycanlilarin Kahramanmaras’ta insa ettirdigi deprem konutlarinin yapiminin devam ettigini aktardi. Erdogan, bu konutlara iki ülke arasindaki sarsilmaz kardeslik baginin bir sembolü olarak baktiklarini dile getirdi. Azerbaycan’in Karabag zaferi sonrasinda Ermenistan’la yürüttügü baris görüsmelerini yakindan takip ettiklerini ifade eden Cumhurbaskani Erdogan, son olarak 30 yildir isgal altinda bulunan 4 köyün Azerbaycan’a iadesi konusunda mutabakata varilmasini memnuniyetle karsiladiklarini söyledi.

Güney Kafkasya’da yakalanan tarihi firsatin ziyan edilmemesi gerektigini kaydeden Cumhurbaskani Erdogan, "Azerbaycanli kardeslerimiz, baris isteyen taraf olduklarini bugüne kadar defalarca gösterdiler. Ayni uzlasmaci tavri Ermenistan yönetiminden de bekliyoruz. Bölgemizin istikrarsizligindan beslenen yabanci güçlerin kiskirtmalarina prim verilmemeli, oyunlarina gelinmemelidir” dedi.

Türkiye olarak kalici barisa ulasilmasi için her türlü çabayi göstereceklerini vurgulayan Erdogan, Danistay’in 156. kurulus yil dönümünde Danistay mensuplari ve idari yargi camiasiyla bir araya geldiklerini belirterek, ”Adliyenin kapisini adaletin kapisi haline dönüstürmek için son 21 yilda pek çok adim attik. Hükümetlerimiz döneminde milletimizin takdiriyle gerçeklestirilen anayasa degisiklikleri, mevcut Anayasa’nin artik kangrene dönüsmüs sorunlarini giderdi. Yamali bohçaya dönüsen 1982 Anayasasi’yla agir aksak bugünlere kadar gelebildik. Cumhuriyetimizin 100. yil dönümünü üzülerek ifade ediyorum, darbe anayasasiyla karsiladik ve geçirdik. Bunu, Türk siyaseti adina bir eksiklik olarak gördügümü daha önce de dile getirdim. Ne yaparsak yapalim, Anayasa’ya darbecilerin zerk ettigi vesayetçi ruhu ortadan kaldiramadik. Karsimizda insicami bozulmus, bütünlügü kaybolmus, ileri demokrasi ve radikal vesayetin izlerini ayni anda tasiyan bir anayasa bulunuyor. Bu hakikati sadece biz degil, hukukçular da sik sik ifade ediyor” degerlendirmesini yapti.

Gelinen asamada mevcut Anayasa’nin yeni Türkiye’yi tasimasinin mümkün olmadiginin altini çizen Cumhurbaskani Erdogan, ”Muhalif, muvafik, fark etmeksizin 85 milyon olarak yeni yüzyilda yeni anayasa ülküsünü gerçege dönüstürmemiz gerektigine inaniyorum. Biz bunu kendimiz için istemiyoruz. Türkiye’nin buna ihtiyaci var, milletimizin buna ihtiyaci var. Gelecek nesiller özgürlükçü bir anayasayla yönetilmeyi hak etmektedir. Siyaset kurumu, sivil anayasa yapabilecek kudrete, toplumsal teslimiyete ve temsiliyete, olgunluga sahiptir. Türk demokrasisi yeni ve sivil bir anayasayi ülkemize kazandirarak darbe gelenegiyle hesaplasmasini tamamlamalidir” açiklamasini yapti.

Danistay programi ve ardindan Meclis grup toplantilarinda yeni anayasaya dair perspektiflerini ortaya koyduklarini ifade eden Cumhurbaskani Erdogan, yeni anayasanin sadece siyasetin konusu da olmadigini kaydetti.

Sivil toplumun, akademinin, barolarin, gazetecilerin ve darbelerin magdur ettigi tüm kesimlerin de süreci sahiplenmesini arzu ettiklerini söyleyen Cumhurbaskani Erdogan, ”Ülkemizin ve milletimizin müreffeh gelecegi için konunun takipçisi olmaya devam edecegiz” dedi.



”Bayraktar Akinci TIHA, Iranli kardeslerimizin talebi üzerine arama kurtarma çalismalarinda aktif görev üstlendi”

Türkiye’nin 2002’de yüzde 80 oraninda disa bagimliyken, bugün savunma ihtiyaçlarinin neredeyse tamamini yerli ve milli imkanlarla karsiladigini söyleyen Erdogan, Türkiye’nin dost ve kardes ülkelerin taleplerini de tedarik etmeye basladiginin altini çizdi. 10 sene önce 1,2 milyar dolar olan savunma ihracatinin 4,5 kat artisla 2023 yilinda 5,5 milyar dolara yükseldigini, geçen sene 185 ülkeye 230 çesit savunma sanayi ürünü ihraç edildigini bildiren Erdogan, “TB2, Akinci, Anka ve Aksungur silahli insansiz hava araçlarimiz ile SIHA teknolojisinde dünyada ilk üç ülke arasindayiz. Su an Afrika’dan Avrupa’ya 50’den fazla ülke Türk sirketlerinin ürettigi insansiz hava araçlarini kullaniyor. Insansiz hava araçlari sadece askeri alanda degil, tabii afetlerde, arama kurtarma faaliyetlerinde de kritik rol oynuyor. Manavgat’taki orman yanginindan 6 Subat depremlerine kadar pek çok afette IHA’larin ne kadar büyük bir imkan oldugunu bizzat tecrübe ettik” dedi.

Iran Cumhurbaskani Reisi ve beraberindeki heyetin vefat ettigi helikopter kazasinda IHA’larin öneminin bir kez daha ortaya çiktigini söyleyen Erdogan, ”Bayraktar Akinci TIHA, Iranli kardeslerimizin talebi üzerine arama kurtarma çalismalarinda aktif görev üstlendi” diye konustu.

Akinci’nin zorlu hava sartlarina ragmen bölgede 7,5 saat arama tarama faaliyeti yaparak toplam 2 bin 100 kilometrelik uçus gerçeklestirdigini ifade eden Erdogan, "Görevini basariyla tamamladiktan sonra da ülkemize döndü” diye konustu.

Savunma sanayiinin Türkiye’deki belli çevreler tarafindan sik sik hedefe konuldugunu belirten Erdogan, tüm itibar suikastlerine ragmen özveriyle çalisan savunma sirketlerine tesekkürlerini ileterek, bugün savunma sanayiinde 3 bin 500’den fazla firmanin 80 bini askin personeliyle Türkiye için çalismaya devam ettigini bildirdi.

7-18 Mayis tarihleri arasinda icra edilen Deniz Kurdu-2 Tatbikati’nda Türkiye’nin savunma kabiliyetini bir kez daha izleme firsati bulduklarini aktaran Erdogan, ”Silahli Kuvvetlerimiz karada, denizde ve havada vatanimizin güvenliginin teminati olmayi sürdürüyor. Donanmamiz, mavi vatanin savunmasinin yani sira dünya denizlerinde bayragimizi dalgalandirarak küresel baris ve istikrara da katki sunuyor. Tatbikatin planlanmasi ve icrasinda emegi geçen tüm komutanlarimizi ve askerlerimizi tebrik ediyorum. Rabbim, Mehmetçiklerimizi her zaman ve her yerde muhafaza ve muzaffer eylesin diyorum” diye konustu.



“Üçüncü taraflarin müdahalesine gerek duymadan komsuluk hukuku çerçevesinde Yunanistan’la temaslarimizin artmasindan memnunuz"

Yunanistan Basbakani Miçotakis’in Türkiye’ye yaptigi resmi ziyaretin iliskilerde yeni sayfa açma iradesinin en son göstergesi oldugunu kaydeden Erdogan, sunlari söyledi:

“Üçüncü taraflarin müdahalesine gerek duymadan komsuluk hukuku çerçevesinde Yunanistan’la temaslarimizin artmasindan memnunuz. Elbette birkaç görüsmeyle her sorunu çözecek degiliz. Ama ortak menfaat oldugu hususlarda uzlasma zemini aramaktan da imtina etmeyecegiz. Bunun sabir ve dirayet gerektiren bir süreç oldugunun bilincindeyiz. Sayin Miçitakis’isin de bizimle ayni hissiyati paylastigini görüyoruz. Risklerin farkinda olarak insallah süreci kararlilikla ilerletecegiz. Yunanistan’la kisa sürede katettigimiz mesafe bölgemizdeki diger ülkeler için de örnek teskil etmelidir. Türkiye uzatilan hiçbir eli havada birakmaz, birakmayacaktir. Karsilikli saygi ve anlayis temelinde çözülemeyecek hiçbir sorun yoktur. Bir diger komsumuz Gürcistan’la is birligimizi gelistirme irademizi de sayin basbakanin ve heyetinin ziyaretinde bir kez daha ortaya koyduk. Organize suç ve FETÖ’yle mücadelede Gürcistan’in bundan sonra daha fazla destegini almayi ümit ediyoruz. Sayin basbakanin da bizimle hemfikir oldugunu görmek bizim için son derece anlamliydi.”

"Ziraat Bankamizin tarim sektörüne saglayacagi yeni kredi tutarlarinin hayirli olmasini diliyorum"

15 Mayis Dünya Çiftçiler Günü’nde Ankara’da ziraat odalari ve kooperatiflerin temsilcileriyle bir araya geldiklerini hatirlatan Erdogan, ertesi gün 80’inci genel kurulu münasebetiyle Türkiye Odalar ve Borsalar Birligi üyeleriyle bir arada olduklarini söyledi.

Erdogan, ”21. yüzyilin ahileri olan kardeslerime Türkiye ekonomisine yaptiklari katkilar için tesekkür ediyorum. Cuma günü açikladigimiz Ziraat Bankamizin tarim sektörüne saglayacagi yeni kredi tutarlarinin hayirli olmasini diliyorum. Kim ne derse desin biz çiftçimizin, üreticimizin alin teriyle topraklarimizi bereketlendiren tarim emekçilerimizin yaninda olmayi sürdürecegiz” dedi.



"Nüfus, millet olarak en büyük gücümüzdür ve bunu korumak zorundayiz"

Ailenin önemine ve aileyi tehdit eden unsurlara deginen Cumhurbaskani Erdogan, ”Ne mutlu bizlere ki aileye deger veren, aile yasantisini önemseyen, aileyi mukaddes sayan bir kültüre, böyle bir köklü gelenege sahibiz. Inancimizin aileye atfettigi önem, anayasamizin 41. maddesinde de yerini almistir. Aile, Türk toplumunun temelidir tespitini yapan anayasamiz devletin aileyi koruma görevlerini tek tek siralamistir. Alkol, içki, uyusturucu gibi dogrudan insan sagligini ve aileyi tehdit eden belalarla mücadeleden anne ve çocuklarin korunmasina kadar genis bir yelpazede devletin sorumluluklari ayrintili bir sekilde ifade edilmistir. Ailelerimizin, aile yapimizin, aile degerlerimizin muhafazasi bizim için vazgeçilmezdir. Aile, kültür emperyalizmine karsi en saglam kalemizdir. Fakat son yillarda aileye yönelik tehditlerin giderek arttigini müsahede ediyoruz. Kitle iletisim araçlarinin ailevi degerleri gözardi eden yayinlari, ahlaki ve kültürel yozlasma sürecini beraberinde getiriyor. Küresellesmeyle birlikte çesitlenen arizi durumlar, toplumun çekirdegi olan aileyi pek çok riskle yüz yüze birakiyor. Dünyanin birçok bölgesinde artik toplumlar yaslaniyor. Yalniz yasamayi tercih eden birey sayisi ve bosanma oranlari artarken, evlilik oranlari, buna bagli olarak hane basina düsen çocuk sayisi azaliyor. Çocuk sahibi olmak, aileler için sürekli ertelenen bir durum haline geldi. Evlilikler ve dogurganlik hizi azalirken, tek ebeveynli ya da parçalanmis ailelerin sayisi günden güne çogaliyor. Aile sicakligi tatmak, ailenin koruyucu semsiyesi altinda büyümek daha da zorlasiyor. Bu küresel trendden maalesef biz de olumsuz etkileniyoruz. Bunu geçtigimiz hafta açiklanan TÜIK verilerinde bir kez daha gördük. Türkiye Istatistik Kurumunun 2023 yili dogum istatistikleri endise vericidir. Buna göre 2001 yilinda 2,38 olan dogurganlik hizi 2023 yilinda 1,51’e gerilemistir” diye konustu.

Türkiye’de nüfusun kendini yenileme esigi olan 2,1 seviyesinin altinda olundugunu söyleyen Erdogan, ”Bunu açik söylüyorum. Türkiye açisindan varolussal bir tehdittir, bir felakettir. Mevcut durum ülkemiz için tolere edilebilir olmaktan çikmistir. Biz bu tabloyu gördügümüz için biliyorsunuz sürekli 3 çocuk tavsiyesinde bulunuyoruz. Tavsiyemiz pek çok kez elestiriye ugradi. Maalesef zaman öngörülerimizde bizi hakli çikardi. En az 3 çocuk çagrimizin önemi bugün daha iyi anlasiliyor. Sunu bir defa idrak etmemiz gerekiyor. Nüfus, millet olarak en büyük gücümüzdür ve bunu korumak zorundayiz. Önümüzdeki dönemde insallah bu konuda daha kararli olacagiz. Sadece bosanma ve evlilikten uzaklasma degil, küresel cinsiyetsizlestirme projeleri de aileyi tehdit ediyor. Çok uluslu sirketler, kurumlar ve belli basli devletler cinsiyetsizlestirme projelerini alenen destekliyor. Bu akimlari fonlayanlarin amacinin hak ve özgürlük olmadigini biliyoruz. Sapkin akimlarin mesrulastirilmasina itiraz etmenin siyasi ve ekonomik maliyeti giderek yükseliyor. Küresel dayatmanin en bariz oldugu alanlarin basinda cinsiyetsizlestirme politikalari geliyor. Bunun dünyada nasil vahim boyutlara ulastigina önceki hafta düzenlenen Eurovision yarismasinda bir kez daha sahit olduk. Özgürlük maskesi altinda rol model olarak gençlere takdim edilen tuhaf tiplerin toplumsal yozlasmanin Truva atlari oldugu açiktir. Bu tür uluslararasi etkinliklerde giyimiyle, tavriyla, sözleriyle normal bir insana rastlamak neredeyse imkansiz hale geldi” degerlendirmesini yapti.

"Belediyelerin görevi kamusal alanda içkiyi özendirici isler yapmak degil, insanlari alkol belasindan uzak tutmaya çalismak olmalidir"

Bunun bilinçli bir politika oldugunun artik herkes tarafindan kabul edildigini aktaran Erdogan, Türkiye’yi son 12 yildir bu kepazelikten uzakta tutarak ne kadar isabetli bir karar verdigimizi daha iyi kavriyoruz. Biz ayni çizgide kalmaya devam edecegiz. Burada dikkatlerimizden kaçmayan bir hususu da dile getirmek isterim. Ülkemizde 31 Mart seçimleriyle el degistiren bazi yerel yönetimlerin ilk icraatlarindan biri görüyoruz ki içki tüketimin yayginlastirilmasi oluyor. Milletin onca derdi, beklentisi ve talebi varken bu politikalari düsündürücü oldugu kadar kaygi verici buluyorum. Kimse kusura bakmasin belediyelerin görevi kamusal alanda içkiyi özendirici isler yapmak, gazetecileri özel uçaklar tutup sarap festivallerine götürmek degil, insanlari alkol belasindan uzak tutmaya çalismak olmalidir. Biz bunlarin hiçbirini masum adimlar olarak degerlendirmiyoruz. Aile müessesesiyle bireyin ruh ve vücut sagligini tehdit eden her türlü politikanin karsisindayiz. Nesli ifsat edici girisimlere de müsamahayla yaklasmayacagiz. Güçlü aile yapisinin tesisi için üzerimize düsen her görevi sorumluluk bilinciyle adim adim, fert fert planlayarak çalismalarimizi sürdürüyoruz. 15 Mayis Uluslararasi Aile Günü vesilesiyle yayinladigimiz ailenin korunmasi ve güçlendirilmesi vizyon belgesi ve eylem plani bu hassasiyetimizin yeni bir sembolüdür” dedi.



"Insallah 2025 yilinin son aylarina dogru bütün hak sahiplerine konut ve is yerlerini teslim etmis olacagiz"

Vizyon Belgesi ve Eylem Plani’nin hazirlik sürecinde tüm paydaslarin katkisini almaya gayret ettiklerini söyleyen Erdogan, ” Eylem planimizda bes stratejik amaç belirledik. Bu stratejik hedeflere ulasmak için eylem planinda yer alan 100 faaliyetin yakindan takipçisi olacagiz” diye konustu.

Vizyon Belgesi ve Eylem Plani’nin tüm unsurlariyla hayata geçirilmesi noktasinda tüm kurumlarin gerekli katkiyi yapmalarini bekledigini dile getiren Erdogan sunlari kaydetti:

“Asrin felaketi olan 6 Subat depremlerinde 680 bini konut, 170 bini is yeri olmak üzere toplam 850 bin bagimsiz bölüm kullanilamaz hale gelmistir. Deprem bölgesinin yeniden imari için 2024 yili bütçesinden 1 trilyon liranin üzerinde kaynak aktardik. Geçtigimiz sene de asagi yukari ayni tutarda bir harcama yapmistik. Depremzedelerimize verdigimiz sözleri yerine getirmek için canla basla çalisiyoruz. Deprem bölgesinde yürütülen faaliyetleri çok yakindan takip ediyorum. Bugünkü kabine toplantimizda Çevre ve Sehircilik Bakanimizin bölgedeki son duruma dair kapsamli sunumunu dinledik. Çalismalarin hizlandirilmasi noktasinda gerekli talimatlarimizi verdik. Yaz aylariyla birlikte insallah insaatlar daha seri bir sekilde tamamlanacak.”

Bugüne kadar 412 bin 682’si konut, 38 bin 615’i ticarethane olmak üzere 451 bin 297 bagimsiz bölümün büyük kisminin ihale sürecinin bittigini ve insaat faaliyetlerine baslandigini söyleyen Cumhurbaskani Erdogan,” Toplam 1240 santiyede 110 bin kisilik isçi ordumuzla 7/24 sahadayiz. Ayrica 4 bin 300’den fazla köyde köy evi insa ettik. Subat ve Mart aylarinda 76 binden fazla afet konutunu vatandaslarimiza teslim ettik. Yapimi biten konut ve köy evlerimizi her ay 10-15 bin olmak üzere etap etap teslim edecegiz. Yil sonuna kadar 200 bin konutu teslim etmeyi hedefliyoruz. Insallah 2025 yilinin son aylarina dogru da bütün hak sahiplerine konut ve is yerlerini teslim etmis olacagiz. Yerinde dönüsüm projesine basvurular 256 bine ulasti. Proje kapsaminda 28 binden fazla vatandasimiz islemlere basladi.

Depremzede sehirlerimizde yapilacak içme suyu, atik su, kanalizasyon, aritma tesisi gibi altyapi projeleri için Ilbank araciligiyla yerel yönetimlere 64 milyar liralik hibe destegi sagliyoruz. Su an projelendirme çalismalari sürdürülüyor. Bu yaz itibariyle altyapi çalismalarina baslayacagiz” dedi.

Deprem bölgelerini yeniden ayaga kaldirincaya kadar gece gündüz çalisacaklarini, süreci an be an takip edeceklerini vurgulayan Erdogan, ”Bakanligimiz denizalti biyo-çesitliligini, koylarimizin temizligini ve deniz suyu kalitemizi korumak üzere harekete geçti. Göcek Mapa-Samandira Projesi ile 805 kilometrekarelik alan pilot bölge ilan edildi. Insallah bununla denizlerin ormanlari olan deniz çayirlarinin korunmasini saglayacagiz. Iran Islam Cumhuriyeti Cumhurbaskani kardesim Sayin Ibrahim Reisi ve beraberindeki heyet üyelerinin vefatindan derin üzüntü duydum. Helikopter kazasinda hayatini kaybeden tüm kardeslerimize Allah’tan rahmet niyaz ediyorum.Türkiye Cumhuriyeti ve Türk milleti adina kardes Iran halkina, devletine, hükümetine en samimi taziyelerimi iletiyorum” dedi.



"Iran halkinin yasadigi derin aciyi paylasmak üzere ülkemizde 1 günlük milli yas ilan edilmesini kararlastirdik"

Kabine toplantisi esnasinda Cumhurbaskani Vekili Muhammed Muhbir ile bir telefon görüsmesi gerçeklestirdigini hatirlatan Erdogan, "Telefon görüsmemizde de taziyelerimizi kendilerine ifade ettim. Iran bizim sinir komsumuz, Iran halki da bizim kardesimizdir. Asirlardir ayni cografyayi paylasiyor, baris içinde yan yana çalisiyoruz. Ticaretten enerjiye, ulastirmadan turizme, güvenlikten terörle mücadeleye genis bir yelpazede çok boyutlu is birliklerimiz var. Iran’in Filistin davasina verdigi güçlü destegi her zaman takdirle karsiladik. Bölgemizdeki sorunlarin çözümünde de Astana Süreci’nden itibaren Iran’la yakin diyalog içindeyiz. Iran’a karsi uygulanan tek tarafli yaptirimlara katilmayarak komsuluk hukukumuzun geregini yerine getirdik. Iran Cumhurbaskani merhum Reisi’yi en son 24 Ocak’ta Ankara’da agirlamis, imzaladigimiz 10 yeni anlasmayla iliskilerimizi ileriye tasimistik. Bugüne kadar en sikintili zamanlarinda Türkiye, Iranli kardeslerine samimi destek vermis, bu konuda tavizsiz bir durus sergilemistir. Helikopter kazasindan sonra Iran makamlariyla temasa geçerek, arama kurtarma çalismalarina katki vermek için tüm imkanlarimizi seferber ettik” açiklamasini yapti.

Bundan sonra da ayni hissiyatla hareket edeceklerini aktaran Erdogan, ”Kabine toplantimizda Iran halkinin yasadigi derin aciyi paylasmak üzere ülkemizde 1 günlük milli yas ilan edilmesini kararlastirdik. Iranli kardeslerimizin tekrar basi sag olsun diyoruz. Geçen hafta büyük bir sel felaketiyle sarsilan Afganli kardeslerimize tekrar geçmis olsun dileklerimizi iletiyorum. Bu zor günlerinde Afgan halkiyla dayanismamizi göstermek için ilk etapta bir kargo uçagi dolusu yardim malzemesini Afganistan’a gönderdik. Toplam 24 tonu bulan yardim malzemelerimiz cuma günü Mezar-i Serif Havalimani’na ulasti. Simdi de bölgeye 43 vagondan olusan bir yardim treni gönderiyoruz. Afganistan 20. AFAD Iyilik Trenimizin yüklemesi dün tamamlandi. Gümrük islemlerinden sonra insallah yarin bölgeye sevk edecegiz. Iyilik trenimize malzeme destegi veren tüm kurumlarimizi, vakiflarimizi, derneklerimizi, gönüllü kuruluslarimizi cani gönülden tebrik ediyorum. Rabbim yar ve yardimcimiz olsun diyorum. Toplantimizin ve aldigimiz kararlarin hayirlara vesile olmasini diliyorum” seklinde konustu.

Kaynak: İHA