Hac Kurasi Bekleyenler Önce Bu Türbeyi Ve Camiyi Ziyaret Ediyor

Osmanli Cihan Devleti Dönemi’nde Islam dininde kutsal sayilan, cennetten indirildigine inanilan ve ana parçasi Kabe’de bulunan Hacer-ül Esved tasinin 5 parçasi Istanbul’a getirildi. Hacer-ül Esved’in Türkiye’deki en büyük parçasi Kanuni Sultan Süleyman Türbesi’nde, 4 parçasi ise Sokullu Mehmet Pasa Camii’nde bulunuyor. Kültür ve Turizm Bakanligina bagli Istanbul Türbeler Müzeler Müdürü Vekili Ebuzer Gümüs, "16. yüzyilda yapilan onarimlar esnasinda 5 parçanin düsmesi sonucu taslar Istanbul’a getirilmis. Bugün Kabe’de bulunan Hacer-ül Esved orijinal ve Kabe’nin en eski parçasi. Bugün ondan düsen 5 parça da onun gibi dünyada özgün olan tek Hacer-ül Esved” dedi.

Hac Kurasi Bekleyenler Önce Bu Türbeyi Ve Camiyi Ziyaret Ediyor


Islam dininde kutsal sayilan, cennetten geldigine inanilan ve ana parçasi Kabe’de yer alan Hacer-ül Esved tasinin 1 parçasi Fatih’teki Kanuni Sultan Süleyman Türbesi’nde, 4 parçasi ise Kadirga’daki Sokullu Mehmet Pasa Camisi’nde yer aliyor. Kabe’de 16. yüzyilda gerçeklestirilen bakim ve onarim çalismalari sirasinda Hacer-ül Esved tasindan düsen 5 parçayi bir harem agasi Istanbul’a getirdi. Tarih boyunca çesitli nedenlerden dolayi parçalanan Hacer-ül Esved tasi birlestirilerek ayni haline getirilirken, kopan taslari Istanbul’a getiren harem agasi bu nedenle cezalandirildi. Kabe’ye tekrar gönderilmesine karar verilen Hacer-ül Esved, Mimar Sinan’in uzun ugraslari sonucunda Istanbul’da kaldi. Mimar Sinan tarafindan bu taslardan 4’ü, dönemin sadrazami Sokullu Mehmet Pasa adina yaptirilan Sokullu Mehmet Pasa Camii’ne konuldu. Altin çerçeve ile kaplanan parçalar, caminin giris kapisi üzerindeki mermer taslarin ortasinda, mihrabin üst kisminda, minbere giris kapisinin üzerinde ve minber kubbesinin altinda yer aliyor. Türkiye’deki en büyük parçasi ise Mimar Sinan tarafindan Süleymaniye Külliyesi içindeki Kanuni Sultan Süleyman Türbesi’nin girisindeki kemerin kilit tasina yerlestirildi.

“Kabe disinda sadece Istanbul’da parçalari bulunuyor"

Hacer-ül Esved tasiyla ilgili bilgi veren Kültür ve Turizm Bakanligina bagli Istanbul Türbeler Müzeler Müdürü Vekili Ebuzer Gümüs, “Hacer-ül Esved, Islam alemi için önemli bir yere sahip olan bir tas. Arapça ‘kara tas’ anlamina gelmektedir. Bu adi da renginin siyaha yakin, koyu kirmizi rengi olmasi nedeniyle almistir. Islam’da ‘cennetten indirildigine’, ‘Nuh Tufani’nda Mekke’deki Ebu Kuveys Dagi’nda saklanilan daha sonra Kabe’nin yeniden insasi sirasinda Hz. Ibrahim ve Hz. Ismail tarafindan getirilerek, Kabe’nin güney dogu kösesine yerlestirilen bir tas. Hem su an Kabe’nin en eski parçasi olmasi hem de cennetten indirildigine inanilan bu tasin Islam alemi için mukaddes bir yeri var. Bugün bu tasin, Kabe disinda sadece Istanbul’da parçalari bulunuyor. Kabe’deki özgün parçasinin disinda kalan diger özgün parçalar sadece Kadirga’daki Sokullu Mehmet Pasa Camii’nde ve Kanuni Sultan Süleyman Han Türbesi’nin girisinde bulunan kemerin kilit tasinda” dedi.



“16. yüzyilda yapilan onarimlar esnasinda 5 parçanin düsmesi sonucu bunlar Istanbul’a getirilmis”

Hacer-ül Esved taslarinin Kabe’den, Istanbul’a getirilmesini anlatan Gümüs, “Kabe’de tarih boyunca çesitli dönemlerde bakim-onarim çalismalari oluyor. Bu esnada Hacer-ül Esved tasi da onariliyor. Tabii sel, yangin, savas gibi çesitli nedenlerle zarar gördügü de olmus. Bu nedenle birkaç parçaya ayrilmis. Ancak her defasinda bu parçalar birlestirilerek tekrar yerine koyulmus. Osmanli Dönemi’nde 16. yüzyilda yapilan onarimlar esnasinda Hacer-ül Esved’den düsen 5 parça, bir harem agasi tarafindan Istanbul’a getiriliyor. Bu harem agasi cezalandirilmis ve taslarin Kabe’ye gönderilmesi istenmis. Ancak Mimar Sinan’in uzun ugraslari sonucunda bu taslar Istanbul’da kalmis. Mimar Sinan bu taslardan 4 tanesi Kadirga’daki Sokullu Mehmet Pasa Camii’nde, 1 tanesini de bugün bulundugumuz Kanuni Sultan Süleyman Han Türbesi’nin girisindeki kemerin kilit tasina yerlestirmistir. 16. yüzyilda yapilan onarimlar esnasinda 5 parçanin düsmesi sonucu bunlar Istanbul’a getirilmis. Bugün Kabe’de bulunan Hacer-ül Esved orijinal ve Kabe’nin en eski parçasi. Bugün ondan düsen 5 parça da onun gibi dünyada özgün olan tek Hacer-ül Esved” ifadelerini kullandi.

“Onu ziyaret edenlerin, manevi kamerasiyla çekime girdigi ve bize sahitlik edecegine inaniyoruz”

Sokullu Mehmet Pasa Camii cemaatinden Kemal Gözsüz, “Bu camide uzun yillar görev yapmis müezzinin ogluyum. Babam su anda hayatta degil. Babamin emekli olduktan sonra da burada toplam 52 yil bir görevi oldu. 1 Haziran 1963 yilindan beri babam burada görev yapiyordu. Yine buraya geliyoruz. Buradaki resmi kadronun disinda en kidemlisi benim diyebilirim. Hacer-ül Esved tasi Müslümanlarca kutsal sayilan, önemli bir tas. Biz onu ziyaret edenlerin, manevi kamerasiyla çekime girdigi ve bize sahitlik edecegine inaniyoruz. Düsüncemiz bu yönde. Peygamber Efendimiz (Sallallahü teala aleyhi ve sellem) de elini sürdügü için ondan sonra da diger halifeler döneminde olsun özellikle de Hz. Ömer ona daha bir ihtimam göstererek ehemmiyetini ortaya koymustur. Hacer-ül Esved tasinin Sokullu Mehmet Pasa Camii’ne gelmesinin en önemli sebebi, bu camiyi Sokullu Mehmet Pasa adina 2. Selim’in kizi Ismihan Sultan’in yaptirmis olmasidir. Bundan dolayidir diye düsünüyorum. Sarayda da kalabilirdi ama Mimar Sinan tarafindan buraya koyulmasi uygun görülmüs. Her gün Hacer-ül Esved’i görüyoruz. Her içeriye girisimizde gözümüz onlara takiliyor. Ziyaretçilerimiz geldigi zaman ona el sürme gibi bir hasletleri var ama burada Kabe’deki gibi sünnet olan vazife olmuyor. Selamlamak bir gerekmiyor. Sadece ona bakilacak ve salavat getirilecek. Insanlar el sürmek istedigi için tedbirler alindi. Kültür ve Turizm Bakanligi Vakiflar Genel Müdürlügü bir camekan koydu” seklinde konustu.

Kaynak: İHA