Ermenilerin 1915'Te Çikardigi Olaylarda Diyarbakir'da 120 Civarinda Yönetici Tutuklandi

Sözde Ermeni Soykirimi iddialarina açiklik getiren tarihçi Prof. Dr. Oktay Bozan, “24 Nisan tarihinde bir karar alinmis olunuyor. Bu kararda, Ermeni komitelerinin kapatilmasi, buradaki kisilerin tutuklanmasi ve bu kisiler hakkinda gerekli tahkikatin yapilmasi istenmis oluyor. 24 Nisan 1915’teki Osmanli Devleti’nin aldigi bu karar üzerine Tasnak, Hinçak gibi cemiyetlerin kapatildigini ve yetkilerinin tutuklandigini görüyoruz. Bu kapsamda Diyarbakir’da da 120 civarinda yönetici tutuklanmis” dedi.

Ermenilerin 1915'Te Çikardigi Olaylarda Diyarbakir'da 120 Civarinda Yönetici Tutuklandi
24 Nisan 1915 tarihi, bundan 109 yil önce yasanmis olan Ermeni tehcir hadisesi, öncesindeki birtakim kararlar, sözde Ermeni Soykirimi olarak adlandirildigini anlatan Prof. Dr. Oktay Bozan, Osmanli Devleti’nin bir imparatorluk oldugunu, imparatorluk bünyesinde çok sayida etnik ve dini unsurlarin oldugunu dile getirdi.

Rumlardan sonra en fazla dini unsurun oldugu kesimin Ermeniler oldugunu aktaran Bozan, Ermeniler ile Müslümanlar arasinda irklarindan, dinlerinden veya mezheplerinden dolayi gerek Osmanli cografyasinda gerekse Diyarbekir bölgesinde herhangi bir çatismaya tanik olunmadigini kaydetti.

Bunun çok önemli bir sey olduguna deginen Bozan, söyle konustu:

“Bu nedenler Avrupali bazi tarihçiler, Ermenileri Hristiyan Türkler gibi tanimlar. Birçok seyleri Müslümanlara benzediginden, sadik olduklarindan dolayi böyle ifade eder. Nitekim Osmanli kayitlarinda Ermeniler için ‘Tebaa-i Sadika’, sadik topluluk ifadesi kullanilmistir. 19. yüzyil büyük gelismelere sahne oldu. Fransiz Ihtilali’nin getirdigi milliyetçi akimlar, Ingiltere, Fransa gibi sömürge yarisina giren devletlerin sömürge arayislari ve bunun yani sira milliyetçi akimi sanayi inkilabiyla beraber toplumlarin gelismesi, Osmanli Devleti bünyesindeki topluluklarin istismar edilmesi. Akabinde o süreçte Ruslar sicak denizlere inme, Ingiltere’nin ise Uzak Dogu’ya giden yollari güvence atlina alma gibi gerekçelerle Osmanli ülkesinde yasayan gayrimüslimleri istismar etmeye basladilar.”

“1890’li yillarda yaklasik 40 yerde Ermenilerin isyan ettigini görüyoruz”

Bununda basinda Ermenilerin gelmekte oldugunu belirten Bozan, konusmasini söyle sürdürdü:

“Rusya’nin, Ingiltere’nin, Fransa’nin ve büyük devletlerin büyük bir payinin oldugunu görüyoruz. Bu devletlerin destekledikleri Ermeni komitacilari, aydinlari, bu devletlerin sirtini sivazladiklari buradaki konsolosluklar, politize olan din adamlari gibi birçok sosyal sebepten dolayi artik 19 yüzyilin sonlarinda iki toplum arasinda ciddi problemler yasaniyor. 1890’li yillarda yaklasik 40 yerde Ermenilerin isyan ettigini görüyoruz. Diyarbakir’da 1 Kasim 1895 yilinda cuma namazi esnasinda 8 camiye saldiri düzenlenmis, saldirinin akabinde yangin çikmis, 878 dükkan, atölye, depo bölge ekonomisinin can damari olan birimler yanmis, o gün Diyarbakir’da cuma namazi kilinmamis, kanli bir cuma yasanmistir. Dolayisiyla 19 yüzyilda büyük beklenti içerisinde Ermeniler, büyük devletlerin onlara yardim edecegini ve bu yardimlar neticesinde bir Ermenistan Devleti kurulacagina inaniyorlar. Aslinda demografik olarak bakildigi zaman bu cografyada total nüfusun sadece yüzde 20’sini olusturmaktadir.”

Birinci dünya harbi basladigi zaman Osmanli Devleti, Almanya ve Avusturya-Macaristan’la beraber müttefik olarak bir savasa girdigini aktaran Bozan, “Karsida Ruslar, Ingilizler, Fransizlar var. Ermeniler, Osmanli Devleti’nin savasa girmesini bir firsata çevirmeye çalistiklarini görüyoruz. Nitekim savasin hemen basinda Tasnak Cemiyeti’nin yapmis oldugu bir toplantida Osmanli Devleti’nin bu savasi kaybetmesi için büyük bir çaba harcayacaklarini, Osmanli ordusunu Ruslarla Ermeni komiteleri arasina, iki ates arasina birakacaklari ve içeride ihtilal planlari yaparak devleti burada çökertmeye ve Ermenistan Devleti’ni kurmaya çalistiklarini bunu kayitlariyla görmek mümkündür. Osmanli Devleti, birinci dünya savasina girdigi zaman hele hele Sarikamis hezimeti yasandiktan sonra önce Van, Mus, Bitlis gibi yerlerde elden çikinca Ermenler, bunun vermis oldugu özgüven ile Ruslarin destek ve tesvikiyle, Ingilizlerin destegiyle beraber çok pervasiz bir sekilde Müslümanlara yönelik baskiya, katliama girismislerdir” dedi.



"24 Nisan 1915’teki Osmanli Devleti’nin aldigi karar üzerine Tasnak, Hinçak gibi cemiyetlerin kapatildigini ve yetkililerinin tutuklandigini görüyoruz"

Osmanli ordusunda Ermenilerin bir kismi Ruslarin tarafina geçtigini, bir kismi cepheyi terk ederek askeri konvoylari vurmaya basladigini, bir kisminin ise Müslüman köylerini basarak orada katliamlar yapmaya basladigini dile getiren Dr. Bozan, “Dolayisiyla bütün bunlar üzerine 24 Nisan tarihinde bir karar alinmis olunuyor. Bu kararda, Ermeni komitelerinin kapatilmasi, buradaki kisilerin tutuklanmasi ve bu kisiler hakkinda gerekli tahkikatin yapilmasi istenmis oluyor. 24 Nisan 1915’teki Osmanli Devleti’nin aldigi bu karar üzerine Tasnak, Hinçak gibi cemiyetlerin kapatildigini ve yetkililerinin tutuklandigini görüyoruz. Bu kapsamda Diyarbakir’da da 120 civarinda yönetici tutuklanmis. Bu arada cephede olmasi gerekirken firar ederek cephe gerisine gelen Ermeni firariler tespit edilmeye çalisilmistir” diye konustu.

Diyarbakir Sur içerisinde konuslanmis bin tane firari Ermeni tespit edildigini belirten Bozan, “Bu bin tane firari Ermeni, Sur içerisinde dam taburu kurmustur. Bu dam taburu öyle olmustur ki, Müslümanlar artik sokaklarda gezemez, hale gelmis, herkese haraç kesen, devlete meydan okuyan bir tehdit unsuru haline geldigini görüyoruz. Alinmis olan bu karalar, daha sonra tehcirle sonuçlanacaktir. Tehcirinde gayesi sudur; cephe gerisini güvenceye almak. Ermenilerin ihtilal planlarinin bosa çikarilmasi amaciyla bir tehcir karari alinmis. O tarihten itibaren Diyarbakir’da yapilan aramalarda çok sayida patlayici, silah, bomba ve yaralayici malzemenin bulundugunu görüyoruz” seklinde konustu.

Kaynak: İHA