Kavaz Açiklamasi 'Ticari Ahlakin Dozu Kaçti'

Müstakil Sanayici ve Is Adamlari Dernegi Erzurum Baskani Abdulkerim Kavaz, enflasyonla mücadeleden kamu tasarruflarina, asgari ücretten Israil ile ticaretin kisitlanmasina kadar gündemdeki birçok önemli konulara iliskin çok kritik açiklamalarda bulunarak, "Türkiye’de maalesef yüksek enflasyonla birlikte ticari ahlakin dozu kaçti. Ne yazik ki, birçok seyi bahane edip zam yapan insanlar var" dedi.

Kavaz Açiklamasi 'Ticari Ahlakin Dozu Kaçti'
Israil’in Filistin’e saldirilari sonrasi bazi Israil ürünlerine yönelik vatandaslarin gerçeklestirdigi boykotu degerlendiren Kavaz, Filistin için yapilan boykotu önemli bulduklarini söyledi.

“Onlara sattigimiz ürünlerden çok, onlardan aldigimiz mallarda boykot daha önemli.” diyen Abdulkerim Kavaz, “Boykot ettigimiz ürünleri biz kendi üretimimizle raflara koyabilmeliyiz. Bunu koyamiyorsak bu da is adamlari olarak bizim ayibimiz diyoruz. Bizim mutlaka boykot edilen ürünlerin daha kaliteli ve ekonomik olanini üretmemiz gerekiyor” dedi.

“Üyeleri arayip, kiminle ticaret yapiyorsun deme yetkimiz yok”

Israil ile ticaret elestirileri yapilirken zaman zaman Müstakil Sanayici ve Is Adamlari Dernegi’nin de adinin geçirilerek yapilan elestirilerin hatirlatildigi Kavaz, “Israil ile ticaret konusunda hassasiyet ve tepki gösterenleri ikiye ayirmak lazim. Gerçekten Filistin’de yasananlara yüregi yanan, kederlenen ve ne yapabiliriz derdine düsen samimi insanlarin gayretlerini çok önemsiyoruz. Bu insanlarin da bizi samimiyetle elestirmesine hep hosgörü ile baktik ve kendimizi de sorguladik. Ama manevi degerleri ön planda tutan hassas isadamlarindan olusan bir kurumu sirf elestiri konusu yapmak için elestirenleri ise art niyetli olarak algiladik. Bize gelene kadar o kadar kurum varken neden Müstakil Sanayici ve Is Adamlari Dernegi’ni öne çikardilar? Bizim 14 bin üyemiz, 60 bin üye is yerimiz var. Bizim yönetim olarak tek tek üyeleri arayip ‘Sen ne yapiyorsun, kiminle ticaret yapiyorsun’ diye sorma gücümüz de yok, bunu yapma yetkimiz de yok. Sonuçta devletin izin verdigi bir ticaret yapiliyor, gayrimesru degil. Dolayisiyla bu açidan bakinca Müstakil Sanayici ve Is Adamlari Dernegi’nin hedefe konmasini, seçim öncesi bu kampanyalarin koro halinde dile getirilmesini iyi niyetli bulmadik. Ama iyi niyetle yapilan bütün elestirilerin de, bu noktadaki feryatlarin da bizim için kiymetli oldugunu söylüyoruz” ifadelerini kullandi.

“Keske daha önce kisitlama adimlarini atsaydik”

Hükümetin Israil’e ihracatta 54 kalemde aldigi kisitlama kararina da deginen Kavaz, sözlerine söyle devam etti: “Türkiye, küresel ekonominin bir parçasi. Dolayisiyla atilan tüm adimlari devletimiz mutlaka artisini eksisini tartarak atar. Türkiye’nin attigi bu adim 25 Mart’taki BM Genel Kurulu’nda alinan ateskes kararinin devami Çünkü yaptirimi olan, baglayiciligi olan bir ateskes kararini bir ülke dikkate almiyorsa bir sonraki adim ekonomik yaptirimdir. Türkiye de BM kararina paralel bir adim atmistir. Dogru da yapmistir. Biz bunu destekliyoruz. Keske daha önce bu adimlari atmis olsak. Orada 7,5-8 milyon civarinda Müslüman Filistinli yasiyor; ama isgal altindaki topraklarda, ama Israil kimligi tasiyarak Bu insanlarin orada yiyecek, içecek, giyecek ve temizlik ürünleri ile ilgili Türkiye’nin malina ihtiyaçlari var. Ama bu noktada demirdir, bakirdir, çeliktir, boyadir, kablodur Bunun izahli bir tarafi yok. Biz üyelerimize, ‘Vicdani olan, Filistin hassasiyeti olan herkes kendi vicdanini sorgulasin. Bizim açimizdan su zamanda bu dogru bir ticaret degildir’ demistik.”

“Kamu tasarruflari izleme komitesi kurulsun”

Son günlerde enflasyonla mücadele konusunda kamunun tasarruf politikalarina yönelik çesitli kesimlerde tartismalar yapilirken konuyla ilgili konusan Kavaz, daha önce kamu tasarruflarini inceleme komisyonu önerisi getirdiklerini, bu önerilerinin bugün de geçerli oldugunu kaydetti.

OVP’nin hazirlik sürecinde Cumhurbaskani Yardimcisi Cevdet Yilmaz ve ekonomi kurmaylari ile çesitli istisareler gerçeklestirdiklerini hatirlatan Kavaz, “Dolmabahçe’deki bir toplantida, yetkililerimize ilettik. Özel sektörden, piyasalardan kemer sikmasi beklenirken ve ülkemizin gerçekleriyle ilgili tasarruflu davranilmasi tesvik edilirken, buna kamunun da öncülük etmesi gerektigini söyledik. Bunu yaparken de bir kamu tasarruflarini izleme komitesi gibi bir birim kurulmasini, 2 aylik, 3 aylik, 6 aylik, bir yillik tasarruf hedeflerinin konulmasini, bu hedeflerin gerçeklesip gerçeklesmediginin de kamuoyuna deklare edilmesini söyledik. Bu teklifimiz hala geçerli. Çünkü ilçelerde bile genel müdür yardimcilarin dahi ithal lüks arabalara bindigini vatandaslarimiz, üyelerimiz bize söylüyor. Bu durum vatandaslari rahatsiz ediyor tabii. Sonuçta tasarruf politikasi topyekun olacak. Bu arada Müstakil Sanayici ve Is Adamlari Dernegi olarak ‘Israf ekonomisinden kanaat ekonomisine geçis’ isimli bir rapor da hazirliyoruz. Haziran sonuna kadar tamamlamayi düsünüyoruz” ifadelerini kullandi.

“Aslolan alim gücünü artirmak”

Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakani Vedat Isikhan’in asgari ücrete temmuzda herhangi bir ara zammin gündemlerinde olmadigina iliskin sözlerini de degerlendiren Kavaz, “Çalisma Bakani’nin fikrine biz de katiliyoruz. Türkiye’de maalesef yüksek enflasyonla birlikte ticari ahlakin dozu kaçti. Maalesef birçok seyi bahane edip zam yapan insanlar var. Asgari ücretteki 10 puanlik bir artis enflasyona en az 1,2 puan etki ediyor. Sene basinda verilen zammin da hiç fena bir zam olmadigini düsünüyoruz. Yilin ikinci yarisinda enflasyonun da azalmasini gördügümüz zaman insanlarin alim gücünün çok fazla erimeyecegini düsünüyoruz. Yilin ikinci yarisindaki bir ara zam hem OVP’de hem de birçok firmanin yillik bütçelerini etkileyecek bir olumsuzluga sebep verebilir. Aslolan alim gücünü artirmaktir, alim gücünü korumaktir. Yoksa asgari ücrete zam yapalim her seye yeniden zam gelsin enflasyon tekrar artsin. Bir sarmala giriyoruz maalesef. Bu noktada enflasyonu düsürmek ve alim gücünü artirmak esas olmalidir” seklinde konustu.

“Fedakarlik üretim sartlarini durdurarak olmamali”

Ekonomik görünüme iliskin olarak da belli göstergelerin OVP hedefleriyle uyumlu sekilde gerçeklestigine isaret eden Kavaz, söyle devam etti:

"Is dünyasinin en büyük iki sikintisi vardi. Biri öngörülebilirlik olmayisi, ikincisi de döviz hareketliligi. OVP ve 12. Kalkinma Plani ile 5 yillik bir program açiklandi. Para politikasi ve mali politikalar belirlendi. Bu iki husus ortadan kalkmis durumda. Bizler is adamlari olarak Türkiye’de ekonominin 2024, 2025 ve 2026’da nerelere gidecegini, enflasyonda ne olacagini ve dövizin yaklasik nerelere gelecegini görebiliyoruz. Ekonomiyi sogutacaksak büyümeden biraz fedakarlik yapmak gerekiyor deniliyor. Bu üretim sartlarini durdurarak olmamali. Tüketimleri azaltarak olmali. Bizler üretmeli, istihdam saglamali ve ihraç etmeliyiz. Türkiye’nin cari açiginin azaltilmasinin çok daha dogru olacagini düsünüyoruz. Bu dogrultuda yatirim yapanlari, üretim yapanlari destekleyecek mekanizmalar olusturulmali. Alinacak önlemler kademeli ve dengeli bir sekilde yapilmali. Seçimsiz 4 yilimiz var. Bu dönemde yapisal reformlar hayata geçirilmeli. Dijital dönüsüme, verimlilige odaklanmamiz lazim."
Kaynak: İHA