Hayat Kurtaran Egzersiz
Akciger Sagligi ve Yogun Bakim Dernegi Üyesi (ASYOD) Prof. Dr. Nuri Tatar, toplumda sik görülmeyen akciger embolisinin geldigi zaman yüzde 50 oraninda ölüme neden oldugunu dile getirerek, "Günlük hayatimiza baktigimiz zaman mutlaka hareketi artirmamiz gerekiyor. Biz hem kalp sagligini hem akciger sagligini korumak için haftada 3 gün 45 dakika egzersiz öneriyoruz. Bu egzersizi yapan kisilerin hem pihti atma hem kalp hastaliklarinin daha azaldigi görülüyor" dedi.

ASYOD Üyesi Prof. Dr. Nuri Tatar, kongre çerçevesinde akciger sagliginin önemli oldugunun altini çizerek, akciger damarindaki pihtilarin yol açtigi rahatsizliklar hakkinda bilgiler verdi.
"Hareketsizlik en büyük sebebi"
Akciger embolisinin, akcigeri besleyen damarlarin tikanik olmasi oldugunu dile getiren Tatar, "Yani kalpten çikip akcigere giden damarlarin tikanikligi oluyor. Bunlar ne zaman oluyor? Aslinda bakildigi zaman zaman genelde hareketsizlik en temel sebebidir. Hareketsizlik dedigimiz zaman cerrahi sonrasi hareketsizlik, normal bir sedanter yasam yasayan yani hareket etmeyi sevmeyen hastalarda veya depremden sonra hareketsizlik veya enfeksiyonlardan sonra hareketsizlik. Bu enfeksiyonlarin yol açtigi, sitokinler sonucunda ortaya çikan pihtilasma, mekanizmalarin bozulmasiyla pihtinin olusmasi. Sonuçta akciger damarinda bir pihti olusuyor” diye konustu.
Haftada 3 gün 45 dakika egzersiz
Bu pihtinin siklikla yüzde 90 oraninda bacaklardan geldiginin altini çizen Tatar, “Bacaktaki damarlara pihti atiyor. Yani pihti olusuyor. Ve o olusan pihti akcigerleri atiyor. Simdi burada neye dikkat etmek gerekiyor? Tabii halk açisindan baktigimizda. Yakin bir zamanda deprem yasadik. Bu depremde hareketsiz kaldiginiz zaman iste gerek göçük altinda kalanlar gerek kurtulduktan sonra hareketsiz kalan hastalarda pihti riski belirgin artmis. Japonya’da yapilan çalismalar bunu göstermistir. Burada günlük hayatimiza baktigimiz zaman mutlaka hareketi artirmamiz gerekiyor. Hareketi arttirdiginiz zaman yani biz hem kalp sagligi, hem akciger sagligi için haftada 3 gün 45 dakika egzersiz öneriyoruz. Bu egzersizi yapan kisilerin hem pihti atma hem kalp hastaliklarinin daha azaldigi görülmüs. Ailesel yatkinlik nedeniyle olabilir. Bununla beraber bazi ilaçlar, özellikle dogum kontrol hapi dedigimiz aslinda sadece dogum kontrolü için kullanilmayan ama bazi kadin dogum hastaliklarinda kullanilan bu ilaçlar da pihti olusmasina yatkinlik olusturuyor” dedi.
Tedavi yöntemleri
Tatar, pihti olusmadan ve olustuktan sonra izledikleri yolu ise söyle anlatti:
"Pihti olusmadan önce mesela hasta cerrahi oldu diyelim ki bacagindan ameliyat oldu hasta. Belli bir süre yataga bagimli kalacak. Bu durumda biz hastalara koruyucu ilaçlar basliyoruz. Bu hastalara çok pihti attigini bildigimiz için koruyucu ilaçlar basliyoruz. Belli bir süre bunlari koruyucu ilaçlarla hareket edene kadar korunmaya çalisiyoruz. Kovid olan kisilerde koruyucu ilaçlar baslayarak yine bu dönemde hastalara pihti artmasini engellemeye çalistik. Günümüzde de artik su andaki rutinde biz cerrahide veya bazi özel hastaliklarda bunu kullaniyoruz. Bu hastaligin tedavisinde yine kan sulandirici ilaçlar, igneler, haplar kullaniyoruz. Bu konuda bayagi güncelleme oldu. Eskiden kullandigimiz ilaçlarin yanina yeni ilaçlar eklendi. Artik takip gerektirmeyen ilaçlar. Ve bu takip gerektirmeyen ilaçlarla biraz daha hastalari daha rahat tedavi etmeye basladik."
"Akciger embolisi yüzde 50 oraninda öldürür"
Akciger embolisinin toplumda sik görülmedigini ifade eden Tatar, “Ama oldugu zaman yüzde 50 oraninda öldürür. Bunun sebebi de su hastalarin çogu hastaneye ulasamadan ölür. Veya gögsüm, sirtim agriyor diye bir sey olusur ve ana damari tikadigi zaman ölür. Ana damari tikamamis, bir sekilde akim saglanmissa ve hastaneye gelmisse ölüm oranlari yüzde 5’in altina iniyor. Ciddi bir sirt, gögüs agrisi, nefes alip vermekle batici tarzda olur. Nefes alip verirken batici tarzda bir agri olusursa eger bu agri pihtiyla iliskili olabilir. Kalp krizinin agrisi daha çok baski tarzinda üstünüze çöküyor gibi olur. Ikisi de çok ciddi bir seydir ve en yakin acile basvurmak gerekir. Ulasmak önemli. Dogru tani konulup ona göre tedavi etmek gerekir. Biz o esnada süphelenip ilaçli tomografiyle kesin tanisini koyup, ondan sonra tedaviye basliyoruz. Ayni agriyi yapan baska hastaliklarda var” açiklamalarinda bulundu.
