27 Yil Geçti Ama Hala 28 Subat'i Unutamiyor

28 Subat postmodern darbesi sonrasinda ögretmenlige basladigi yil zorla istifa ettirilen ve 15 yilin ardindan tekrar atanan Saadet Çiçek, aradan geçen 27 yila ragmen o günlerde yasadiklarini unutamadi.

27 Yil Geçti Ama Hala 28 Subat'i Unutamiyor
Marmara Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyati Bölümü’nden mezun olduktan sonra Istanbul’da ögretmenlige baslayan 49 yasindaki Saadet Çiçek, 28 Subat 1997’de gerçeklesen postmodern darbe sonrasinda zorla istifa ettirildi. 15 yil sonra tekrar atanarak Bingöl Il Milli Egitim Müdürlügü’nde göreve baslayan evli ve 4 çocuk annesi Çiçek, aradan geçen 27 yila ragmen o günleri unutamadi. Ögretmenlik yaptigi sirada okul idaresinin kendisine basörtüsünden dolayi meslegini yapamayacagini söyleyerek görevden alindigini aktaran Çiçek, yasadiklarini anlatti. Görevine 15 yil sonra döndügünü ve su an Bingöl Il Milli Egitim Müdürlügü bünyesinde görev yaptigini aktaran Saadet Çiçek, "Süreç içerisinde birçok kisi o dönemde ögretmenlikten istifa ettirildi. Ben de onlardan birisiydim. 2 sene sonra ögretmenlige basladim. Üniversitede yasanan herhangi bir sorun yoktu, ögretmenlikte sorun yasadim. Perukla okula gelen bir müdürümüz vardi. Ikna odasina beni aldi ve ’Saadet hocam farkindaysan ben de düzen ne istiyorsa onu yerine getiriyorum. Siz de farkli bir çözüm üretebilirsiniz, eger basinizi açmazsaniz istifa etmek zorundasiniz. Istifa etmediginiz takdirde bütün cezalari sirayla alip atilacaksiniz zaten. Biz bunu isletmek istemiyoruz. Siz kendiniz istifa ediniz’ demeye getirdi. Ilçe Milli Egitim Müdürlügüne götürüldüm, birlikte gittik. Ögrencilerimle çok güzel bir iletisimim olmasina ragmen ben istifa etmeyi, bir daha geri dönmemeyi tercih etmek zorunda birakildim” dedi.



“Hala tüylerim diken diken oluyor, ürperiyorum”

Çiçek, o dönemi hatirladiginda hala ürperdigini belirterek söyle devam etti:

’’Agir bir süreçti. Dogrusu hatirlayinca hala tüylerim diken diken oluyor, yani ürperiyorum. Büyük hayallerle okuldan mezun oluyorsunuz. Tek istediginiz sey ögretmenlik ve elinizin altinda her sey. Ögrenciler, masum yüzleri ve vermek istediginiz her sey elinizin altinda ama veremiyorsunuz. Ve oradan bir el çekiyor sizi aliyor. Bunu yapmak istemedim ama istifa ederken sunu düsündüm; ben inandigim bir ideale çok sahiptim. Ben inandigim gibi yasamak zorundaydim, inandigim gibi de ögrencilerime örnek teskil etmek durumundaydim. Yasamadigim, olmadigim bir seyi onlara sunamazdim.”

’’Ben yasantimla dimdik durarak, inancimi temsil ederek onlara gerçekten ideallerine sahip çikmalari noktasinda örnek oldugunu düsünüyorum” diyen Saadet Çiçek, ’’Ilçe Milli Egitim Müdürlügünde de bana su seçenek sunulmustu; ’Ailevi nedenlerle ifadesini isaretleyin hoca hanim. Sonradan geri dönmek istiyorsaniz.’ Çok güzel bir ikna odasiydi. Gerçekten ben de ögrencilerime hiçbir açiklama yapmadan sadece çesitli nedenlerle ayrilmak durumunda oldugumu söyledim. Ama o an gelen bir duyguyla dedim ki ’Canlarim sizinle birlikte ayni okullarda ögretmenlik yapacagim. Beraber ögretmenlik yapacagiz. Beraber ögrencilerimiz olacak’ dedim. O an sadece hissettim. Bugün olsa ayni seyi elbette yapardim. Ben hala ayni benim, kesinlikle yapardim’’ diye konustu.

Kaynak: İHA