Cumhurbaskani Erdogan'dan CHP'li Sezgin Tanrikulu'na Sert Tepki Açiklamasi 'Sözde Milletvekili Ama Terörist Müsveddesi'

Cumhurbaskani Recep Tayyip Erdogan, CHP’li Sezgin Tanrikulu’nun Türk Silahli Kuvvetleri ilgili iddialarina sert tepki göstererek, "Sözde milletvekili ama terörist müsveddesi. Mehmetçigime nasil hakaretler ediyor. Gereken dersi devlet olarak da, yargi olarak da verme mükellefiyetimiz var” dedi.

Cumhurbaskani Erdogan'dan CHP'li Sezgin Tanrikulu'na Sert Tepki Açiklamasi 'Sözde Milletvekili Ama Terörist Müsveddesi'
Cumhurbaskani Erdogan, Cumhurbaskanligi Külliyesi’nde düzenlenen "108. Dönem Kaymakamlik Kursu" kura töreninde konustu.

Erdogan, kaymakamlik kursunu basariyla tamamlayan 12’si kadin 99 genç kaymakam adayinin kura töreninin gerçeklestigini belirterek, görev yerlerinde ve tüm meslek hayatlarinda muvaffakiyetler diledi. Konusmasinda Derik Kaymakami Muhammed Fatih Safitürk basta olmak üzere görev basinda sehit edilen tüm idarecileri rahmetle yad eden Erdogan, kaymakamlarin sehitlerin emanetine en küçük gölge düsürmeden sanla serefle tasiyacaklarini ifade etti.

Kaymakamlarin 39 ay süren adaylik maratonunu alinlarinin akiyla tamamlamanin hakli gururunu yasadiklarini ifade eden Cumhurbaskani Erdogan, “Atalarimiz sabir acidir ama meyvesi tatlidir diyor. Bugün bu sözün hikmetine bir kez daha sahit oluyoruz. Toplam 39 ay süren adaylik maratonunu alninizin akiyla tamamlamanin hakli gururunu yasiyorsunuz. Bu 39 aylik zaman zarfinda mevzuat bilgisinden tecrübe paylasimina, çalisma ziyaretlerinden inceleme gezilerine kadar her alanda kendinizi yetistirdiniz. Otellerde yurt disindaki 8 aylik egitiminizle yabanci dil becerilerinizi gelistirirken deprem bölgesinde geçirdiginiz 3 ay boyunca da afet yönetimini sahada bizzat müsahede ettiniz. Teftis ve bakanlik merkez stajlariyla Mülki Idare Amirliginin çesit yönlerini görme, anlama, takip etme firsati buldunuz. Yabanci dil egitimi dahil, 3 yildan fazla süren adaylik döneminiz, esasen devletimizin kaymakamlik meslegine verdigi ehemmiyeti göstermektedir. Ilçelerde cumhurbaskani adina görev yapan en yüksek devlet memuru kaymakamlardir. Aldiginiz yogun egitimlerin sizleri bu önemli makama en donanimli sekilde hazirladigini düsünüyorum. Tabii burada su gerçegi unutmuyoruz. Pratikle takviye edilmis olsa da kitabi bilginin katkisi bir yere kadardir. Her meslegin asil incelikleri görev esnasindayken ögrenilir. Sizler de iyi, basarili, ismiyle müsemma mülki idare amiri olmayi insallah vatanimizin dört bir kösesinde vazife yaparken ögreneceksiniz. Birazdan kuralar çekilecek ve artik hayalini kurdugunuz, ugrunda büyük emekler verdiginiz o mesuliyeti yüklenerek görev yerlerinize gideceksiniz. Basarilarinizla simdiye kadar hep ailelerinizi gururlandirdiniz. Bundan sonraki basarilarinizla ise devletimizin ve milletimizin yüzaki olacaksiniz. Su an karsimda bulunan her bir arkadasimin yürütmenin basi Cumhurbaskani olarak sahsimi en iyi sekilde temsil edeceginden asla süphe duymuyorum” diye konustu.

Kaymakamlara hatirlatmalarda bulunan Cumhurbaskani Erdogan, “Sevgili genç kardeslerim sunu lütfen hiçbir zaman aklinizdan çikarmayin. Az önce Abdurrahim Karakoç’un, rahmetlinin bir dörtlügünü bakanim okudu. Bu ne biliyor musunuz? Bu millete efendi olmaya degil hizmetkar olmaya gidiyoruz. Bunu böyle bilecegiz. Yasamasiyla, yürütmesiyle, yargisiyla, devlet gücünün her bir unsurunun asli görevi budur. Bu noktada devletin tepesiyle kaymakam arasinda hiçbir fark yoktur. Her birimiz 85 milyonun tamamina hizmet etmekle mükellefiz. Insanimiza hizmet götürmek, onlarin derdine derman olmak, sehirlerimizin kalkinmasina, gelismesine katkida bulunmak çok büyük bir misyondur. Mülki idare amirlerimiz, diger kamu görevlilerimize kiyasla devletin tüm birimlerinin koordinasyonu vazifesini üstlenmek suretiyle yükü daha agir bir sorumluluk tasimaktadir. Kaymakamlarimiz kisisel kabiliyetleri ve gayretleriyle gittikleri her yerde iz birakma, insanimizin hayatina tesir etme, görev yaptiklari sehirlere damga vurma imkanina sahiptir. Devletin vatandasa dönük adaletli, merhametli gülen yüzü kaymakamlarimiz, sorumluluk alanlarinin en ücra kösesine kadar uzanan sefkat ve yardim eli olmak mecburiyetindedir. Kariyer olarak kendinize böyle bir meslegi seçtiginize göre su gerçegi de biliyorsunuz demektir. Kaymakamin mesaisi olmaz. Gecesi gündüzü olmaz. Tatili, hafta sonu olmaz. Sabah 9 gibi ise baslayip aksam 5, 6 civarinda kapisini çekip çikan kisiden de yönetici zaten hiç olmaz. Ülke idare amirligi mesai saatleri arasinda yapilacak hükümet konaginin duvarlari arasina hapsedilebilecek bir meslek degil. Bizi temsilen görev yaptiginiz ilçelerimizde sizlerden günün 24 dört saati, haftanin yedi günü, yilin 365 günü çalisacak, kosacak, kosturacak bir tempo ve motivasyonla isinize sarilmanizi bekliyoruz. Ben cumhurbaskani olarak böyle çalisiyorum. Uykum 5 saat, bilemediniz 6 saat. Gece eve gidislerim bazen 12, bazen bir, bazen iki. Öyle çalisiyorum. Aksi takdirde bu is, bu devlet yürümez. Dolayisiyla ilçelerdeki cumhurbaskanlari olarak da bunu bekliyorum" diye konustu.

"Ne milletle güçlü bir iliski kurabilirsiniz ne de geride hayirla, sükranla, özlemle yad edilecek bir miras birakabilirsiniz" sözlerini kullanan Cumhurbaskani Erdogan, “Atalarin dedigi gibi ‘at ölür meydan kalir, yigit ölür san kalir’. Siz de öyle bir çalisin, öyle bir hizmet edin ki ayrildiginiz ilçede isminiz yadigar olarak kalsin. Milletimiz arkanizdan ne desin? ‘Ya burada bir zamanlar bir kaymakam vardi. Ilçenin çehresini degistirdi, Allah ondan razi olsun desin.’ Bunu istemez misiniz? Bunu yapmaniz lazim. Adiniz her kesimden insanimizin kalbinde efsane kaymakam, efsane vali olarak kaliyor. Sizden öncekilerden devraldiginiz emaneti daha da yüceltme, çok daha yukarilara tasimanin gayretinde olun. Adi unutulan degil, halk tarafindan sizden sonrakilere örnek gösterilen bir kaymakam olmaya gayret edin. Ilçenin ahalisinin tümüyle iletisim içinde olmayi, sivil toplum kuruluslariyla, kanaat önderleriyle, esnafi, tüccari, is adamiyla temasta kalmayi lütfen

ihmal etmeyin. Vatandasimizla olan iliskilerinizde yetkilerinizden önce muhatabinizin haklarini, ona karsi görev ve yükümlülüklerinizi hatirinizda tutun. Her zaman söylüyoruz insani yasatmadan devleti yasatamayiz. Insani yüceltmeden devletimizin istikbalini garanti edemeyiz. Halktan sorunlardan kopup çarsidan, pazardan, sokaktan bihaber, hepsinden önemlisi hizmetle mükellef oldugu ilçesinin gerçeklerinin idrakinde olmayan bir yönetici profilini biz reddediyoruz. Eski Türkiye’de oldugu gibi devletle millet arasinda asilmaz duvarlar veren vesayetçi anlayisi da kabul etmiyoruz. Devletimizin yönetim merkezi olan Cumhurbaskanligi Külliyesi nasil milletin evi ise, hükümet konaklari da ilçelerdeki milletin evidir. Sizlerden bulundugunuz ilçelerde bu hassasiyetle çalismanizi özellikle istiyorum” seklinde konustu.

Kaymakamlarin görevlerini yerine getirirken mali, idari, hukuk veya bürokratik bazi zorluklarla karsilasmanin gayet tabii oldugunun aktaran Erdogan, “Bunlar sizin gözünüzü korkutmamali. Sizi asla yildirmamalidir. Zorluklara aldirmayacak, tipki hedefe kilitlenen ok misali projelerinizi gerçeklestirmeye odaklanacaksiniz. Bahane üretmek yerine sorunlarin üzerine cesaretle giderek çözüm yollari gelistirerek, engelleri asmaya çalisacaksiniz. Buradaki her bir genç kaymakamimizin Allah’in izniyle bunu basaracak yetenege, iradeye ve samimiyete sahip olduguna inaniyorum” dedi.



"Milletimizin asirlik hayallerinin sembolü olan Türkiye yüzyilini sizlerin de gayretleriyle hayata geçirmekte kararliyiz"

108. dönem kaymakam adaylari olarak ülkenin tarihi açisindan anlamli bir yil dönümünde göreve basladiklarinin altini çizen Erdogan, “Bu sene bin yillik vatan topraklarinda kurdugumuz son devletimiz olan Türkiye Cumhuriyeti’nin yüzüncü yil dönümüdür. Yeni bir baslangici temsil eden bu önemli tarihi her açidan manasina uygun sekilde kutluyoruz, kutlayacagiz. Esasen bu yil yaptigimiz her etkinlikte yüzüncü yil coskusunu ilmik ilmik ördük. Yilsonuna kadar tertipleyecegimiz farkli programlarla cumhuriyetimizin yüzüncü yilinda maziden atiye kurdugumuz köprüyü daha da kuvvetlendirecegiz. Millet olarak birlik ve beraberligimizi perçinleyecek, geçmisin aci hatira izlerini silecek, gelecegimize olan umudumuzu tahkim edecegiz. Böylece bizleri Türkiye yüzyilina daha hizli ulastiracak iklimi insallah ülkemizde tesis etmis olacagiz. Milletimizin asirlik hayallerinin sembolü olan Türkiye yüzyilini sizlerin de gayretleriyle hayata geçirmekte kararliyiz. Türkiye yüzyiliyla ayni zamanda istiklal ve istikbalimiz ugrunda can veren aziz sehitlerimize olan vefa borcumuzu da bir nebze olsun ödeyecegiz” ifadelerini kullandi.

Türkiye yüzyilinin insasina kimsenin set olarak duramayacagini vurgulayan Erdogan, “Ancak ülkemizin bu kararliliginin birilerinin uykusunu kaçirdigi anlasiliyor. Iste görüyorsunuz sözde milletvekili ama terörist müsvetdesi. Benim kahraman askerime, Mehmetçigime nasil laflar atiyor, nasil hakaretler ediyor? Herhalde televizyonlarda izlediniz. Bunlara gereken dersi devlet olarak da, yargi olarak da bizim verme mükellefiyetimiz var. Biz ikinci sinif demokrasiye evet demiyoruz. Birinci sinif demokrasi. Ikinci sinif hak ve özgürlüklere, ikinci sinif ekonomiye mahkum ve mecbur edenler bizi Türkiye yüzyili vizyonumuzdan ciddi manada rahatsizlik duyuyor. Yüzyillardir mazlumlarin, yer alti kaynaklarini sömürerek kendilerine refah düzeni kuranlar ve onlarin içerideki temsilcileri küresel adaleti savunan bir Türkiye gerçegine tahammül edemiyor. Turizmde, ticarette, yatirimlarda, diplomaside ve savunmada sürekli ölçek büyüten Türkiye’yi engellemek için besinci kol faaliyetleri dahil her yol deneniyor. Hepsinden öte düsünün IHA’larimiza, SIHA’larimiza, Akincilarimizi niçin hazmedemiyor, tahammül edemiyorlar. Çünkü Gabar’i, Cudi’yi, Tendürek’i, inlerinde bu teröristleri vurduklari için tahammül edemiyorlar. Ister etsinler, ister etmesinler. Biz adil bir devlet olarak görevimizin geregi neyse bunu sonuna kadar yaptik, yapiyoruz ve yapacagiz” ifadelerine yer verdi.

Sosyal medya mecralarindan körüklenen milleti karamsarliga sürüklemeye yönelik çabalarin devam ettigini belirten Erdogan, sözlerini su sekilde sürdürdü:

“Çogu yalan ve manipülasyon ürünü olan görüntüler üzerinden bir fitne atesi yakilmak isteniyor. Yurt disindaki firari FETÖ’cüler ve PKK’lilar basta olmak üzere ülkemizin düsman çevrelerin basini çekip alevlendirdigi bu fitne girisimlerine maalesef içerideki kimi siyasiler de destek veriyor. FETÖ’cülerin ve PKK’lilarin kukla gibi oynattigi bu sahislar bilerek veya bilmeyerek ülke ve millet düsmanlarinin degirmenine su tasiyor. Yillardir Avrupa’daki gurbetçilerimize reva görülen asagilayici söylem ve tavirlari ülkemize de sirayet ettirmeye çalisiyorlar. Sokakta, otobüste, okulda, üniversite, çarsida, pazarda hayatini sürdüren insanlari tahkir ve tahrik eden, hatta isi fiziki saldiriya kadar götüren bazi kendini bilmezlerin oldugunu görüyoruz. Oysa ne Türkiye böyle bir devlettir ne de milletimiz böyle bir millettir. Bizim milletimiz yüregi Anadolu cografyasi kadar genis bir millettir. Bu millet birakin kendi insanina veya misafirlerine hor gözle bakmayi tüm dünyada hosgörüsüyle alicenapligiyla gön açmasiyla maruf necip bir millettir. Tarihimizin hiçbir döneminde sömürgecilik lekesi olmadigi gibi irkçilik ve fasizm ayibi da olmamistir. Ayni sekilde milletimizi köken, mezhep, mesrep, ideoloji ve benzeri ayrimlarla birbirine düsürme çabalari da daima bosa çikmistir. Bizim mazimizde sadece Balkanlar’dan Kafkaslar’a, Irak’tan Suriye’ye kadar kimin basi dara düsmüsse hiçbir ayrim herkese kucak açma vardir. Bizim mazimizde sadece farkli olani hos görme, ihtiyaci olana el uzatma, Yunus’un deyimiyle ‘derdi olanin dinmeyen ahina kulak verme, gönüller Yapma gelenegi vardir. Milletimizin en önemli özelligi olan bu hasretlerin örselenmesine kesinlikle izin veremeyiz. Terör örgütlerinin ve kimi siyasetçilerin kiskirtmalarindan irkçilik ve yabanci düsmanligi zehrine kadar sosyal dokumuzu tahrip eden sinsi oyunlarin kök salmasina kesinlikle müsaade edemeyiz. Sosyal medyada örgütlenen üç bes sarlatanin milletimizi birbirine düsürerek ülkemizi yangin yerine çevirme çabalarini bunlarin baslarinda çalacagiz. Bu tür girisimlere devletimizden önce sefkati, merhameti, vakari ve hosgörüsüyle bilinen aziz milletimizin riza göstermeyecegine inaniyorum. Biz de devlet olarak hukuk disina çikanlara karsi gereken her türlü tedbiri alarak bu fitne atesini daha fazla büyütmeden söndürecegiz. Tüm bunlari söylerken küresel akimlarin ve bunlarin yol açtigi sorunlarin ülkemize olan yansimalarini asla göz ardi etmiyor, bu sorunlarin her biriyle mücadelemizi hukuk çerçevesinde sürdürüyoruz, sürdürecegiz. Insanimizin hak ve özgürlüklerine, milletimizin bekasina yönelik her bir tehdidin üzerine titizlikle gidecegiz.”

"Yabanci düsmanligi gibi fasist lümpenligin toplumda yayilmasina izin vermeyecegimiz gibi hudutlarimizin güvenligini ve ülke içindeki kontrolleri etkinlestirerek yasa disi göçle ilgili sorunlari da çözecegiz" diyen Erdogan, “Insani sebeplerle ülkemize kabul ettigimiz siginmacilarin gönüllü, güvenli ve onurlu bir sekilde evlerine dönmeleri için yogun çaba harciyoruz. Katar’in finans destegiyle baslattigimiz konut projelerimiz tamamlandikça simdilik 600 bin civarinda olan geri dönenlerin sayisi inaniyorum ki daha da artacaktir. Burada çizgimiz ve durusumuz bellidir. Ne kaçak göçmene müsaade ederiz ne de fitne tacirlerine izin veririz. Nasil tarih boyunca vicdani durusumuzla insanliga örnek olmussak, geri dönüsler konusunda da yine örnek bir tavir sergileyecegiz. Sizlerden de görev bölgenizde hem bu tür hadiseler hem de insanlarimizi birbirine düsürme yönelik tuzaklara karsi uyanik olmanizi bekledigimi özellikle belirtmek istiyorum” dedi.

Kaynak: İHA