Burdur Valisi Türker Açiklamasi 'Su Zengini Bir Ülke Degiliz, Bu Yüzden Sulak Alanlarimizi Korumamiz Gerekiyor'

Iklim degisikligi nedeniyle kuraklikla bogusan Burdur ve Antalya’da bulunan göllerin kurtarilmasi ve rehabilitasyonu için düzenlenen Yönetim Plani Hazirlama Projesi Çalistayi Burdur’da düzenlendi. Çalistayda konusan Vali Türker Öksüz, Türkiye’nin taraf oldugu Ramsar Sözlesmesi’yle ulusal ve uluslararasi koruma altina alinmis 14 adet Ramsar alani oldugunu, 59 ulusal, 32 mahalli öneme haiz sulak alan olmak üzere 105 sulak alaninin da tescillendigini ve tescillenmeye de devam ettigini söyledi.

Burdur Valisi Türker Açiklamasi 'Su Zengini Bir Ülke Degiliz, Bu Yüzden Sulak Alanlarimizi Korumamiz Gerekiyor'
DKMP 6. Bölge Müdürlügü’nün sekreteryasini yürüttügü Burdur Gölü, Yarisli Gölü, Yazir Gölü, Gölhisar Gölü, Çorak Göl ve Antalya Avlan Gölü Yönetim Plani Çalistayi Burdur’da gerçeklestirildi.

Iki gün sürecek olan çalistayin ilk gününde proje hakkinda bilgilendirme sunumlari yapildi. Peyzaj Yüksek Mimar Seda Yildiz’in koordinatör olarak görev aldigi projede Prof. Dr. Selami Selvi, Prof. Dr. Hasan Genç, Prof. Dr. Iskender Gülle, Doç. Dr. Sehnaz Sener, Doç. Dr. Erhan Sener ve Furkan Sebil Çelik proje ekibi olarak görev aliyor. Yapilacak olan bu plan Türkiye’de yapilan diger planlardan farkli olarak restorasyon ve rehabilitasyon önerileri de içerecek.

Projenin yapilma gerekçesi; Avrupa’nin Yaban Hayati ve Yasam Ortamlarinin Korunmasi (BERN) Sözlesmesi ile Rio’da imzalanan Biyolojik Çesitlilik Sözlesmesi ve 1994 yilinda taraf oldugumuz RAMSAR sözlesmesi ile Avrupa Birligi Habitat ve Kus Direktiflerinden kaynaklanan uluslararasi yükümlülükler olarak gösteriliyor. Türkiye’deki 14 Ramsar alanindan biri de Burdur Gölü. Burdur Gölü ve göller yöresinde bulunan diger göllerin iklim degisikligi ve kuraklik nedeniyle su hacminin büyük bir kismini kaybetmesinden dolayi yapilacak bu proje ile rehabilite edilerek kurtarilmasi planlaniyor.

Saygi durusunda bulunulmasi ve Istiklal Marsi’nin okunmasiyla baslayan çalistay; Doga Koruma ve Milli Parklar Bölge Müdürü Mahmut Temel’in konusmasiyla devam etti. Vali Öksüz’ün yaptigi konusmanin ardindan sulak alanlar tanitim videosu ve sunumlar gösterildi. Sunumun ardindan, hatira fotografinin çekilmesi ile çalistayin açilis töreni sona erdi.

Çalistayda yaptigi konusmada, "Küresel ölçekte yasanan iklim krizi; sulak alanlarin, suyun önemini, korunmasinin ne kadar kiymetli oldugunu göstermektedir" diyen Vali Türker Öksüz, “Tarih boyunca akarsular, göller, bunlarin kiyilari, sulak alanlar, kenarlarinda yasayan insanlar tabii ki suyun getirdigi imkanlarla birlikte büyük medeniyetler kurmuslar ve bu büyük medeniyetleri de her zaman ayakta tutmayi da basarmislardir ve sulak alanlari biz ekosistemlerin en basinda gelen unsurlardan biri olarak kabul ediyoruz. Ama hepimiz biliyoruz, hepimiz yasiyoruz aslinda yogun sanayilesme, kentlesme ve son yillarda etkisini daha fazla gösteren iklim degisikligi artik sulak alanlari ciddi sekilde tehdit ediyor. Bu nedenle tabii her zaman sulak alanlari korumak zordur ama geldigimiz noktada sulak alanlari korumak daha da zor hale gelmistir. Ne yaparsak yapalim, sulak alanlari korumamiz ülkemizin gelecegi için, topraklarimizin gelecegi için, ülkemizde yasayan insanlarin gelecegi için çok önemli bir nokta olarak karsimiza çikmaya basladi.

Son yillarda tabii bilinç düzeyinde de bir degisme var, yani sunu kastediyorum; artik eskiden sulak alanlarin korunmasi konusunda çok da duyarli olmayan toplumlar, ülkeler ve insanlar artik son yillarda suyun ne kadar kiymetli oldugunu farkina varmis gözüküyor. Onun için sulak alanlarin korunmasindaki gayretlerin çabalarin daha fazla arttigini söyleyebiliriz” açiklamasinda bulundu.

“Su zengini bir ülke degiliz, bu yüzden sulak alanlarimizi korumamiz gerekiyor”

Ayrica konusmasinda Türkiye’nin birçok farkli yerinde sulak alanin bulundugunu fakat buna ragmen su zengini bir ülke olmadigimizi dile getiren Vali Öksüz, “Simdi hep dile getirilir, Türkiye’de tabii ciddi sulak alanlar var ama biz su zengini bir ülke olmadigimizi hepimiz biliyoruz. Dolayisiyla biz çok su fakiri de degiliz ama suyu mutlaka tasarruflu kullanmamiz gereken bir ülkeyiz. Bir yandan da çok farkli karakterlerde sulak alanlarimiz var dolayisiyla hepsinin korunmasi için de ayri yöntemler gelistirilmesi, ayri yönetim mekanizmalarinin olusturulmasini gerektigi de ortaya çikiyor. Taraf oldugumuz Ramsar Sözlesmesi’yle ulusal ve uluslararasi koruma altina alinmis 14 adet Ramsar alanimizin oldugunu, 59 ulusal, 32 mahalli öneme haiz sulak alan olmak üzere, 105 sulak alanimizin da tescillendigini ve tescillenmeye de devam ettigini bu vesileyle ifade etmek istiyorum” dedi.



"Göllerimize ihanet etmeden gelecek nesillere birakma mükellefiyetimiz var"

Sulak alanlarin bizlere gelecek nesillerin emaneti oldugunu söyleyen Vali Öksüz, “Göller yöresinin baskenti deniyor Burdur için, hem Burdur hem bölgemizdeki bütün sulak alanlar ve bu sulak alanlarin çesitli faydalari hem ekolojik, ekonomik, kültürel faydalarini hayatimizda hissediyoruz, görüyoruz. Onun için bu yönetim planlarinin bizim için çok daha önemli oldugunu ifade etmemiz lazim. Biz aslinda bütün tabiat, çevremizdeki her seyi geçmis nesillerden emanet aldik ve gelecek nesillere de bu emaneti bozulmadan bu emanete ihanet etmeden aslinda gelecek nesillere birakmak gibi bir mükellefiyetimiz var. Biz de bunun için tüm kurum ve kuruluslarla birlikte hepimiz ortak bir uzlasi ile katki göstererek bu yönetim plani konusunda bir üzerimize düsen görevi, sorumlulugu yerine getirmek mecburiyetindeyiz” dedi.

Programa basta Vali Türker Öksüz olmak üzere, Il Emniyet Müdürü Ümit Bitirik, Il Jandarma Komutani Jandarma Albay Mustafa Güder, sulak alanlarin bulundugu ilçe kaymakamlari, belediye baskanlari, muhtarlar ve ilgili kurum müdürleri katildi.

Çalistay programi yarin Burdur Gölü, Çorak Göl ve Yarisli Gölü’nün yerinde incelenmesi ile devam edecek.
Kaynak: İHA