Araca Takilan Aksesuarlar Yangin Riskini Artiriyor

Araçlarin standartlari disinda yapilan ekstra islemlerin ve tesisatlarin yangin etkeni olabilecegini söyleyen Murat Ziya Öztürk, “Bildiginiz üzere yaz aylari sicak geçmekte, özellikle bu sene biraz sicak geçiyor. Bu nedenle de araç yanginlarinda biraz daha artis gözlemliyoruz. Bu araç yanginlari neden kaynaklaniyor diye sordugumuzda; araçlarimiz tasarlanirken, fabrika ortamlarindan çikarken birçok güvenlik sartlari altinda dizayn ediliyor. Fakat daha sonra bu araçlara kisisel seçimlerimizden dolayi ilaveler yapiyoruz. Buzdolabi olabiliyor, kahve makinesi, su isiticisi gibi ek tesisatlar yapiliyor. Bunun yaninda müzik, isik tesisatlari gibi ilave tesisatlar yapiyoruz. Her tesisat motora ve aküye ekstra bir yük getiriyor. Bu gelen yükler özellikle kablo baglantilarinin da tam profesyonel olmamasindan, izolasyonlarin yeterli olmamasindan dolayi ve kablolarin içerisindeki direnç miktarlarinin artarak rezistans vazifesi yapip zayif izolasyonlarin erimesi ve hatta yetersiz kablo kullanildigi takdirde bu kablonun izolasyon malzemelerini de eritmesinden dolayi yangin risklerini de arttirmakta. Bu nedenle özellikle fabrika sartlarindan sonra yapilan ilave tesisatlarda daha çok dikkat etmemiz, ehli ellere yaptirmamiz gerekiyor. Kontrolleri noktasinda da titizlik göstermemiz gerekiyor” dedi.

Öztürk, kullanim sartlarinin da yangin etkenlerinden olabilecegini ve elektronik malzemelerin araçta birakilmamasi gerektigini söyleyerek, “Bunun yaninda kullanim sartlarinda da bir takim dikkat etmemiz gereken seyler var. Yazin sicakligin artmasindan dolayi gölge yerlere koymamiz bizim açimizdan da aracimizi koyma açisindan da çok önemli bir faktör. Fakat her zaman mümkün olamayabilir. Hem kapali garaj hem de kapali alana koymak bakimindan yeterli imkanlara sahip olamayabiliriz. Bunun için aracimizin içerisinde özellikle cep telefonu, tablet, bilgisayar, powerbank gibi ilave bataryasi olan malzemeleri unutmamamiz gerekiyor. Çünkü bu malzemeler sicaklikla beraber kimyasal bir çözelti içerisinde oldugu için, isiyla beraber reaktif hale gelip alev almaya sebebiyet verebilir. Ayni sekilde kisisel bakimimiz için kullandigimiz deodorant hatta çakmak gibi daha tehlikeli malzemeleri de araç içerisinde kullanmamamizda fayda var” ifadelerini kullandi.

Çevreden istenmeyen ates kaynaklarinin da yangina sebep olabilecegini söyleyen Murat Ziya Öztürk, “Biraz daha istatistiklerden yola çikacak olursak da motor bölümünden kaynakli yanginlar yaklasik yüzde 59 civarinda yer aliyor. Bunlar bahsetmis oldugumuz izolasyon malzemelerinin ve tesisatlara dikkat etmemizin önemini bir kez daha ortaya çikariyor. Bunun yaninda yolcudan kaynaklanan yangin riskleri de yaklasik olarak yüzde 35 oraninda. Bunlar ne olabilir dedigimizde de trafikte sigara kullanma aliskanliklarimiz maalesef var. Sigara içerken aracin içerisinde ya da bir baska aracin içerisine rüzgarla beraber izmaritin geçis yapmasi ciddi anlamda yangin riski olusturmaktadir. Aracimiz pasif haledeyken, park halindeyken de biz bazen camlari açik birakiyoruz. Açik biraktigimiz zaman da aracimizin geri döndügümüzde eskisi kadar sicak olmamasini bekleriz. Fakat çevre sartlarinda istenmeyen alev kaynaklari aracimizdan içeri girdigi zaman müdahalesi zor hale gelen bir yangina sebebiyet verebilir. O nedenle aracimizi terk ederken de özellikle kapali bir halde bulundurmamizda önem var diye düsünüyorum. Diger faktörlere bakacak olursak aracin içindeki tesisatta, yakit pompasinda ve benzin hortumlarinda izolasyonlarin ve kelepçelerin çok dogru bir sekilde yapilmasi gerekiyor. Zaman içerisinde titresimden, yol durumundan veya sicakliktan dolayi baglanti elemanlari hortumlar arasinda bir gevseklik olustugu zaman yakit, sicak olan motor blogunun üzerine düstügü zaman yine sebebiyet verecektir. Bu nedenle de düzenli kontrollerine dikkat etmemiz gerekiyor. Özellikle uzun yola çikarken kaputumuzu açip aracimizda herhangi bir gevsek bir malzeme olup olmadigini el ve gözle muayene yapmakta büyük ölçüde yarar görüyoruz” dedi.



“Lastik basinç kontrolü yapilmali”

Lastik basincinin düsük olmasinin sürtünme ve isinmadan kaynakli olarak yangina sebep olacagini söyleyen Öztürk, konusmasina su sekilde devam etti:

“Bir baska unsur da araçlarimizin yere bastigi lastiklerde hava basinçlarinin dogru olmasi. Bazen araçlarimizi kisisellestirirken genis tabanli ya da ince yanakli lastikler kullaniyoruz. Bu da bildiginiz üzere yol sartlarinda sürtünmeyi arttiracagindan dolayi ve sürtünmenin de bilindigi gibi isinmaya ve alevlenmeye sebebiyet vermesinden dolayi büyük bir önem arz etmesinden kaynakli çok dikkat etmemiz gerekiyor. Özellikle basincin düsük olmasi lastik ve jant arasindaki temasin azalmasiyla beraber jantin tahrikten gelen hareketiyle dönmek istemesi lastigin de yerle temasindan ve tam olarak yeterli bir temas olmamasindan dolayi durmak istemesinden kaynakli bir sürtünme olacaktir. Bu sürtünme de zaten yanici olan lastigin sürtünmeyle beraber kisa bir zamanda alev almasina sebebiyet verecektir. Bu da kullanim açisindan özellikle aracimizin eger varsa basinç göstergesini takip etmemiz, yoksa da araci kullanmadan önce lastiklerimizi kontrol etmemizde yarar var.”

Öztürk, yangin aninda hareket halinde olan aracin motor freni ile durdurulmasi gerektigini söyleyerek, “Bütün bu önlemleri aldiktan sonra bile istenmeyen bir durumla karsilastigimiz zaman da öncelikle sogukkanliligimizi korumamiz gerekiyor. Dörtlüleri yakarak motor freni ile hizimizi düsürüp çünkü frenlerden kaynakli da bir sorun olabilir ki bir baska etken de eskimis fren balatalariyla metaller birbirine temas ederek çakmak tasi vazifesi görmesine neden olabilir. O yüzden motor freni ile yavasça yanastirdiktan sonra stop edecegiz. En kisa zamanda kolay erisebilecek yerde olan yangin söndürücümüzü rüzgari arkamiza alacak sekilde alev kaynagina püskürtecegiz. Yangin söndürücüyü bir kereden sonra kullanamayacagimiz için tamamen bosalttiktan sonra en kisa zamanda gerekli yerlere haber verilmeli” dedi.