Prof. Dr. Organ Özgür Açiklamasi 'Her 10 Kisiden 3'Ünde Alkole Bagli Olmayan Yagli Karaciger Hastaligi Mevcut'

Türkiye’de her 10 kisiden 3’ünde alkole bagli olmayan yagli karaciger hastaligi bulundugu belirtildi.

Prof. Dr. Organ Özgür Açiklamasi 'Her 10 Kisiden 3'Ünde Alkole Bagli Olmayan Yagli Karaciger Hastaligi Mevcut'
Konuyla ilgili açiklamalarda bulunan Karadeniz Teknik Üniversitesi (KTÜ) Tip Fakültesi Farabi Hastanesi Gastroenteroloji Bölüm Baskani Prof. Dr. Orhan Özgür, karaciger yaglanmasinin yayginligi ve tehlikesi konusuna dikkat çekti. Karacigerde normalden fazla yag birikmesine, ’karaciger yaglanmasi’ ismini verdiklerini belirten Özgür "Alkol kullanmayan veya çok az kullanan kisilerde görülen karaciger yaglanmasi, alkol kullanimi ile iliskili olmadigindan buna ’alkole bagli olmayan yagli karaciger hastaligi’ denir. Yagli karaciger hastaligi ’basit yaglanma’ olabilecegi gibi ’non-alkolik steatohepatit (NASH)’ tipi de olabilir. Karacigerde sadece yaglanma varsa ve beraberinde herhangi bir iltihap yoksa bu tablo, tehlikeli bir tablo degildir ve ilerleyici bir özellik göstermez. Bu hastalarda, karaciger enzimleri yani ALT ve AST genellikle normaldir. Buna karsilik steatohepatit (NASH) gelistiginde yani yaglanma ile birlikte karacigerde iltihaplanma söz konusu oldugunda, bu tablo zaman içinde karaciger hücrelerinin harap olmasina (nekroz) yol açar ve fibrozis denilen karacigerde yara dokusu (nedbe) olusmaya baslar. Bu yara izi dokusu arttikça karaciger düzgün çalisamaz ve karacigerin islevi gün geçtikçe bozulur. Hastalik ilerledikçe olay, siroza dogru ilerler. Ayrica steatohepatite (NASH) bagli gelisen karaciger sirozu zemininde karaciger kanserinin de gelisebildigini görüyoruz. Sonuç olarak steatohepatit denen asamada olan karaciger yaglanmasinda siroz ve kanser gelisme riski vardir. Bu hastalarda genellikle karaciger enzimleri yüksek seyreder. Bu nedenle karaciger yaglanmasi tanisi konan hastalari, ayrintili bir sekilde degerlendirmek ve siki takip etmek gerekir. Sadece karaciger yaglanmasi olan hastalarin 6 ayda bir, steatohepatitli hastalarin ise 3 ayda bir periyodik kontrolden geçmesini uygun görüyoruz. En geç yilda bir kere ultrasonografi yapilmasi gerekir. Hastalara Fibroscan ve karaciger biyopsisi yapilmasi da gerekebilir" dedi.

"Türkiye’de eriskinlerde, her 100 kisiden 30 tanesinde alkole bagli olmayan yagli karaciger hastaligi oldugu tahmin edilmektedir" diyen Özgür "Yine karaciger yaglanmaniz varsa yüzde 20 ihtimalle NASH hastaliginiz var demektir. Her 5 karaciger yaglanmasindan bir tanesi NASH’dir. Türkiye’de 3,8 milyon NASH hastasi oldugu, 133 bin kiside su an NASH’e bagli siroz gelismis oldugu tahmin edilmektedir. Bunlar, çok büyük rakamlardir.

Karaciger yaglanmasi olan hastalarimizin genellikle herhangi bir sikâyeti yoktur. Hastalarimiz, hasta olduklarinin farkinda bile degildir. Hasta genellikle baska bir hastalik nedeniyle tetkik edilirken karaciger yaglanmasi fark edilir. Hastalarimizin az bir kisminda bazi sikâyetler görülebilir. Bu sikâyetler; karinda sag üstte agri, dolgunluk hissi, halsizlik, çabuk yorulma seklinde siralanabilir. Hastaligin ilerlemis döneminde; kasinti, istahsizlik, bulanti ve sarilik görülebilir. Muayenede, karaciger genellikle büyük olarak tespit edilir" seklinde konustu.



"Beslenme seklinizi degistirin, egzersiz yapin"

Prof. Dr. Orhan Özgür, ilaç tedavisinden önce karaciger hastalarina su önerilerde bulundu:

"Yapilabilecek en iyi sey, özellikle beslenme seklimizi degistirmektir. Hayvansal yaglar, karaciger için oldukça zararlidir. Hayvansal yaglardan, sakatat, yagli et gibi kolesterol içeren yiyeceklerden uzak durulmalidir. Mümkün oldugunca yagsiz yemegi tercih etmeliyiz. Sebze, meyve (uygun ölçüde), beyaz et ve lifli gidalari tüketmeye özen göstermeliyiz. Seker, vücutta yaga dönüstürüldügü için karbonhidrat ve seker tüketimimizi mümkün oldugu kadar azaltmaliyiz. Düzenli olarak spor yapmali ve spor yapmayi, yasamimizin bir parçasi haline getirmeliyiz. Ne yazik ki ülkemizde spor yapma aliskanligi yeterli degildir. Egzersizin; kilo vermede, karaciger yaglanmasinda önemli bir mekanizma olan insülin direncini düsürmede ayrica uzun vadeli olarak kalp ve damar hastaliklarindan korunmada faydali oldugu kesin olarak ispatlanmistir. Bu yararin ortaya çikmasi için günde en az 30-45 dk. olmak üzere haftada 4 gün tempolu yürüyüs yapmak gerekir. Ayrica hastanin seçimine ve kalp ve damar hastaligi durumuna göre; bisiklet, yüzme, tenis, kosu bandi, ip atlama tercih edilebilir. Kalp ve damar hastaligi bulunmayan daha genç bireylerde, daha yüksek yogunluklu egzersiz programlari da uygulanabilir. Kisisel saglik geçmisinde veya ailede seker hastaligi, kan yaglari dengesizligi, obezite (sismanlik) varsa karaciger yaglanmasi konusunda dikkatli olmak gerekir. Unutmamak gerekir ki karaciger hastaliklarinda genetik yatkinlik son derece önemlidir. Göbekli veya sisman iseniz uzun süredir alkol kullanimi varsa ve seker hastaligi varsa veya kan yaglari yüksekse karaciger kan testlerine baktirmaniz ve ultrason çektirmeniz uygun olacaktir. Fazla kilonuz varsa kilo vermeye gayret ediniz. Bel çevrenizi inceltiniz (erkekseniz 100, kadinsaniz 88 cm’nin altina indiriniz). Latent (gizli) seker hastaliginiz varsa ve alkol kullaniyorsaniz, trigliserid isimli yaginiz yüksek, iyi kolesterol HDL’niz düsük (yüzde 40 mg.dan az), ürik asidiniz yüzde 7 mg.dan fazla ise daha uyanik ve bilinçli olmalisiniz. Hastalarda kilo kaybi; yavas ve sürekli olmali, hedef haftada 400-500 gram kilo kaybi olmalidir (haftada 1,5 kg’i asmamalidir). Alkole bagli olmayan yagli karaciger hastaliginda, diyet ve egzersizin yerine geçebilecek herhangi bir ilaç tedavisi bulunmamaktadir. Bu hastaligin tedavisinde kullanilmak üzere ülkemizde ve uluslararasi alanda devam eden birçok ilaç arastirma çalismasi bulunmaktadir. Basinda ve internet ortaminda, yogun bir bilgi kirliligi ve yanlis bilgilendirme mevcuttur. Lütfen! Doktorunuzun bilgisi disinda ilaç, bitkisel ilaç veya çesitli kürler kullanmayin."
Kaynak: İHA