Babasini Kaybettigi Yaylada Hastalara Sifa Oluyor

Halil Aydin, 1988 yilinda Hidirnebi Yaylasi’nda kalp krizi geçirerek hayatini kaybetti. O yillarda Saglik Meslek Lisesi’nde okuyan Halil Aydin’in kizi Münire Akçay (49), ise babasina erken müdahale edilememesi nedeniyle içinde hep bir aci hissetti. 30 yil boyunca çesitli ilçelerde görev yaptiktan sonra geçtigimiz yil emekli olan Akçay, babasini kaybettigi Hidirnebi Yaylasi’na saglik kabini kurmaya karar verdi. Il Saglik Müdürlügü’ne basvurada bulunan Akçay, gerekli izinleri ve ruhsatini aldiktan sonra yaylanin giris kisminda yer alan 20 metrekarelik bir barakada tadilat yapti. Tadilat isleminin ardindan bir saglik merkezinde olmasi gereken tibbi ilaç ve cihazlari toplayan Akçay, bir yil önce saglik hizmeti vermeye basladi.

Son yillarda özellikle Arap turistlerin ugrak yerlerinden biri olan Hidirnebi Yaylasi’nda yöre sakinlerinin yani sira yerli ve yabanci turistlerin dikis, serum ve pansuman gibi ilk müdahalelerini yapan Akçay, acil durumlarda ise 112 Acil Çagri Merkezi ile iletisim kuruyor. 35 yil önce babasini kaybettigi yaylada Özel Saglik Kabinini kuran Akçay, gece-gündüz hastalarin yardimina kosuyor.

30 yil hemsirelik yaptiktan sonra emekli oldugunu belirten Münire Akçay, "Ilk etapta bir bosluga düstüm. Ne yapacagim diye düsündüm. Bahçe isleri de yapamadigim için yaylada bir saglik kabini kurmaya karar verdim" dedi.

Yaylada kalp krizi geçirerek hayatini kaybeden babasinin içinde hep bir aci oldugunu kaydeden Akçay, "Il Saglik Müdürlügü tarafindan eskiden buraya yayla görevlendirmesi aliyordum. Vatandaslara bir faydamiz oluyordu. Babam 1988 yilinda burada kalp krizi geçirerek vefat etti. O zamanlar saglik okulundaydim. Isi biliyordum ama rahmetli babama burada o zamanlar kimse müdahale edememisti. Sadece annem vardi yaninda. Onun için vermis bir aci vardi içimde. Keske birileri ona müdahale edebilseydi. Onun üzüntüsü ile emekli olduktan sonra insanlara bir faydamiz olsun bir sevap olsun diye saglik kabinini kurdum. Maddi açidan düsünmedim. Burada herkes birbirini taniyor. Böyle bir sey açabilmek için maliyeye basvurdum. Dolayisiyla vergisini de vermek zorundayim. Il Saglik Müdürlügü’nden ruhsatimi aldim. Saglik ocaginda olmasi gereken malzemelerin hepsi var. Burada sadece doktorum yok. Gelen insanlara ufak tefek yardimlarda bulunuyorum. Pansuman, enjeksiyon, tansiyon ve seker ölçümü, yaralanmalar ve yanmalar oluyor gibi seylerde yardimci oluyorum. Yapamadigim islemlerde sevk ediyoruz. Çok acil durumlarda 112’yi çagiriyoruz. Hem yaylada vakit geçiriyorum, hem de sevdigim isimi yapiyorum. Hiç isimiz olmazsa yaslilarimizla sohbet ediyoruz" seklinde konustu.

Her gelen hastayi kayit altina aldigini dile getiren Akçay, "Saglik kabini muhtarliga ait. Tamirat ve islemleri vardi onlari yaptik. Toplamda 20 metrekarelik bir alanda çalisiyorum. Insallah ileride bana yardimci olacaklar. Her gelen hastayi kayit altina aliyorum. Il Saglik Müdürlügü tarafindan 4 ayda bir denetimlerim yapiliyor. Emekli olduktan sonra buraya açtim. O dönem ise geri dönmek için dilekçe bile vermistim. ’30 sene çalistin niye geri dönmek istiyorsun?’ diye gülmüstüler" diye konustu.



"Para kazanamasam da aldigim dualar hosuma gidiyor"

Acil durumlarda 112 Acil Çagri Merkezi ile irtibata geçtigini vurgulayan Akçay, "Gelen turistler buranin arazisini bilmedikleri için selfie çekerken düsme yasiyorlar. Riskli yerleri bilemiyorlar. 7 gün 24 saat boyunca buradayim. Ayni zamanda yaylacilik yapiyorum. Burayi seviyorum. Para kazanamasam da aldigim dualar hosuma gidiyor. Gelen yaylada böyle bir yer açmak nereden aklina geldi diye soruyorlar. Aklimda hep babamin acisi var. Okulum bittikten sonra yaylada pansuman yapiyordum. Ormanlarin içinden saatlerce yürüyerek hastalarin yardimina gittigim anlarda olmustu. Hepsi sevap içindi. Esim ile birlikte yaylada kaliyoruz. Burada dünyadan farkli insanlari da görmüs oluyorum. Bu saglik kabinini büyütmeyi istiyorum. Izinlerin alinmasi gerekiyor. Yetkililerden bu konuda yardim istiyorum. Burasi artik turizm bölgesi oldu. Buraya yakisan bir bina yapilirsa güzel olur. Daha güzel bir hizmet vermek isterim. Yaylalarda bu sekilde benim gibi hizmet veren birini duymadim. Yaylalara genellikle görevlendirme veriliyor. Ne yapabilirim diye düsünürken aklima geldi. Saglikçi oldugum için böyle bir saglik kabini yaptim. Gelen hastanin durumuna göre kene isirmasi, kesikler, dikis atma, bayginlik, tansiyon, serum gibi hizmetleri veriyorum. Gerekli oldugum zaman 112’yi ariyorum" ifadelerini kullandi.

"Allah razi olsun bize çok iyi bakiyor"

Tansiyonunu ölçtürtmek için saglik kabinine gelen Muhammet Lüleci, turizm bölgesinde saglik kabinine ihtiyaç oldugunu kaydederek "Güzel bir uygulama. Ihtiyaç vardi. Bölgemiz turizm açisindan yogun bir dönemden geçiyor. Ilk müdahalelerde bu gibi saglik evine ihtiyaç vardi. Güzel oldu. Öncesinde ulasim zordu, yollarimiz kötüydü" dedi.

Eline cam parçasi batan Asiye Altuntas (87) ise, "Tabak kirilmisti bende topluyayim derken cam kirigi elime geçti. Bende Münire hanimin açtigi saglik kabinine geldim. Allah razi olsun bize çok iyi bakiyor. Cana yakin, saygili bir insan. Allah böyle bir insani bize nasip etti" ifadelerini kullandi.