Amasya’da köylülerin kabusu oldu: Kardeş yakamızı bırak
Amasya’nın Aksalur Köyü’nde seralarda ekili salatalıkları parçalayıp zarar veren yırtıcı hayvanların çakal olduğu belirlendi. Kabus yaşayan köylüler görüntüleri fotokapana takılan çakallardan kurtulmak için tuzaklı kafes kurulmasını istedi. Geceleri nöbet tutmaya başlayan köylüler canına kıymak istemedikleri çakallara "Çakal kardeş yakamızı bırak" diye seslendi.
İki ay önce büyük umutlarla diktikleri salatalıkların hasadına başlayan üreticilerin seralarına yırtıcı hayvanlar dadandı. Uluma sesinden çakal olduğu tahmin edilen hayvanlar ürünleri ısırıp parçaladı.
Önce doğaya et parçası bırakan köylüler, seraların önünde alarm zili takıp, tel çekmeleri ve korkulukları yenilemelerine rağmen aldıkları önlemler yetersiz kalınca resmi kurumlara müracaat etti. Bunun üzerine köyde bir hafta önce 3 noktaya fotokapan kuruldu.
Görüntülerde seraların içinde dolaşıp ürünleri ısıran hayvanın çakal olduğu belirlendi.
Doğaya et parçası bırakmalarına rağmen seralarına dadanmayı bırakmayan çakallardan kurtulmaları için yetkililerden yardım isteyen Onu Ürker de, “Bu günlerde salatalığın satışından iyi para kazanıyoruz. Ancak salatalıkları istediğimiz gibi toplayamıyoruz. Çünkü çakallar parçalıyor. Onları öldürmek istemiyoruz. Çakal kardeş bizim yakamızı bırak” diye seslendi.
Sebzelere ve sulama hortumlarını parçalayan çakalların yol açtığı zararın her geçen gün arttığını vurgulayan köy muhtarı Ahmet Şilli, “Belgesellerde görüyoruz. Yırtıcı hayvanlar yem atılıp kafes konuluyor. Koskoca aslanları, kaplanları, ayıları başka yerlere götürüyorlar. Çakallar neden olmasın” şeklinde konuştu.
Daha önce çakal sürüsüyle karşılaştığında yaşadıklarını hatırlatan Abdullah Kaya da, “Çakal iri, yarı değildir. Kedi gibidir, yırtıcıdır. Onun karşısında bazı köpekler durabilir. Hayvanlar demek ki aç. Ne yapsın? Açlıktan geliyor dağlardan buralara” ifadelerini kullandı.
Önce doğaya et parçası bırakan köylüler, seraların önünde alarm zili takıp, tel çekmeleri ve korkulukları yenilemelerine rağmen aldıkları önlemler yetersiz kalınca resmi kurumlara müracaat etti. Bunun üzerine köyde bir hafta önce 3 noktaya fotokapan kuruldu.
Görüntülerde seraların içinde dolaşıp ürünleri ısıran hayvanın çakal olduğu belirlendi.
Doğaya et parçası bırakmalarına rağmen seralarına dadanmayı bırakmayan çakallardan kurtulmaları için yetkililerden yardım isteyen Onu Ürker de, “Bu günlerde salatalığın satışından iyi para kazanıyoruz. Ancak salatalıkları istediğimiz gibi toplayamıyoruz. Çünkü çakallar parçalıyor. Onları öldürmek istemiyoruz. Çakal kardeş bizim yakamızı bırak” diye seslendi.
Sebzelere ve sulama hortumlarını parçalayan çakalların yol açtığı zararın her geçen gün arttığını vurgulayan köy muhtarı Ahmet Şilli, “Belgesellerde görüyoruz. Yırtıcı hayvanlar yem atılıp kafes konuluyor. Koskoca aslanları, kaplanları, ayıları başka yerlere götürüyorlar. Çakallar neden olmasın” şeklinde konuştu.
Daha önce çakal sürüsüyle karşılaştığında yaşadıklarını hatırlatan Abdullah Kaya da, “Çakal iri, yarı değildir. Kedi gibidir, yırtıcıdır. Onun karşısında bazı köpekler durabilir. Hayvanlar demek ki aç. Ne yapsın? Açlıktan geliyor dağlardan buralara” ifadelerini kullandı.