Bu Tarla Türk Tarimina Damga Vuracak

Sivas’ta bilim insanlari tarafindan kurakliga ve hastaliklara karsi dayanikli olarak gelistirilmeye çalisilan tahil ve baklagiller için çalismalara hiz kesmeden devam ediyor.

Bu Tarla Türk Tarimina Damga Vuracak
Sivas Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (SBTÜ), Tarim Bilimleri ve Teknoloji Fakültesinde görevli akademisyenler tarafindan Türk tarimina damga vuracak çalismalar yürütülüyor. Yazlik ekim sezonun baslamasiyla birlikte çalismalarina hiz kazandiran donanimli ekip, tüm dünyayi oldugu gibi Türkiye’yi de tehdit eden kuraklik felaketine karsi dayanikli ve yüksek verimli bitkilerin gelistirmesi için çalismalarini sürdürüyor. 240 dönümlük tarimsal arge merkezinde tahildan baklagillere binlerce çesit ve çesit adayi üzerinde islah çalismalari yapan bilim adamlari gelistirdikleri tohumlarla Türk çiftçilerin dünya tariminda söz sahibi olmasini hedefliyor.

“Soguga, kuraga ve hastaliklara dayanikli, yüksek kalite degerlerine sahip çesitler gelistirme üzerine çalismalar yürütüyoruz”

SBTÜ Tarim Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi, Bitkisel Üretim ve Teknolojileri Bölümü Arastirma Görevlisi Ilker Yüce, yulaf bakimindan soguga dayanikli çesitler gelistirme üzerine çalismalar yürüttüklerini belirterek, “Yazlik ekim sezonumuza baslamis bulunmaktayiz. Burada baklagiller, tahillar ve yem bitkileri üzerinde çalismalar yapiyoruz. Baklagiller üzerinde genellikle basta fasulye, nohut olmak üzere mercimek, bakla, bezelye, soya gibi bitkilerle çalisiyoruz. Tahillarda ise kisa girerken ekim yapmistik. Sivas iklim bakimindan sert geçen bir iklime sahip. Burada tahillarda da bugday, arpa, yulaf gibi bitkiler üzerinde çalisiyoruz. Özellikle kis soguguna ve kurakliga dayanikli çesitler gelistirme üzerine çalismalar yürütüyoruz. Yine ayni sekilde bölgeye adapte olabilecek bugday ve arpa çesitleri de gelistirmek üzere islah çalismalari yapmaktayiz. Bölge baklagiller ekimi bakimindan da büyük bir öneme sahip. Özellikle yazlik nohut ekimi üzerinde çok çalismalar yürütüyoruz. Yürütmekte oldugumuz islah çalismalari çerçevesinde bugday, fasulye ve soya çesit adaylarimizi bu yil tescil edilmek üzere sunacagiz. Kisa zaman içerisinde yeni çesitlerimizi yöre çiftçisinin hizmetine sunmus olacagiz ifadesini kullandi.

“Ürün ne kadar verimliyse çesit o kadar tercih edilir”

Arastirma Görevlisi Yüce, ürünün verimliligine göre çiftçinin çesit tercihinin degistigini belirterek, “Yine yem bitkileri üzerinde de bölge hayvanciligini kalkindirabilecek bazi yem bitkileri üzerinde çalismalar yapiyoruz. Bunlar yonca, mürdümlük, yem bezelyesi ve yaygin fig olarak çalismalarimizi yürütmekteyiz. Suanda tahillar üzerinde yaklasik 2 binin üzerinde çalistigimiz genotipimiz var. Baklagiller üzerinde de yine fasulye üzerinde çesit adayi diyebilecegimiz birçok materyalimiz var. Yaklasik 700 civarinda fasulye genotipimiz var. Nohutta da 300 civarinda çesit adayi üzerinde çalisiyoruz. Çiftçilerimiz genellikle ürünün verimli olmasi tercih eder. Ürün ne kadar verimliyse o çesit o kadar tercih edilir. Verimin yaninda kalite özellikleri de oldukça önemlidir. Kalite düsük oldugu zaman ister istemez fiyatlarda kirmalar yapabiliyorlar” dedi.



“Suya ihtiyaç ne kadar az olursa çiftçinin girdi maliyeti azalir”

Arastirma Görevlisi Yüce, bitkilerin suya olan ihtiyaci azalirsa çiftçinin girdi maliyetinin düsecegini belirterek, “Bildiginiz üzere iklimlerde kaymalar meydana gelmeye basladi.

Bu sebeple daha kurak sezonlar geçirmeye basladik. Kurakliga dayaniklilik çok önemli bir konu. Bitkilerimiz kurakliga ne kadar dayanikli olursa, yani suya ihtiyaç ne kadar az olursa o kadar çiftçimizin girdi maliyetini azaltiyor. Ayni zamanda kalitesinden de bir düsme olmuyor. Biz burada genellikle kalite ve verim üzerinde artislar üzerine çalisiyoruz. Yaptigimiz bu çalismalar ile bölgemizde çiftçilerimiz atadan dededen kalma uygulamalar yapiyorlar fakat biz bu tercihleri modern tekniklerin kullanimini saglayarak degistirmek hedefindeyiz. Çiftçilerimizin hizmetine yeni çesitler sunmak için burada çalismalarimizi sürdürüyoruz” diye konustu.

Kaynak: İHA