Bu Aktarda Satilan Ürünler Üzerlerinde Yazilan Isimler Ile Dikkat Çekiyor
Rize merkezde 45 yildir aktarcilik meslegini sürdüren Metin Karaca dükkâninda bulunan ürünlere koydugu isimlerle hem müsterilerinin dikkatini çekiyor hem de yüzlerini güldürüyor. Karaca, dükkaninda bulunan bazi ürünlerin üzerlerine ‘Bilene satilir, Kaynana, Baba, Çig evlat, Cikcik Lokumu, Yesun Eniste, Dalindan kahve ve Dalindan karabiber’ gibi isimler koydugunu, dükkanina gelen müsterilerin bu isimleri neden koydugunu sorduklarinda da isimlerin farkli anlamlar tasidigini anlatarak onlari güldürdügünü söylüyor.
“Müsterimizin gülmesi, eglenmesi, sikici olmadan alisveris yapmalari için bunlari yapiyorum”
Dükkaninda farkli isimlere sahip olan ürünlerin isimlerini müsterilerin gülmesi için yaptigini ifade eden Metin Karaca (56), “Ürünlerimi daha degisik yoldan tanitmaya çalisiyorum. Benim dükkanimda incir satiyorum. Bunu alanin bu ürünü bilen biri olmasi lazim. Çünkü kuru incir bizim bölgede olmaz. O ürünü çok saklamak lazim. Bu ürünü müsterimin de saklamasi lazim. Biz de gida olarak müsteriye ürün sattigimiz zaman saklayabilmesi, ürünü daha iyi muhafaza edebilmesi, saglikli kalabilmesi için bilene satiyoruz. Eve alip onu kenara atacaksa ona ürün vermemeye çalisin. Bizim kuruyemis olaylarimiz var. Senelerdir gülüyor, müsterilerimiz. Bir zamanlar Kaynana isimli kuruyemisi en pahali ürün yapmistik. Neden? ’Büyüttü, büyüttü, kizini bize’ verdi diye ama burada müsterilerimin çogu ’Kaynana pahali olmaz’ dedi.
Biz de bu kez en ucuz olanini yaptik kaynana. En iyisine de ’Baba’ dedik. Baba çalisiyor, baba çalisir yedirir derler, bizde kuruyemis olarak en pahalisina bu ismi verdik. Bazi findik, badem gibi ürünler daha islenmemis olanlar çig olur. Biz de çig kuruyemis yazacagimiza ‘Çig evlat’ dedik. Biz hep burada gülmek istiyoruz. Bizim burada parayla pek isimiz yok. Müsterimizin gülmesi, eglenmesi, sikici olmadan alisveris yapmalari için bunlari yapiyorum” seklinde konustu.
“Bizim amacimiz bu dükkâni müsterileriyle iç içe tutmak”
Farkli isimleri vermesindeki nedenin müsterilerle her zaman beraber olmak oldugunu belirten Karaca, “Enistelerimize yemesi için bir sey alirken balli tatlilar alirdik. Tatli olmayinca bali yesin enistemiz diye balli bir çereze ‘Yesun Eniste’ ismini koyduk. Bir ürüne kus lokumu yazacagima ‘Cikcik lokumu’ dedik. Benim amacim burada neseli çalismak. Ben bazen müsterilerime burasi bizim diyorum. Beni zarara ugratirsaniz bende batarim sizde batarsiniz. Buraya gelen müsterim gülsün, eglensin. Onlarda dükkanla ilgili bir sey dediginde yapmaya çalisirim. Bizim amacimiz bu dükkâni müsterileriyle iç içe tutmak. Ben bir zaman baharat olarak sogan tozlarim vardi. Üzerine de ‘Göz yasina son’ yazdim. Sonra biri geldi bana dedi ki, çok agliyordum, göz yasim gitti dedi.
Ben de düsündüm ne sattim ona da ’gözyasi gitti’ diye isim verdim. Sonra anladim ki sogan tozu satmisim ona. Biz Rizemiz de meyvecilik yapildiginda eskiden dalindan meyve yerdik. Ben çogu meyveyi dalindan yerim. Bende taze seyleri makinede ögütüp verdigimiz için ‘Dalindan’ demek istiyoruz” ifadelerini kullandi.