Bay Kemal CHP'de diktatörlük kurdu! İşte Kılıçdaroğlu'nun demokrasi karnesi
Katıldığı her programda demokrasi güzellemesi yapıp özgürlük şovu yapan Millet İttifakı'nın ortak adayı Kemal Kılıçdaroğlu, bugüne kadarki icraatıyla dikta yönetiminin sembol lideri haline geldi. CHP Genel Başkanı olduktan sonra kendisine muhalif isimleri tek tek partiden ayıklayan Kılıçdaroğlu, Mart ayında ise "Anket sonuçlarını kabul etmem" diyerek cumhurbaşkanı adaylığını altılı koalisyona dayattı.
Kaset kumpasıyla 2010 yılında CHP Genel Başkanlığı koltuğuna oturan Kılıçdaroğlu, aradan geçen 13 senede kendisine başkaldıran tüm partilileri tek tek saf dışı bıraktı.
Bu süreçte özellikle Deniz Baykal ile Muharrem İnce destekçilerini hedef alan Kılıçdaroğlu, kendisine itaat eden isimleri parti yönetimine doldurarak CHP'nin kurucu kimliğini baştan aşağı değiştirdi.
'ŞAHSIM' MUHALEFETİ
Altılı koalisyonun 2 Mart toplantısında ise Kılıçdaroğlu'nun şahsi hırsı bir kez daha gözler önüne serildi.
Ortak adayın belirlenmesine ilişkin İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, 'Anket sonuçlarına bakarak karar verelim' çıkışına müsaade etmeyen Kılıçdaroğlu, 4 günlük skandal süreç sonrası koalisyona ismini dayatmayı başardı.
Yüzde 1 oy potansiyeli olan partilere cumhurbaşkanı yardımcılığı ve bakanlık vaat ederek sus payı veren Kılıçdaroğlu, CHP'nin milletvekili aday listesine ilişkin ise bir başka skandala imza attı.
6'lı koalisyonun küçük ortaklarına yer açabilmek için teşkilatlarında temayül yoklamasına izin vermeyen Kılıçdaroğlu'nun bu tutumu partililer arasında büyük rahatsızlık yarattı.
'İNCE' PAZARLIK
Kılıçdaroğlu son olarak önceki gece katıldığı canlı yayında itiraf niteliğinde açıklamalar yaptı.
Seçim sürecinde kendisine en büyük engel olarak gösterilen Muharrem İnce'yi fonlandığı medya ve sosyal medya trolleri ile haftalardır linç ettiren Kılıçdaroğlu, kendisine kısa süre önce adaylıktan çekilmesi için teklif yaptıklarını kabul etti.
Memleket Partisi'ndeki görüşmeden önce İnce'ye bu teklifin iletildiğini, ancak reddedildiğini itiraf eden Kılıçdaroğlu, 'Biz üzerimize düşeni yaptık' demekten de geri durmadı.
Bu süreçte özellikle Deniz Baykal ile Muharrem İnce destekçilerini hedef alan Kılıçdaroğlu, kendisine itaat eden isimleri parti yönetimine doldurarak CHP'nin kurucu kimliğini baştan aşağı değiştirdi.
'ŞAHSIM' MUHALEFETİ
Altılı koalisyonun 2 Mart toplantısında ise Kılıçdaroğlu'nun şahsi hırsı bir kez daha gözler önüne serildi.
Ortak adayın belirlenmesine ilişkin İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener'in, 'Anket sonuçlarına bakarak karar verelim' çıkışına müsaade etmeyen Kılıçdaroğlu, 4 günlük skandal süreç sonrası koalisyona ismini dayatmayı başardı.
Yüzde 1 oy potansiyeli olan partilere cumhurbaşkanı yardımcılığı ve bakanlık vaat ederek sus payı veren Kılıçdaroğlu, CHP'nin milletvekili aday listesine ilişkin ise bir başka skandala imza attı.
6'lı koalisyonun küçük ortaklarına yer açabilmek için teşkilatlarında temayül yoklamasına izin vermeyen Kılıçdaroğlu'nun bu tutumu partililer arasında büyük rahatsızlık yarattı.
'İNCE' PAZARLIK
Kılıçdaroğlu son olarak önceki gece katıldığı canlı yayında itiraf niteliğinde açıklamalar yaptı.
Seçim sürecinde kendisine en büyük engel olarak gösterilen Muharrem İnce'yi fonlandığı medya ve sosyal medya trolleri ile haftalardır linç ettiren Kılıçdaroğlu, kendisine kısa süre önce adaylıktan çekilmesi için teklif yaptıklarını kabul etti.
Memleket Partisi'ndeki görüşmeden önce İnce'ye bu teklifin iletildiğini, ancak reddedildiğini itiraf eden Kılıçdaroğlu, 'Biz üzerimize düşeni yaptık' demekten de geri durmadı.