Türkiye'nin Ilk Yesil Hidrojen Tesisinin Imzasi Atildi
Sanayi ve Teknoloji Bakani Mustafa Varank, Türkiye’nin ilk yerli yesil hidrojen tesisinin imza törenine katildi. Törende konusan Bakan Varank, “Proje kapsaminda simdiye kadar Avrupa’dan tek seferde en büyük hibe olan 7,5 milyon avroyu da ülkemize kazandirmis olduk" dedi.

Imza töreninde konusan Bakan Varank, TEKNOFEST coskusunun her yil katlanarak arttigina dikkat çekerek, "Bundan 6 sene önceki ziyaretçi sayisi kadar bugün yarismaci sayisi var. Bu festivalin tilsimi, gençlerimizin teknoloji istahinda ve teknolojinin ortaya koydugu neredeyse sonsuz potansiyelde yatiyor. Gençlerimiz TEKNOFEST’te teknolojiyi sadece görmüyor, teknolojiyi yasiyor. TB2’leri, Akincilari, Altay tankini, Togg’u, Hürjet’i, Kizilelma’yi onlari insa edenlerle degerlendirme firsati buluyor. Türkiye’nin en büyük teknoloji projelerine festival alaninin köselerinde sahitlik ediyor. Iste biz de bugün ülkemizin gelecegi için vazgeçilmez gördügümüz, dünyada önemi giderek artan baska bir teknolojinin, yapacagimiz hidrojen yatirimlarinin imza törenlerini burada gerçeklestirmek istedik" ifadelerini kullandi.
Tam bagimsiz Türkiye için enerji bagimsizliginin da önemli oldugunu vurgulayan Varank, "Bu manada enerjiye yönelik atilimlarimizda da yola kararlilikla devam ediyoruz. Geçen hafta Karadeniz’de kesfettigimiz gazi karayla bulusturarak devreye aldik. Ülkemizin enerji bagimsizligi yolunda tarihi bir adim olan Karadeniz gazinin rezerv miktari simdilik 710 milyar metreküp. Kesiften sadece 32 ay sonra yaklasik 10 bin personelin ve 50 geminin geceli gündüzlü çalismasiyla bu isi basardik. Tam kapasiteye ulasilmasiyla ülkemizin yillik gaz ihtiyacinin yaklasik yüzde 30’u buradan karsilanacak. Ülkemizin dogalgazda disa bagimliligi azalmis olacak. Buradaki misafirlerimizden ve ekranlari basinda bizi izleyen vatandaslarimizdan Karadeniz’deki gaz kesfiyle ilgili süreçleri akillarindan çikarmamalarini rica ediyorum. Biz Karadeniz’de büyük bir rezerv buldugumuzu ilan ettigimizde dalga geçenler oldu. Her sene gaz buluyorsunuz, hani bu gaz nerede diyenler oldu. Simdi gazi karayla bulusturduk. Bu gazin bize ne faydasi olacak diyenler için söylüyorum. Biz bu ay faturalari tahsil etmeyecegiz. Kimse dogalgaz faturasi ödemeyecek. Önümüzdeki 1 yil boyunca 25 metreküpe kadar hanelerden dogalgaz parasi tahsil etmeyecegiz. Kesiflerimizle buldugumuz bu rezerv ülkemizin kalkinmasina ve vatandaslarimizin cebine etki edecek. Keske yapay zeka teknolojisiyle bizi elestirenlerin evine giden faturalara bir seyler yazabilsekte o insanlar fatura ödemediklerini ya da fatura miktarini sifir gördüklerinde biraz utansalar diyecegim ama henüz o teknolojiyi gelistirmedik. Insallah önümüzdeki dönemde yapay zekanin gelismesiyle onlari da basaririz" seklinde konustu.
Akkuyu Nükleer Güç Santrali’nde önemli bir adim atildiginin altini çizen Bakan Varank, "Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ne de ilk yakiti bugün yüklüyoruz. Bu nükleer santral bütün üniteleriyle tamamlandiginda ülkemizin elektrik üretiminde önemli bir role sahip olacak. Yenilenebilir enerji kaynaklarimizi gelistirip artirma çabalarimiz da artarak devam ediyor. Günes ve rüzgar enerjisinde iyi bir yerdeyiz. Günes paneli üretiminde Avrupa’nin bir numarasiyiz. Karasal rüzgâr enerjisinde bugün itibari ile 12 bin megawatt kurulu güce yaklastik. Avrupa’da dördüncü siradayiz. Ayni zamanda Avrupa’nin en büyük 5’inci rüzgar ekipmani üreticisiyiz. Biliyorsunuz basta sanayiciler olmak üzere isletmelerin kendi tüketimlerini karsilamak için yaptiklari rüzgâr ve günes enerjisi yatirimlarini Bölgesel Tesvik kapsamina aldik. Bu degisiklik sonrasinda sadece 15 ayda 3 bin 818 isletme, 4 bin 600 megawattlik GES ve RES yatirimi yapmak için tesvik belgesi aldi. Biraz önce söyledim; yenilenebilir enerjinin depolanmasiyla ilgili sorunlari ortadan kaldirmak, karbon ayakizinin azaltilmasi için daha fazla yesil enerjiye yatirim yapmak hidrojeni en önemli alternatif olarak ön plana çikiyor" diye konustu.
Sanayi ve Teknoloji Bakanligi olarak stratejik öneme sahip hidrojen teknolojilerinin gelistirilmesi konusunda adimlar attiklarini anlatan Bakan Varank, "Bunlarin ilki Hidrojen Vadisi Projesi. Hidrojen vadisi, hidrojenin üretildigi, depolandigi, tüketildigi, firmalarimizin hidrojeni hem üretip hem kullandigi bir kümelenme. Hidrojen birçok endüstriyel uygulama için alternatif bir enerji kaynagi. Kimya endüstrisinde ve diger birçok üretim sürecinde kullaniliyor. Örnegin, gübre ve ilacin hammaddesi olan amonyagin üretiminde hidrojene ihtiyacimiz var. Petrol rafinerilerinde hidrojen, yakit kalitesini artirmak ve kirleticileri azaltmak için kullaniliyor. Daha birçok alanda hidrojen ihtiyaci söz konusu. Hidrojen ile çalisan araçlar, bir baska önemli konusu. Japonya’da hükümet 2030’a kadar 800 bin hidrojen yakitli aracin piyasada olmasini hedefliyor. Çin, 2035 yilina kadar 1 milyon araca ulasmak istiyor. BMW hidrojen yakitli araçlarini yakin bir zamanda yollarda test edecegini kamuoyuna ilan etti. Hidrojenin kullanilmasi hususunda çalismalar tüm dünyada tam gaz devam ediyor. Diger taraftan özellikle son yillarda temiz enerji olmasi sebebiyle hidrojen üretimi giderek önem kazaniyor. Bildiginiz gibi Türkiye olarak 2053 yilinda net sifir emisyon hedefi koyduk. Bu dogrultuda 2030 senesine kadar olan emisyon azaltma hedefimizi de iki katina çikardik. Karbon emisyonlarinin azaltilmasina ve küresel isinmaya sebep olan diger sera gazlarina yönelik çalismalarimiz süratle devam ediyor. Simdi bizim su gerçegi söylememiz lazim. Geçmis dönemlerdeki hükümetler olsa Türkiye, yasanan bu dönüsümleri inanin sadece uzaktan izlerdik. Bugünse hamdolsun yasanan dönüsümlere ya hizlica adapte oluyoruz ya da önde giden ülkelerden biri olmak için çalisiyoruz. Iste bes yil sürecek Hidrojen Vadisi Projesi’yle hidrojen üretiminde yeni bir sayfa açiyoruz. Güney Marmara Kalkinma Ajansi’nin koordinatörlügünde Türkiye’nin önemli kurum ve kuruluslari bu projede yer aliyor. Hidrojen ekonomisinin gelisimini destekleyecek bu projenin bütçesi 36,8 milyon avro. Proje kapsaminda simdiye kadar Avrupa’dan tek seferde en büyük hibe olan 7,5 milyon avroyu da ülkemize kazandirmis olduk. Proje tamamlandiginda endüstride fosil yakit kullanimi azalacak. Sanayinin bir bölümü pilot ölçekli de olsa karbondan arindirilmis olacak. Güney Marmara Bölgesi halihazirda Türkiye’nin toplam elektrik üretiminin yüzde 13’ünü sagliyor. 3 GW kapasiteye yaklasan yenilenebilir enerji kurulu gücüyle ülkemizin lideri. Insallah bu proje ile bölgede hidrojen ekonomisi yeserecek. Balikesir’de Enerjisa’nin sahasinda üretilecek yillik minimum 500 ton yesil hidrojen, Linde Gaz tarafindan tasinacak. Hidrojen Peroksit, Kale Seramik, Sisecam ve Eti Maden’in tesislerinde kullanilacak. Proje ile sadece yesil hidrojen üretimine degil türevlerinin üretimine de odaklaniyoruz. Bu kapsamda yurtdisina bagimli oldugumuz metanol ve amonyak da yesil yöntemlerle üretilecek. Biz bu projeyi ülkemiz için büyük bir sans olarak görüyoruz. Hedefimiz hidrojeni sadece ithal teknoloji ile üretmek degil. Güney Marmara Hidrojen Kiyisi Platformu projesi ile hidrojen üretiminde kullanilan elektrolizör teknolojisini de yerli ve milli imkanlarla gelistirecegiz. Böylelikle Türkiye’nin en yüksek kapasiteli yerli yesil hidrojen tesisinin Bandirma’da kurulmasini hedefliyoruz. Bu iki proje Türkiye’ye hidrojende lig atlatacak. Baslattigimiz yesil hidrojen atilimiyla ülkemiz hidrojen ihracatçisi bir ülke haline gelecek" açiklamalarinda bulundu.
