Erzincan 500 Dolayinda Endemik Bitkiye Ev Sahipligi Yapiyor

Erzincan çogu Avrupa ülkesinde bile bulunmayan 500 dolayinda endemik bitkiye ev sahipligi yapiyor.

Erzincan 500 Dolayinda Endemik Bitkiye Ev Sahipligi Yapiyor
Endemik bitki çesitliligiyle çogu Avrupa ülkesinin 10 ya da 20 kati zenginlikte bulunan Erzincan, Ispanya’nin toplam endemik bitki sayisina da yakin bir sayida bulunuyor.

Bitki arastirmacilari, Erzincan bitkilerinin kesfinin Avrupalilar tarafindan 18. yüzyilda baslatildigi belirterek örnegin campanula ptarimicifolia subsp ptarmicifolia adli endemik çançiçeginin 1785 yilinda kesfedilmis olup Türkiye’de ilk isimlendirilmis bitkilerden oldugunu kaydetti.

Her yil Erzincan’in dogasinda bitki listesine yeni türlerin ilave oldugunu belirten bitki arastirmacilari, su bilgilere yer verdi:

“En son 2010 yilinda Kemaliye ilçesinde, bilimsel nitelemesini de bu ilden alan Kemaliye marulu Lactuca kemaliya kesfedilmistir. Eski adi Egin olan Kemaliye ilçesi, zengin bir endemik bitki varligina sahiptir. Erysimum Eginense (Egin Kaplanpençesi) ve Paronychia Kamaliya (Kemaliye Dolamaotu) bu bitkilere örnektir. Erzincan, endemik geven türleri açisindan da çok zengindir. Kiymeti pek bilinmeyen bu bitkiler, yastik biçimindeki formlariyla topragi erozyona karsi çok iyi korur. Bitkinin kökleri 3-5 metre derinlige inebildigi için çok iyi bir toprak tutucudur. Ayrica nektar içerigi oldukça nitelikli olan gevenler, aricilik için büyük öneme sahiptir. Gevenin toprak üstü kisimlari yakacak maddesi ve hayvan yemi olarak kullanilir. Geven türleri genelde dikenli ve dikensiz olmak üzere iki gruba ayrilir. Gevenin dünyada yaklasik 2500 türü vardir. Centaurea-CyanusÜlkemizde yaklasik 425 türle temsil edilir, bunlarin yansindan fazlasi endemiktir. Ülkemiz, geven türlerinin zenginligi açisindan Rusya ve Iran’dan sonra üçüncü sirada yer alir; dünya gevenlerinin yaklasik yüzde 17’si ülkemizde yetisir. Erzincan’a özgü tehlike altinda ve dikensi Astragalus Erzincanicus (Erzincan geveni), çok dar bir alanda yetismekte olup küçükbas hayvanlar tarafindan tüketilmekte, bu ise gevenin yasamini tehdit etmektedir. Yine Erzincan’a özgü olan ve 2005 yilinda kesfedilen diger bir geven türü olan Astragalus Nezaketae’nin meyveleri büyük ve etlidir. Tohumlan küçük olmasina ragmen yüksek miktarda su ve besin depo ettigi anlasildigindan, gelecekte ekonomik açidan önemli bir tür olacagi anlasilmistir. Bu tespit bile geven tüllerimizin gelecekte ülkemiz ekonomisinde önemlerini göstermektedir. Öyle nadir, tehlike altinda olan endemik bitkileri vardir ki Erzincan’in, bunlarin bir kisminin elle sayilacak derece az bireyi bulunmaktadir. Uzun yillar bu bitkilerin izine rastlanamamakta, bu yüzden yok olduklarina kanaat getirilmekte, ancak sasirtici bir sekilde bu nadir türler umulmadik bir zaman ve yerde bitki bilimcilerin karsisina tekrar çikabilmektedir. 1959 yilinda kesfedilen, Erzincan’a özgü Campanula Oligotricha adli endemik çançiçeginin izi, 2009 yilina kadar kaybedildiginden yok oldugu kaydi düsülmüs, ancak 2009’da 100 bireyle hala hayatta oldugu tespit edilmistir. Yine kesfedildigi 1890 yilindan bu yana izine rastlanmayan Barbarea Auriculatavar. Auriculata adli Nicarotu, 120 yil sonra 2009’da tekrar Erzincan’da kesfedilmistir. Yüzyili askin süredir tekrar kesfedilemeyen endemik bitkilerimizin izlerinin kaydedilmesinde ilk kesfi yapan bitki bilimcilerin hatali tespitleri de rol oynamaktadir. Örnegin ilk kez 1843 yilinda kesfedilen ve bu tarihten sonra izine rastlanmayan nadir bir korunga bitkisi olan Onobrychis Nitida, 2009 yilinda tekrar kesfedilmis. 170 yila yaklasan süredir bulunamamasinin sebebi, kesif yazisinda çiçeklerin san oldugu belirtilmesine ragmen bitkinin aslinda beyaz çiçeklere sahip olmasidir. 170 yil önce yapilan tespitteki hata, bakin bize ne kadar zaman kaybettirdi. Ama en sonunda kavustuk beyaz çiçekli Akkorungamiza. Erzincan’daki 10 adet endemik korungadan bir bölümü tehlike altindadir. Genellikle hayvanlarin beslendigi önemli çayir bitkilerinden olan korungalar, baska ne ise yarar bilir misiniz? Kelebeklerin yiyecegidir korungalar. Yaygin kelebeklerin yanisira ülkemize özgü bazi nadir endemik kelebeklerin de besin maddesi endemik korunga bitkilerimizdir. Henüz üzerinde yapilan arastirmalar tamamlanmasa da bu ile özgü Erzincan kelebegi Polyommatus erzindjanensis’in de bir endemik bitkiye bagimli yasama ihtimali bulunmaktadir.

Erzincan’in nadir endemik bitkilerini tehdit eden önemli insan faaliyetlerinden biri de otlatma, özellikle de keçi otlatmasidir. Kemaliye ile Iliç ilçeleri arasinda yetisen ve kirmizimsi mor çiçekler açan Centaurea aucherana adli endemik bitki, keçi otlatmasi tehdidi altindadir. Yine Sakaltutan ve Pöske daglarinda yetisen Centaurea huber-morrathii adli endemik peygamber çiçegi de otlatma tehdidine maruz türlerdendir. Centaurea-aucheranaBilimsel adini Erzincan’dan alan, yörede kusüzümü olarak adlandirilan Cerasus erzincanica da yok olma tehlikesi altindadir. Ama bu durum meyvelerini kuslar yedigi için degil, insan faaliyetlerinden kaynaklanmaktadir herhalde. Insanlarin dogaya olumsuz yaklasimlarinin yani sira dogaya olumlu yaklasimlar oldugu sanilan bazi faaliyetlerde endemik bitkilere bilmeden de olsa zarar vermektedir. Erzincan’a özgü endemik bir çakirotu olan Ferulago Glareosa, yalnizca Kemah dolaylarinda bir dagin yamacinda yetismektedir. Ancak bu nadir bitki, yetisme alaninda yapilan agaçlandirma çalismalarindan zarar görmektedir.

2009 yilinda bir yabancinin, endemik bitkiler açisindan çok zengin olan ve Erzincan ovasinin kuzeyinde bulunan Sipikör Daginda çadir kurdugu ve günlerce bu dagdan bitki topladigi bir çoban tarafindan gözlenmistir. 50 dolayinda endemik bitkiye ev sahipligi yapan Sipikör Dagi ve Üzümlü kasabasinin yakininda, 130 endemik bitkili, bir bölümü sadece bu daga özgü Kesis Daginin endemik bitkilerindendir.”
Kaynak: İHA