'Deprem Sonrasi Kira, Insaat Ve Bayilik Sözlesmeleri Yeni Sartlara Göre Uyarlanmali'

Depremden sonra kira, insaat, bayilik gibi sözlesmeler basta olmak üzere birçok sözlesme türünde sözlesmenin deprem sonrasi yeni sartlara uyarlanmasi gerektigini belirten Prof. Dr. Umut Yeniocak konuyla ilgili bilgilendirmelerde bulundu.

'Deprem Sonrasi Kira, Insaat Ve Bayilik Sözlesmeleri Yeni Sartlara Göre Uyarlanmali'
Bir bölgede depremin meydana gelecegi her ne kadar bilimsel olarak tahmin edilse de depremin ne zaman olacagi, depremden etkilenecek cografyanin siniri, depremin yikici sonuçlari ve özellikle depremin mevcut bir sözlesme iliskisine etkilerinin önceden tam olarak hesaplanmasi mümkün degil. Altinbas Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ögretim Üyesi Prof. Dr. Umut Yeniocak, her depremden sonra kira, insaat, bayilik gibi sözlesmeler basta olmak üzere birçok sözlesme türünde sözlesmenin deprem sonrasi yeni saartlara uyarlanmasi gerektigini belirtti.

Prof. Dr. Umut Yeniocak, konuyla ilgili yaptigi açiklamada deprem, sözlesme iliskilerinde borcun ifasinda asiri güçlük yasanmasi veya sözlesmenin baslangicinda kurulan edim dengesinin tamamen çökmesi nedeniyle uyarlama ihtiyaci olusabilecegine dikkat çekti. Bu uyarlama islemi, taraflarin anlasmasiyla yapilabilecegi gibi, anlasmazlik hâlinde Türk Borçlar Kanunu TBK 138’de düzenlenen sartlar dikkate alinarak uyarlama davasi yoluyla da yapilabilir.

Ticari hayatin devamliligi öncelikli

Yeniocak, özellikle depremin ticari hayata etkileri dikkate alinarak sözlesmelerin yeniden yapilandirilmasi gerektiginin, Yargitay’in daha önce verdigi emsal kararlara bakildiginda kabul gördügünü söyledi.

Hem Van hem de Marmara Depremleri sonrasinda yasanan davalardan örnekler gösterdi.

Yeniocak, “Örnegin Van depreminden hemen önce isyeri kiralayan bir kiracinin davasinda Yargitay, mahkemenin Van’daki depremin ticari hayata ve özellikle davayi açan kiracinin islerine etkilerinin bilirkisi incelemesiyle tespit edilerek sonuca varilmasi gerektigine isaret etti” diyerek emsal karari söyle aktardi:

“.. sözlesmenin uyarlanmasina iliskin yukarida açiklanan kural ve yöntemler ile dava konusuna iliskin hukuki nitelendirmenin hakime ait oldugu gözetildiginde asil davada davacinin talebi kira parasinin tespitinden çok kira parasinin uyarlamasi olup, bu haliyle mahkemece Van depremi sonrasinda deprem nedeniyle kira bedelinin düsürülmesini gerektirir bir durum olup olmadigi incelenerek talep konusu dönemde bölge nüfusunun azalip azalmadigi, islem temelinin çöküp çökmedigi, ticaretin durma noktasina gelip gelmedigi tespit edilerek sonucuna göre asil dava hakkinda bir karar verilmesi gerekir. Uyarlama sartlari yoksa asil davanin reddine, birlesen dava yönünden de inceleme yapilarak bir önceki ödenen kira bedelinin ÜFE artis oraninda artirilmasiyla elde edilecek bedelden daha az olmayacak sekilde kira bedelinin belirlenmesi gerekirken eksik inceleme her iki dava hakkinda yazili sekilde karar verilmesi dogru degildir.” (Yargitay 6. Hukuk Dairesi 05.11.2014, 8505/11919)

Umut Yeniocak, ayni sekilde, 1999 Marmara depremi sonrasinda da bir otoyol hizmet tesisinin kiracisi, deprem ve sonrasinda yasanan süreçte halktaki tedirginligin yol açtigi gelir kaybi sebebiyle kira bedelinin düsürülmesi talebiyle açtigi davayi kazandigina isaret etti. Yeniocak, “Sadece kira degil, diger sözlesme türlerinde de uyarlama davasi açilmasi mümkün. Önemli olan, depremin sözlesme iliskisini agir sekilde etkilediginin ve bu sartlarda sözlesmenin sürdürülmesinin çok güç oldugunun ortaya konulabilmesidir” açiklamasini yapti.

Yeniocak bu dava ile ilgili karara da su sekilde yer verdi:

“Davaci vekili, müvekkilinin davaliya ait B tipi otoyol hizmet tesisini isletmek üzere kiraladigini, sözlesmenin 7.7.1999 tarihli olup, yillik kira bedelinin 325.500.000.000 TL olarak tespit edildigini, ancak 7.8.1999 ve 12.11.1999 tarihli depremlerde tesisin büyük hasar ugradigini, otoyolun trafige kapandigini, müvekkili ile yakit bayiligi yapacak alt kiracilarin bundan vazgeçtiklerini Bolu dagi tünelinin yapilmamasinin ve bölgede deprem beklentisinin tesisin kazancini etkiledigini, yine müvekkilince tesisin rantabl hale gelmesinin tahmin edilen süreden daha uzun sürecegini, müvekkilinin sözlesmede belirlenen kira bedelini ödemede ifa güçlügü ve imkansizliga düstügünü bu nedenle sözlesmenin yeni sartlara uyarlanmasi gerektigini ileri sürerek sözlesmenin yeni sartlara uyarlanmasi suretiyle yillik kira bedelinin 100.000.000.000 TL olarak uyarlanmasina karar verilmesini talep ve dava etmistir.

Mahkemece, iddia, savunma, kesif, bilirkisi raporu ve tüm dosya kapsamindan davanin kismen kabulü ile dava konusu tesisin kira bedelinin yillik 212.000.000.000 TL olarak 15.8.2000 dava tarihinden geçerli olmak üzere uyarlanmasina karar verilmistir.”

(Yargitay 11. HD, 24.03.2003, 2002/10574 E. 2003/2730 K.)
Kaynak: İHA