Uzman Isim Uyardi Açiklamasi 'Gelecekte De Bu Depremleri Yasayacagiz'
Doç. Dr. Hayati Koç, Türkiye’de çok sayida fay hatti bulundugunu ve buna bagli depremlerin yasandigini söyledi. Koç, "Su anda da depremleri yasiyoruz ve gelecekte de ne yazik ki yasayacagiz. Yapilan arastirmalarda Adana’da bulunan faylarda 6,5 büyüklügünde deprem bekleniyor" dedi.

"Depremleri ne yazik ki gelecekte de yasayacagiz"
Yasanilan ve yasanilabilecek depremlerle ilgili IHA muhabirine konusan İçel Üniversitesi (MEÜ) Mühendislik Fakültesi Jeoloji Mühendisligi Bölümü Ögretim Üyesi Doç. Dr. Hayati Koç, Türkiye’de çok sayida fay hattinin bulundugu söyledi.
Bu faylara bagli olarak büyük depremlerin yasandigini kaydeden Koç, "Su anda da yasiyoruz ve gelecekte de yasayacagiz ne yazik ki. Bunu iyi bilmemiz gerekiyor. Kahramanmaras’ta yasadigimiz depremler birçok bölgeyi ciddi sekilde etkilemisti. Depremin bu bölgede olacagi zaten daha önce biliniyordu. Buna yönelik de açiklamalarimiz devam ediyor. Tabii bir deprem olacak diyoruz ama bunun az ya da çok hasara yol açmasi birçok faktöre bagli. Birincisi depremin kendi özellikleriyle ilgili. Ne kadar büyük deprem olursa yikim o kadar fazla oluyor. Bunun disinda depremin odak derinligi önemli. Türkiye’de faylarin bulundugu bölgelerde olan depremler sig odakli oldugu için açiga çikan enerjiler kisa sürede yeryüzüne geliyor ve zarari daha fazla oluyor. Bu açidan depremlerin bu özelligi ülkemizde ne yazik ki çok tehlike arz ediyor. Bunun yaninda depremin olus zamani da kayiplarda önemli rol oynuyor. Bir de faydaki kirilmanin oldugu bölgedeki nüfus yogunlugu kayiplardaki sayiyi belirliyor" diye konustu.
"Arastirmalarda Adana’ya yakin faylarda 6,5 büyüklügünde deprem bekleniyor"
Fay hatlarinin geçtigi yerlere yerlesim yerleri kuruldugunu kaydeden Koç, "Bu da zararlari artiran nedenlerden bir tanesi. Depremin merkez üssü ile bulundugunuz mesafe çok önemli. İçel, Kahramanmaras’a 250 kilometre uzaklikta. Deprem büyüktü ve biz de ciddi anlamda hissettik. İçel’e en yakin fay hatti Adana’da bulunuyor. Tabii bu faylarin uzunluklari çok fazla degil ve yapilan çalismalarda sunu görüyoruz; burada olabilecek en büyük depremin 6,5, bazi arastirmalarda en fazla 7’ye yakin deprem bekleniyor. Zaten 1998 yilinda Ceyhan’da 6.2 büyüklügünde bir deprem yasadik. O zamanki depremde de İçel, bu son depremde yasadigimiz sarsintiyi yasadi. Yani ciddi bir yikim olmamisti. Bu da bize sunu gösteriyor; İçel’e yakin bir yerde ciddi deprem yapabilecek bir fay yok. En yakin faylara da mesafemiz biraz uzak oldugu için risk orani biraz düsük gözüküyor. Ancak bu su anlama gelmesin, risk hiç yok mu diye. Risk her yerde, her yasadigimiz alanda bulunuyor. Buradaki depremlerde üretebilecegi büyüklük tahminlerine göre biz bunlari söyleyebiliyoruz. Bazen tahminlerin de üstünde depremler olabiliyor" seklinde konustu.
"Iyi olmayan zeminler üzerine binalar yapiyoruz"
Depremlerin olabilecegi yerlerin bilindigini vurgulayan Koç, "Bu faylarda ne büyüklükte depremler olabilecegini de tahmin edebiliyoruz ama kesinlikle ne zaman, hangi tarihte, hangi saatte olacagini söylemem mümkün degil. Zaten bunu bilseydik bu ölümlerin, yaralanmalarin hiçbiri olmazdi. Tabii depremin zararlarini artiran etkenlerden bir tanesi de zeminin özelligi. Faylarin geçtigi yerler genelde düzlük alanlardan olusuyor, biz buralara yerlesim yerlerini fazla sayida yapiyoruz. Buna bagli da iyi olmayan zeminler üzerine binalar yapiyoruz. Bu bölgelere bina yapilabilir ancak daha az katli ve o zemine uygun sekilde insaat yaparak biz depremlerin zararlarini en aza indirgeriz. Bunlara dikkat etmemiz gerekiyor" ifadelerini kullandi.
"İçel’deki vatandaslar evlerinde hiçbir hasar yoksa rahatlikla evlerinde oturabilirler"
İçel’in zeminiyle ilgili de bilgiler veren Koç, "İçel’de özellikle kiyi kesimlerinde daha çok yer alti sularinin da fazla oldugu, kumlu yerlere binalar dikilmis. Buralarda deprem riskini biz biraz daha fazla hissederiz. Ancak daglara dogru gittigimiz zaman zeminlerimizin iyilestigini görüyoruz. Bundan sonra en azindan İçel ve diger fay hatlarinin bulundugu bölgelerde saglam zeminlerin oldugu bölgelere dogru sehirlerimizi tasimak zorundayiz. Bu adimi da bir an önce atmaliyiz. İçel halkimizda da bu depremlerden dolayi tedirginlik var. Biz 7.7 ve 7.6’lik depremlerde büyük korku yasadik. Tabii ki bir ana deprem olduktan sonra 6 ay, 1 yil devam eden artçi depremler olur ve biz bunlari hissederiz. Ancak hiçbir zaman artçi bir deprem ilk andaki büyüklükteki deprem olmaz. Eger ilk büyük depremde evlerimiz herhangi bir hasar görmediyse evlerimizde rahatlikla oturabiliriz. Tabii ki binalarimizi kontrol ettirmemiz gerekiyor. Çünkü bundan sonra artçilar sürekli olacak. Hatta bazen her gün olacak. Bundan korkmamiz lazim ve alismamiz gerekiyor. Depreme hazir bir toplum olarak hazirlanmamiz gerekiyor. Uzmanlara kulak asmamiz lazim. En önemlisi de okumaliyiz, okumaliyiz ve okumaliyiz. Sadece deprem degil ilimizi etkileyebilecek bütün dogal afetlerle ilgili bilgi sahibi olmamiz gerekiyor. Önce kendimizden baslayip, daha sonra üste dogru sikintilarimizi oralara bildirmemiz gerekiyor. Böyle dogal afetleri hiçbir zaman unutmamaliyiz. Sürekli kendimizi, yasadigimiz bölgenin dogal afetlere karsi ne kadar riskli bilmemiz gerekiyor" dedi.
