Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın süreçten haberi var mıydı? Rıdvan Dilmen açıkladı

Ünlü yorumcu Rıdvan Dilmen, Suudi Arabistan'da oynanması planlanan ancak yaşanan kriz nedeniyle iptal olan Süper Kupa finali ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulundu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın süreçten haberi var mıydı? Rıdvan Dilmen açıkladı
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın süreçten haberi var mıydı? Rıdvan Dilmen açıkladı
Eski futbolcu ve ünlü yorumcu Rıdvan Dilmen, Suudi Arabistan'da oynanması planlanan ancak yaşanan kriz nedeniyle iptal olan Süper Kupa finali ile ilgili perde arkasında yaşananlarla ilgili flaş açıklamalarda bulundu.

Dilmen, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Başkanı Mehmet Büyükekşi arasında geçen konuşmayı da kamuoyuyla paylaştı.

Dilmen, Süper Kupa finali oynanmadan önce TFF Başkanı Büyükekşi'ye, finalin 100. yılda neden Türkiye'de oynanmadığını sorduğunu ve Cumhurbaşkanı Erdoğan ile de Süper Kupa maçının Riyad'da oynanması hakkında konuştuğunu açıkladı.

Ünlü yorumcu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın da Büyükekşi’ye 'niye Riyad'da oynayacaklarını ve kulüplerin bu karara ne dediğini sorduğunu' belirtti.

Dilmen'in Habertürk TV'de yayınlanan Geçiş Oyunu programında yaptığı açıklamalardan öne çıkanlar şu şekilde;

'ZATEN TATSIZ BİR DURUM'
Maçın zaten orada oynanmaması gerektiğini söyleyerek sözlerine başlayan Rıdvan Dilmen, "Tatsız, zaten bu maçın orada oynanması. 99. yılda orada oynarsın eyvallah, 101. yılda oynarsın ona da eyvallah. Federasyon başkanımız maalesef eline koca bir taş aldı ve cama bir taş attı. İki kulübümüze dedi siz de atın dedi. İkisi de attı. Sonra geri döndüler.

'SÜRECİ BURAYA KADAR GÖTÜREN KULÜPLERİMİZ'
Ben sadece bilgilerimi söylemek isterim. Önce sondan başlamak istiyorum. Kulüplerimizin geri dönmesi ülkemizin kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün ne kadar sahiplenildiğini gösteren bir davranıştır. Ama süreci buraya götüren de maalesef kulüplerimiz oldu. Şöyle; bu maçın Türkiye'de oynanması lazımdı. Türkiye'de bir sürü kapasitesi iyi olan Atatürk statları da var. Burada hiç ekonomik olarak bakmadan bu yıl burada oynanmasında herhalde hemfikiriz.

'VERECEKLERİ PARA 4 MİLYON DOLAR'
Ben sözleşme ile duyduklarımı size ileteyim. Toplamda tutar, kazanan takıma 2 milyon 400 bin Dolar verilecekti, kaybeden takıma da 1.6 milyon Dolar verilecekti. Yani toplam 4 milyon Dolar. Eğer 4.5 ise 500'ünü federasyon alacaktı. Ama kulüplerin alacağı buydu.

DİLMEN, SÖZ KONUSU ANLAŞMANIN DETAYLARINI AÇIKLADI
Bir ay önce her iki kulübümüz de mağlubiyet parası alıp kazanan 800 bin Dolar daha alacaktı. Yani kulüplerimiz 1 milyon 600 bin Dolar'ı bir ay önce aldılar, bu önemli bence. Ali Can Bey'in söylediği önemli bilgi. Tazminat kısmını bilmiyorum. İlk anlaşma şöyle: Türk Bayrağı diyorlar tamam, imza atılıyor. İstiklal Marşı diyorlar, tabii ki imza atılıyor ama Suudiler diyor bizim marşımız bir 30 saniye verelim burada olduğu için. Bizim kulüplerimiz burada itiraz ediyor ancak burada amaç maçı oynatmamak üzere değil. Son geçen hafta maalesef şehitlerimiz olunca federasyon yetkilileri diyor ki, 'Anma yapacağız'. Tamam diyorlar onu da ekliyorlar sözleşmeye. İki kulübümüz de 100. yıl formasıyla çıkacak maça.

'ATATÜRK'ÜN PAZARLIĞI OLMAZ ORADA'
Arkadaşlardan rica ettim. Galatasaray'ın formasında Atatürk'ün imzası var, Fenerbahçe'mizin de formasında göğsünde Atatürk var. Buna okey deyip imza atıyorlar Ekim ayında. Bu formayla oynamada problem yok. Sonra 26'sında salı günü Fenerbahçe müracaat ediyor. Diyor ki; 'Yurtta sulh, cihanda sulh' pankartıyla sahaya çıkmak istiyoruz. İki; ısınmada 'Atatürk tişörtü giyeceğiz ve arkasında da Yurtta sulh cihanda sulh' olacak diyor. Galatasaray da haklı olarak biz de yapalım diyor. Hemen 'Ne mutlu Türküm diye' pankart bastırıyorlar. Bu kriz maçtan 3 gün önce başlıyor. Bu kadar şeyi kabul etmiş Suudilerin bunu kabul etmemesi bana ilginç geldi. Zaten etmek de zorundasınız. Atatürk'ün pazarlığı olmaz orada. Bu formalarla oynanacaktı maç. İki formada da Atatürk var.

'KEŞKE KULÜPLERİMİZ BU MADDELERİ DAHA ÖNCE SÖZLEŞMEYE KOYSALARDI'
Sorun nerede? Şehitleri andık, Bayrağımız tamam, Suudilerin 30 saniyelik şeyi de tamam. Gelelim 26'sından sonraki gelişmelere. Ben de olsam o pankartı kabul etmeyen, ben de olsam ve sizler de olsanız zaten dönersiniz. Kimse de oynamasını beklemiyor. Keşke kulüplerimiz bu maddeleri daha önce sözleşmeye koysalardı. 26'sından sonra Suudiler olmaz diyor. Kulüplerimiz ve federasyon haksız bir süre geçirdiler açıkçası. Bizim değil Suudi Arabistan'da, Londra'nın göbeğinde de bu maçın oynanmasını istemem. Dolayısıyla maç oynanmadan dönüldü.

'BÜYÜKEKŞİ'Yİ BİRKAÇ AY ÖNCE ARADIM'
Ben Mehmet Büyükekşi'yi birkaç ay önce aradım. Dedim ki, "Nereden çıktı bu Suudi Arabistan'da maç oynamak. Burada oynamak varken, kaldı ki çok tartışılıyorsunuz. Taraftar grupları ve bütün medya burada oynanmasını istiyor.

BÜYÜKEKŞİ: CUMHURBAŞKANIMIZA SORMADIM KULÜPLERE SORDUM
Dedim ki, Sayın Cumhurbaşkanımızla böyle bir konuyu konuştunuz mu. Dedi ki, 'Ben kulüplere sordum. 4 milyon Dolar para var, kazanan şu kadar alacak, kaybeden bu kadar alacak.' Teklifi TFF başkanımız Ali Bey ve Dursun Bey'e iletiyor. Onlar da kabul ediyorlar.

ERDOĞAN, BÜYÜKEKŞİ'YE MAÇIN NEDEN RİYAD'DA OYNANACAĞINI SORMUŞ
Sonra hakkını helal etsin Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan bana, "Ben de Büyükekşi’ye niye orada oynayacaklarını sordum" dedi. Büyükekşi de diyor ki, 'iki kulübe para kazandıracağız'. Peki 'kulüpler ne dedi' diyor? 'Kulüpler de kabul etti' deyince o zaman tamam diyor. Biliyorsunuz çok farklı algılar var" diyerek sözlerini tamamladı.