Kibris Adasinda Siyonist Isgal Tehlikesi

30 bin civarinda Yahudi’nin toplamda 25 bin dönüm arazi aldiklari Kibris Adasinda Siyonist isgal tehlikesi büyüyor.

Kibris Adasinda Siyonist Isgal Tehlikesi
Israil’in Gazze’de baslattigi yogun saldirilar devam ederken, 30 bin civarinda Yahudi’nin Kuzey Kibris Türkiye Cumhuriyeti’ne (KKTC) yerlesmesi akillara Yahudilerin Arz-i Mev’ud hayalini hayata geçirme arzusunu getirdi. Ada’nin Türkiye için önemi ve Yahudilerin KKTC’de artan nüfusu hakkinda Ihlas Haber Ajansi muhabirine degerlendirmelerde bulunan emekli kidemli Albay Osman Nuri Balci, “Kibris Adasi Akdeniz’in dogu ortasinda Türkiye’ye 65 kilometre Israil’e ise 267 kilometre mesafede bir ada. Çok kritik bir noktada. Bu adanin üçte birlik bölümü Türklerin idaresinde üçte ikilik bölümü ise güneyde Rumlar tarafindan idare ediliyor. Ada’nin yüz ölçümü 9 bin 251 kilometrekare Kuzey Kibris Türk Cumhuriyeti’nin yerlestigi alan 3 bin 355 kilometrekare. Ada’nin genel nüfusu bir buçuk milyon bunun dört yüz bini Türk nüfustur. Ayrica Ada’da otuz bin civarinda da Türk askeri mevcuttur” ifadelerini kullandi.

Ada’nin stratejik öneminin fazla olduguna vurgu yapan Balci, “Özellikle Asya, Avrupa ve Afrika kitalarini birbirine baglayan deniz ve hava yollari üzerinde bulunuyor. Ortadogu’yu ve Süveys Kanali’ni kontrol ediyor. Dolayisiyla Türkiye’nin güvenligi için de son derece önemli. Türkiye’nin güvenligi güneyde Kibris Adasi’na bagli. Kibris Adasi elden çiktigi takdirde Türkiye’nin kara sulari ve ‘Mavi Vatan’ dedigimiz bu bölgede ki kaynaklari elden çikar. Bunun için buraya çok dikkat etmek gerekiyor” seklinde konustu.

“Dogu Akdeniz, enerji kaynaklarinin ve Orta Dogu’daki dogal gaz kaynaklarinin Avrupa’ya ulastirilmasinda en kisa ve en ekonomik yol burasidir”

Siyonist isgalin baslangiç nedenlerine deginen Balci, “Israil’in Arz-i Mev’ud dedigimiz hayali aslinda bir büyüme, toprak isgaline dayaniyor. Bu Arz-i Mev’ud sinirlari içerisinde Kibris da mevcut. Ayrica Kibris’in baska bir özelligi daha var. Dogu Akdeniz, enerji kaynaklarinin ve Orta Dogu’daki dogal gaz kaynaklarinin Avrupa’ya ulastirilmasinda en kisa ve en ekonomik yol burasidir. Dolayisiyla burada Israil Devleti çesitli entrikalar ile aynen Filistin de ki gibi hareketler yapmaktadir” dedi.



“Yahudiler, degisik isimler altinda gizli bir plan ile buraya yerlestirildi”

Yahudilerin Sabat adinda tarikati oldugunu aktaran Balci, “Bu tarikatin içerisinde Netenyahu da dahil olmak üzere pek çok Museviler ve Siyonistler de mevcut. Bu tarikat çesitli ülkeler de ki Yahudi nüfusunu arttirmak ve buralarda önce toprak alimi sonra Yahudilerin degisik isimler altinda gizli bir plan ile buraya yerlestirilmesi ve sonradan da burayi fiili olarak isgal esasina dayanan bir harekettir bu” diye konustu.



“30 bin civarinda Yahudi’nin buralara yerlestigi ve 25 bin dönüm arazi aldiklari degerlendirilmekte”

Balci, degerlendirmesine söyle devam etti:

“Sabat Tarikati Ada’nin Karpaz bölgesinde yani kuzey dogusunda ve dogusunda yani Israil tarafinda ki sinirinda tarima elverisli arazileri üçüncü sahislar eliyle satin alarak buralarda birtakim koloniler olusturmaya baslamislar. Bu kolonilerde çalisan isçi statüsünde Israil askerlerinin egitimlerinin yapildigina dair istihbari bilgiler alinmakta. Bu durumlar için tabii ki ilgili birimler gerekli önlemleri aliyorlar. 30 bin civarinda Yahudi’nin buralara yerlestigi ve 25 bin dönüm arazi aldiklari degerlendirilmekte. Israil’in veya gizli elemanlarinin yani üçüncü kisiler tarafindan buradan alinan topraklar ve buralarda yapilan insaatlar derhal devletlestirilmeli.”
Kaynak: İHA